To see me translate Turkish
23,750 parallel translation
My receptionist said you wanted to see me?
Danışma görevlim beni görmek istediğinizi söylemişti?
It wasn't just an excuse to see me?
Beni görmek için bir bahane değildi?
You wanted to see me.
Beni görmek istemişsin.
- Oh, yeah? Did you want to see me?
Beni görmek istemişsin.
I thought that's why you sent her to see me.
Bu yüzden onu yanıma yolladın.
- Who wants to see me duel with this murderer?
Kim benim bu katille düello yapmamı ister? !
And I thought I'd come by and see if Max wanted to see me.
Ben de bir gelip, Max beni görmek ister mi görmek istedim.
If you want to see me, give me a call.
Eğer beni görmek istersen ara.
When you, uh... first came to see me, I was...
Beni ilk görmeye geldiğinde sana...
Hi. Didn't you want to see me?
İyi dinle beni.
He came to see me tonight.
Beni görmeye geldi.
You want to see me avenge you.
Beni intikamını alırken görmek istiyorsun.
You wanted to see me?
Beni mi görmek istedin?
You wanted to see me?
Beni mi görmek istediniz?
I don't want him to see me like this.
Beni böyle görmesini istemiyorum.
Why did you want to see me?
Sen neden beni görmek istedin?
I mentioned a redheaded woman to the consultant who came to see me yesterday.
Dün beni görmeye gelen dedektife kızıl saçlı bir kadından bahsettim.
You seem surprised to see me, Camila.
Beni gördüğüne şaşırdın mı, Camila?
- Hasn't Super come to see me?
- Süper beni görmeye gelmedi mi?
Well... Di... did you know Norman came to see me this morning? No.
Norman'ın bu sabah beni görmeye geldiğini biliyor muydun?
I need you to see me, see us, as patients.
Bana, bize hastaların gibi bakman gerek.
See, I read your book, Dr. Johnson, and I was hoping that you'd teach me how to be... Multiple orgasming?
Kitabınızı okudum Dr. Johnson ve belki bana şeyi öğretebileceğinizi umut ediyordum birden çok orgazmı?
See, I might occasionally ask you to do me a teeny, tiny, little favor.
Ara sıra senden küçük iyilikler isteyebilirim.
You see, Lee picked up a package for me a couple of weeks ago, and he kept telling Jake he'd bring it to him and he never did, and that's why we're so rudely imposing.
Lee birkaç hafta önce benim yerime bir paket almıştı ve Jake'e getireceğini söyleyip durdu fakat getirmedi, ısrarcı olmamızın nedeni tamamen bu.
Yeah, about that. It pains me to see you give up on your dream job.
Hayalindeki işinden vazgeçtiğini görmek canımı yakıyor.
No, I want to see how much you want me.
- Hayır, beni ne kadar istediğini görmek istiyorum.
Now, it was a single homicide, so I thought maybe that was just me trying to see something that wasn't there.
Tek bir cinayet vardı, o yüzden belki de ortada olmayan bir şeyi gördüğümü düşündüm.
As for the small place she wants me to see, I haven't decided.
Bana göstermek istediği küçük yere gelirsek daha karar vermedim.
I want to be where my people can see me, from now on.
Bundan sonra, halkımın beni görebileceği yerde olmak istiyorum.
Thank you for allowing me to see you before I made any decision.
Bir karar almadan önce seni görmeme izin verdiğin için teşekkür ederim.
And it kills me to see that you're back here, back in it.
Senin tekrar buraya döndüğünü görmek beni öldürüyor.
Now, tell me about this guy we're going to see.
Şimdi bana görüşmeye gittiğimiz adamı anlat.
You see me 100 % Jamaican from the root to the fruit.
Köküne kadar Jamaikalıyım ben. Tepeden tırnağa.
God help me, I see the dead and I have to understand why this is happening!
Tanrı şahidim olsun ki ölüleri görüyorum. Bunun neden olduğunu anlamak zorundayım.
See, that's what first attracted me to you.
İşte beni sana çeken ilk şey buydu.
I feel like this is my time to be rootless and just see where life takes me, and travel wherever there's a story to write.
Bu benim için kök salmama, kendimi hayatın akışına bırakma, nerede yazılacak bir şey varsa oraya gitme zamanı.
Hey, is there anything in here that you don't want me to see?
Dolapta görmemi istemediğin bir şey var mı?
So now you want me to just wait in a hotel until you can slip away and come see me?
Yani sen sıvışıp beni görmeye gelene kadar bir otelde beklememi mi istiyorsun?
♪ And get you to follow me To Stars Hollow, see ♪
Sizi peşimde Stars Hollow'a götürmenin
You want me to perform major surgery on a 13-year-old girl, and yet I don't see a pediatric referral, no pre-op work-up, no chest X-rays, EKGs, blood work.
Benden 13 yaşındaki bir kıza büyük bir ameliyat yapmamı istiyorsunuz ama ben daha pediyatrik sevk operasyon öncesi tetkik, göğüs röntgeni, EKG, kan testi falan görmedim.
Okay, so I... kept walking past his truck to see if he was gonna follow me.
Tamam, böylece kamyonunu yürüyerek geçip beni izleyip izlemediğini bilmek istedim.
They asked me to come up and see the Director.
Yukarı çıkıp Direktör'le görüşmemi istediler.
- Get me closer, I want them to see my face, as they die by my hand.
Yaklaşalım, onlar benim elle ölmek gibi ben onları yüzümü görmek istiyorum.
You could see in her eyes that she would've killed to be me.
Kadın o anda benim yerimde olabilmek için her şeyini verirdi.
I just wanna see my wife, have her look me in the eye, and I want her to see what she has done to me.
Sadece karımı görmek istiyorum. Gözlerimin içine baksın ve bana neler yaptığını görsün istiyorum.
Let me know if you ever want to see my Pollock... free admission.
Pollock'ımı görmek istersen haber ver. Ücretsiz giriş hakkın var.
Mason wants to see Kendall and me right away.
Mason, Kendall ve beni derhal görmek istiyor.
Well, if you see colonel Bonilla today or tomorrow or whenever, please tell him to call me.
Peki, Albay Bonilla'yı görürseniz, bugün, yarın ya da ne zaman olursa lütfen onu aradığımı söyleyin.
There's something I need to get to Emma, and her father won't let me see her.
Emma'ya vermem gereken bir şey var ve babası, onunla görüşmeme izin vermiyor.
I know how to make the world see me as someone normal... someone kind, someone nice... and you just can't do that.
Dünyaya kendimi normal biri gibi göstermeyi biliyorum. Kibar, nazik biri olarak. Ama sen yapamıyorsun bunu.
And you can't ask me to never see them again.
Benden onları bir daha asla görmememi isteyemezsin.
to see you 75
to see 65
to see her 17
to see him 21
see me 63
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
to see 65
to see her 17
to see him 21
see me 63
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31