English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Two three

Two three translate Turkish

21,322 parallel translation
When Cinco and me were kids, we'd steal two or three pulls off my mama's stash, and we'd get lit.
Cinco ve ben çocukken, annemin zulasından para aşırır, gider kafayı bulurduk.
One, two, three...
Bir, iki, üç...
One, two, three... cast!
Bir, iki, üç, at!
♪ Two, three, four, you wanna get more ♪
♪ Two, three, four, you wanna get more ♪
Three... two... one.
Üç iki... bir.
Three... two... one...
Üç... iki... bir.
Three... two... one.
Üç... iki... bir.
One, two, three...
Bir, iki, üç.
Three, two, one.
Koş!
Two or three years at least.
En az iki üç yıl.
It doesn't surprise you that trained police officers on guard duty, in a high state of vigilance, don't hear the two of you go upstairs for sex when he or she is less than three metres away?
Görev başında tetikte olan eğitimli polis memurlarının üç metreden yakın yerde seks yapmaya giderken duymadıklarını mı iddia ediyorsunuz?
You can score one, two, three or five points.
1, 2, 3 veya 5 gibi puanlar alabilirsiniz.
There are three rounds of two minutes each.
İkişer dakika uzunluğunda üç raund vardır.
Three rounds of two minutes each.
İkişer dakikadan üç raund.
Whoever wins two out of three rounds, wins the match.
Üç raundun ikisini kazanan karşılaşmayı kazanır.
We would like to remind our spectators, that there will be three rounds of two minutes each.
Seyircilerimize, karşılaşmanın ikişer dakikalık üç raunddan oluşacağını tekrar hatırlatalım.
Three... two... one. Now!
Üç, iki bir.
You two had a slumber party last night and you two had a three-way with Oliver.
Dün gece sizi ikiniz pijama partisi siz ikiniz de Oliver'la üçlü yapmışsınız.
- Uh, two, three.
- İki, üç.
If Simms could deliver two or three delegates... That could push Kansas over the edge.
Eğer Simms 2 veya 3 delegeyi bize yönlendirirse bu Kansas için yeterli olabilir.
Two hundred and thirty-three for Catherine Durant, 152 for Joseph Baker, 91 for Claire Underwood.
... 233 oy Catherine Durant'e 152 oy Joseph Baker'e, 91 oy Claire Underwood'a.
Last time was about two, maybe three weeks ago.
En son iki, üç hafta kadar önceydi.
One, two, three four!
Bir, iki, üç, dört!
Three, two, one.
Üç, iki, bir.
A widow in a family where two of three sons are now gone.
Üç oğlunun ikisini kaybeden bir ailenin duluyum.
RSA filters one, two, three.
RSA filtreleri 1, 2, 3.
- One, two, three...
- Bir, iki, üç...
One, two, and three.
Bir, iki ve üç.
And it is just for two or three nights, till the trafficking unit sorts something out.
Sadece 2 veya 3 gece kalacak. Kaçakçılık birimi olayı çözene kadar.
These three hills here with the two rivers on either side connecting to the bigger river here, that is an exact match for what the keys are saying.
Burada üç tepe, burada da iki nehir, birleşerek daha büyük bir nehre dönüşüyorlar, bu, anahtarların bize söyledikleriyle birebir uyuyor.
Five, four, three, two... One.
Beş, dört üç, iki bir.
- Two or three in the Red States.
- İki veya üç Kızıl Eyalet. - Etler?
Three months, two weeks and 14 hours.
Üç ay, iki hafta, ondört saat.
'On three.'one, two, three!
Üç deyince. 1, 2, 3!
On the count of three - - one - - two - - three.
Saydığımda, bir, iki, üç.
One - - two - - three!
Bir, iki üç.
This month we'll have two, maybe three.
Bu ay iki paket göndereceğiz, belki üç.
Three cabs, two subways, avoided every camera from Federal Plaza to here.
Üç taksi, iki metro, Federal Plaza'dan buraya kadar tüm kameralardan kaçtım.
And now Conrad will change the world when he goes live on the app store in three, two...
Ve şimdi dünyayı değiştirmek için Conrad'ın App store'a yüklenmesine üç, iki...
One, two, three!
Bir, iki, üç.
Now, you're gonna feel a pinch in three, two, one.
Ufak bir sızı hissedeceksin. Üç, iki, bir.
One, two, three.
Bir, iki, üç.
Three, two, one, switch.
Üç, iki, bir, değiş.
♪ One, two, three.
Bir, iki, üç.
Three, two, one. Go!
3, 2, 1, şimdi!
All right, on the key map we have one, two, three, four, five... this part of the map is missing.
Anahtar haritasından... Bir, iki üç, dört, beş haritanın bu kısmı kayıp.
Four, three, two...
Beş dört, üç, iki...
Two, three, push.
İki, üç, it.
And-a one, and-a two, and-a three... martinis over on this table!
Bir.. Ki.. Üç!
Okay, a-one, two, three...
Pekala... Bir.. Ki..
And... Three, two, one.
Son olarak üç, iki, bir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]