English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / To men

To men translate Turkish

22,904 parallel translation
What if we made our safe space for women... [crashes]... also available to men?
Kadınlar için güvenli alanımızı... erkeklere de açsak nasıl olur?
So he also asked me to tell you.. ... that if you send your men to our house again.. ... the amount will double up.
Ayrıca, bir daha evimize adamlarını gönderirsen paranın iki katına çıkacağını söylememi istedi.
I never liked prostitutes because they sell their bodies to all types of men.
Fahişelikten hiç hoşlanmadım çünkü vücutlarını her tipten erkeğe satıyorlar.
I have to freshen up in the men's room.
Elimi yüzümü yıkamam gerekiyor.
Mr. Attlee, this is a collection of hesitant, frightened, old men unable to unseat a tyrannical, delusional even older one.
Bay Attlee, bunlar kararsız, korkak ve yaşlı insanlar topluluğu. Ve gaddar, hayal dünyasında yaşayan daha yaşlı adamları yerlerinden edemiyorlar.
Then letting those men buy us drinks for us to bring them home, only to have their unremarkability confirmed to us again?
Sırf bizi eve bırakmaları için bize içki ısmarlamalarını isteyerek ne kadar sıradan olduklarını bir kez daha gözler önüne sermek mi?
Two men from the U.S. Attorney's Office... they just walked right up to him, and they arrested him.
U.S. avukatlık ofisinden iki adam... onun yanına geldiler, ve onu tutukladılar.
Two men came in to rob the place, and when Clifford tried to stop them, he was shot and killed.
İki adam mekanı soymak için geldiklerinde Clifford onları engellemeye çalıştı ve vurularak öldürüldü.
I meant you are innocent in your heart, and now you've chosen to go to a place filled with men who aren't.
Senin kalbin temiz demek istedim. Şimdi de öyle olmayan insanlarla dolu bir yere gitmeyi seçtin.
Then I'll tell you,'cause I've been dying to tell somebody,'cause it was "12 Angry Men" in there, and I was the one.
O zaman söyleyeyim çünkü birine söylemek için sabırsızlanıyordum. Çünkü orada'12 Öfkeli Adam'vardı ve o kişi bendim.
My men are under strict instructions not to speak to anybody but me, even the authorities.
Adamlarım yetkililer dahil olmak üzere benden önce kimseyle konuşmaması hakkındaki katı kuralları iyi bilir.
Nothing in their file suggests that the men who took you had the ability to penetrate your father's operation.
Seni kaçıranların babanın operasyonunu tam olarak nasıl anladıkları bulduğumuz dosyalarda yok.
To handle a nuclear weapon, Solomon and his men will need something to shield themselves from the radiation.
Solomon ve adamlarının nükleer silahı bulundurmak için onları radyasyondan koruyacak bir şeye ihtiyacı olacak.
I wear red to scare off men.
Ben erkekleri korkutmak için kırmızı giymek.
Now is the time for all good men to come to the aid of humanity.
Şimdi tüm iyi erkekler için zamanı insanlığın yardımına koşmaya.
Oh, and... the next time you want to interact with my men, make sure it's to thank them for their tireless work... instead of threatening them.
Ve bir daha adamlarımla görüşmek istediğinizde onları tehdit etmek yerine yorulmadan çalıştıkları için teşekkür etmelisiniz.
You don't need more men, you just need to resign.
Daha çok adama gerek yok. Tek yapacağın, istifa etmek.
Not just the story you're telling, but many stories, including the one about why you came to Litchfield in the first place from the men's high security facility.
Sadece senin anlattığını değil, birçok farklı hikaye dinleyeceğiz, yüksek güvenlikli erkek cezaevinden Litchfield'a neden geldiğinle ilgili hikaye de buna dahil.
My father understood that money should be used to allow all men to benefit from their toil.
Babam anladı ki para, emeklerinden yararı dokunacak tüm insanlara olanak vermek için kullanılmalıdır.
I'd appreciate if you didn't insult other men by calling them an albeit now accepted colloquial word referring to the female genitalia as if we're somehow weaker than you.
Aslında seni taktir ederdim, eğer seni düzgün bir hayata kavuşturan adama hakaret etmeseydin. Nasılsa sana bunu veren o. Eğer biz senden zayıfsak?
Tell the men to go, tell them to go.
Söyle gitsinler, söyle gitsinler.
Somebody's got to protect you from the wild men in the woods.
Birinin seni ormandaki vahşi adamlardan koruması gerekiyor.
And men who kill their fathers... bad things happen to them.
Ve babalarını öldüren adamların başına kötü şeyler gelir.
After waiting all this time for a democracy, what harm could it do to wait a few more months till the men who murdered her are punished?
Demokrasi için bu kadar bekledikten sonra, kızımı öldüren adamlar cezalandırılana kadar birkaç ay daha beklemenin ne zararı vardı?
With this war, we vow never to live in fear of men who twist our religion into a manifesto of hate.
