Too late now translate Turkish
1,374 parallel translation
It's too late now.
Artık çok geç.
But, it's too late now.
Ama, o artık çok geç.
It's too late now.
Çok geç.
Too late now.
Çok geç.
- It's too late now.
- Artık çok geç.
It is too late now, I suppose?
Artık çok geç, sanırım.
My parents will die of shame. It's too late now. Go!
Ailem utançtan ölmek üzereler, artık çok geç.
Too late now, you'II have to look up through the roof but you won't see it.
Çok geç, üstten bakmalısın artık. Yoksa göremezsin.
- You're too late now.
- Çok geç kaldın.
But it's too late now.
Ama artık çok geç.
anyway, with you it's too late now you're like my sister, so..
Her neyse, zaten artık seninle hiç olmaz. Artık kız kardeşim gibisin ve...
- It's too late now!
- Artık çok geç!
Well, it's too late now.
- Ama artık çok geç.
Now it's too late.
Artık çok geç.
Of course, it's too late to change that now.
Malesef, bunu değiştirmek için çok geç artık.
B'Elanna, I know this is a pretty bizarre situation- - probably not what either one of us had in mind- - but it's too late to worry about that now.
B'Elanna, senin için tuhaf bir durum olduğunu biliyorum- - muhtemelen, bizden birisi aklında bile değildi- - ama bunu düşünmek için artık çok geç.
It's too late to lose your faith now... or my faith in you.
Aydınlanmanı bitir, Rahip Michael. İnancını veya benim sana olan inancımı kaybedemeyecek kadar ileridesin.
I thought you might want to know... if you wish to speak to Tain... do it now before it's too late.
Bilmek istediğini düşünüyorum... eğer Tain'le konuşacaksan... bunu şimdi yap. Çok geç olmadan.
If I don't try it now, it may be too late.
Şimdi denemezsem, çok geç kalmış olabiliriz.
Now, they would indicate that Sergeant Frish and his co-controller... could not have seen Flight 549 in the airspace until it was too late.
Şimdi, Çavuş Frish ve diğer yardımcı kontrolörün çok geç olmadan 549'u havasahasında göremediklerini öne sürecekler.
Jenny, if we don't leave now, it will be too late.
Jenny, şimdi gitmezsek hepsi beyhude yere olacak.
Now, don't call too late,'cause you know I be stripping'in the evenings.
Çok geç saatte arama çünkü akşamları striptiz yapıyorum.
And now it is too late.
Artık çok geç.
But now it's probably too late.
Ne var ki, muhtemelen artık çok geç.
- Too late now.
Artık çok geç...
- Well, it's too late for that now.
- Korkarım bunun için çok geç.
It's too late for that now.
Artık bunun için çok geç.
Now it's too late.
Şimdi çok geç.
We must eat now, or we'll be too late.
Biz hem yemek yiyor, hem de toplantı yapıyoruz.
Now before its too late.
Yoksa çok geç olacak.
It's not too late even now.
Hala zamanın var, her şeyi bırakabilirsin.
Let's turn back now before it's too late.
Geç olmadan geri dönelim.
Stay miserable for the rest of your life and wonder if you should've moved out, but now it's too late'cause you're old and bald and living with Mom and Dad.
Ömür boyu sefil yaşa. Bir gün "Acaba taşınsam mı?" diye düşüneceksin. Ama o zaman çok yaşlı ve kel olduğunu fark edeceksin.
And it is too late to change your mind about a party now.
Parti için fikrini değiştiresen bile artık çok geç.
It's too late to telegraph the Mrs Temple now.
Bayan Temple'a telgraf çekmek için çok geç.
Dear Ilona, I now hear clearly what "Gloomy Sunday" is saying I won't wait for the last bucket of shit I will do as Andras did I never really learned to fight, and anyway, it's too late
"Sevgili Ilona,..." Hüzünlü Pazar "ın söylediği şeyi artık net olarak duyabiliyorum." "Son damlayı beklemeyeceğim. Andras'ın yaptığını yapacağım."
They should attack now, smash them, occupy the land, before it's too late.
Onlar saldırmadan parçalayın onları, işgal edin topraklarını çok geç olmadan.
I know better now, but it's... all too late. It's too late.
Artık daha iyi biliyorum ama... çok geç.Çok geç.
- Shoot me now, before it's too late! - Mulder?
Çok geç kalmadan öldür beni!
Now, it's too late for me, but save your selves!
Benim için çok geç! Siz kendinizi kurtarın.
Now is too late.
Artık çok geç.
Now he was fat, but it was too late by then to swap it around.
Şimdi şişman. Fakat şimdiye kadar çevresini değiştirmek için çok geç idi.
Mr. Vice President! If we don't act now, it's going to be too late.
Sayın Başkan Yardımcısı, Sonra çok geç kalabiliriz.
Now it's too late.
Tabii artık çok geç.
But now, alas, I think it is too late.
Ama ne yazık ki artık çok geç.
We must react right now, before it's too late, or we'll be the suckers.
Ay'a, uzaya gitmişiz,... cep telefonlarımız da var, ama...
It's too late for regrets now!
Pişman olmak için artık çok geç!
It's too late for regrets now!
Pişman olmak için artık çok geç.
Too late to worry about that now.
Artık bunu düşünmek için çok geç.
It's a little too late to start coaching her now.
Ona ablalık etmek için biraz geç kaldın. Anlamıyorsunuz.
- Now it's too late.
Artık çok geç.
too late 1299
too late for what 34
too late for that 58
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
too late for what 34
too late for that 58
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now is the time 102
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now is not the time 119
now go 556
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now let's see 22
now tell me 164
now's the time 127
now it's mine 27
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now let's see 22
now tell me 164
now's the time 127