Bu savaşla, dinimizi bir nefret bildirgesine çeviren o kişilerden korkarak yaşamayacağımıza ant içiyoruz.
We could teach those hypocrites out there what it is to be civilized men, civilized men who use our... uhh!
Bu dışarıdaki münafıklara uygar bir insan olmanın ne olduğunu uygar insanlar olarak gösterebiliriz!
You know, you once told me that women get judged more harshly than men, so I don't want what Caleb's been up to to get out and blindside you.
Daha önce bana kadınların erkeklerden daha sert eleştirildiğini söylemiştiniz. O yüzden Caleb'ın yaptıklarından sıyrılmasını ve gözlerinizi kör etmesini istemem.
I was us to go after the men who attacked Quantico.
Quantico'ya saldıranların peşinden gitmemizi istiyorum.
All we have to do is to find some men and start digging.
Tek yapmamız gereken biraz adam bulup kazmaya başlamak.
They're giving the men two weeks to pack up the dig sites.
Kazı alanlarını boşaltmak için adamlara iki hafta veriyorlar.
I have enough money to pay the men until the end of the month.
Ay sonuna kadar adamlara maaş ödemeye yetecek param var.
I thought you said only men were allowed to be pharaohs.
Sadece erkeklerin firavun olabileceğini söylediğini sanıyordum.
And she wore a fake beard and men's regalia to help them... look the other way, as it were.
Sahte bir sakal taktı. Erkek kıyafetlerinin yardımıyla öyleymiş gibi göründü ve buna göz yumuldu.
You can start by bringing water to those men.
Şu adamlara su götürerek işe başlayabilirsin.
Erm... Take a load of water to the men, will you?
Adamlara su götürür müsün?
Well, I don't want to embarrass anyone by saying its best men, so I will simply say its available men.
En iyi adam diyerek kimseyi sıkıntıya sokmak istemediğim için sadece uygun adamlar diyeceğim.
Would it be worth enough to fund my dig? To pay my men?
Kazıma kaynak sağlamak, adamlarıma ödeme yapmak yeterince değerli olmaz mı?
And now we have a dig crew who are afraid to work, we have mobs throwing rocks at our men, and a telegram from the Foreign Office, asking what the hell I think I'm playing at.
Ayrıca çalışmaya korkan bir kazı ekibimiz var. Adamlarımıza taş atan çeteler var. Bir de Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen ve tam olarak ne yaptığımı soran bir telgraf var.
Some of my men will remain to oversee progress.
Adamlarımdan bazıları ilerlemeyi denetlemek için kalacak.
I spend the whole day tracking you, only to find you're about to join a battle between two groups of very similar 5'10 " men.
Tüm günümü izinizi sürerek geçirdim ve sizi dövüşmek üzereyken buluyorum. Hem de 1.70 boyunda, boyları neredeyse aynı olan iki grupla beraber.
And how many men have you got to join your quest?
Peki kaç kişiyi yanına katabildin?
You find me, you kill two of my men, and you're smart enough to know that I'm not gonna let this slide.
Beni buluyorsun, iki adamımı öldürüyorsun ve bunu boş verip geçmeyeceğimi bilecek kadar akıllısın.
I finally got to try on jeans in the men's dressing room.
Sonunda erkekler deneme odasında kot pantolon deneyebildim.
One of Epifanio's men, a very dangerous man, came down today to look into my business.
Epfianio'nun adamlarından biri, çok tehlikeli biri işlerime bakmak için geldi bugün.
I seem to recall long ago some men of negligible character telling me of a certain lake they'd go to make certain "problems" go away with an anchor and a chain.
Uzun zaman önce bazı harcanabilir tipte adamları bir demir ve zincirle belirli bir göle götürüp belirli sorunları yok ettiklerini söylediklerini hatırlıyorum.
But if that's what it takes to save these men, then so be it!
Ancak bu adamları kurtarmak için gereken buysa, öyle olsun!
I was thinking again... about how women are just as funny as men. And then I realized that the only way to really be sure is to see if African-Americans think they're funny.
Tekrar düsüyordum da... kadınlar, erkekler kadar komik ve sonra bundan emin olmamın tek yolunun afro-amerikalıarın kendilerini komik sanmaları oldugunun farkettim.
And then you have social media, which allows men to anonymously say horrific things like "women aren't funny,"
Sonra sosyal medya, erkeklerin kadınlara anonim bir şekilde korkunç şeyler söyleme hakkını verdi "kadınlar komik değildir," gibi.
According to my own research, nine out of ten men are total dirtbag creeps, just the worst.
Araştırmalarıma göre on erkekten dokuzu şerefsizin önde gideni.
Now our only chance is to keep our heads low and act like we're changed men.
Şu an tek şansımzı kafamızı yerde tutmamız ve değişmiş adamlar olarak rol yapmamız.
♪ Gonna take a lot to take me away from you ♪ ♪ There's nothing that a hundred men or more could ever do ♪
â ™ ª Gonna take a lot to take me away from you â ™ ª â ™ ª There's nothing that a hundred men or more could ever do â ™ ª

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]