Walking dead translate Turkish
517 parallel translation
Nuttheccio's a walking dead man.
Nuttheccio yürüyen bir ölü.
Dead! Sol Nazerman, the walking dead!
Sol Nazerman, yürüyen ölü!
It's walking dead night, Turkey.
Yürüyen ölüler gecesi olacak, Turkey.
There are even reports, not substantiated but not discredited... of a tribe in central Peru... whose residents included a great number of these... walking dead... who were completely at the will of their master... and they roamed around the mountains killing strangers... and bringing them back to their master.
Kesinliği belli olmayan bazı söylentilerde Peru'nun orta bölgelerindeki bir kabilede tamamen efendilerinin kontrolü altında çok sayıda zombinin yaşadığı ve dağların çevresinde dolaşıp yabancıları öldürerek efendilerine götürdüğü anlatılır.
"The Walking Dead".
Heyecanlı bir filmdir.
it's the walking dead up there- - survivors looking for food and water.
Yürüyen ölüler var yukarda- - Yemek ve su arayan sağ kalmış kişiler.
They're among the walking dead now.
Şu anda yaşayan ölü gibiler.
I'm the walking dead.
Ben yürüyen bir ölüyüm.
" Back, you walking dead, you zombies, you sons of bitches.
"Siktirin gidin, yaşayan ölüler, sizi zombiler, sizi orospu çocukları."
If we're in the world of the walking dead, my vote is that John Hendricks and Baron Sunday are the same person.
Eğer ölülerin ayaklandığı bir dünyada yaşıyorsak ben John Handricks ve Baron Sunday aynı kişilerdir diyorum.
Orgy of the Walking Dead?
Yürüyen Ölülerin Birleşimi?
Well, I guess we can all consider ourselves walking dead men, thanks to you, Floyd.
Şey... Galiba, artık kendimize "canlı cenazeler" diyebiliriz. Teşekkür ederim, Floyd.
You look like the walking dead.
Yaşayan ölülere benziyorsun.
That's how the priest supposedly kill their victims... then bring them back as the walking dead.
Rahipler, kurbanlarını öldürerek,... onları geri getiriyor. Ölüleri diriltiyor.
Oh, I don't know. Your driver believed he saw dead men, walking.
Arabacınız yürüyen ölüler gördüğüne inanıyor.
You babbling about dead people walking away!
Ölü adamların ayaklandığını saçmalayıp duruyorsun.
I've just seen a dead man walking.
Ben yürüyen bir ölü adam gördüm.
She dreamed... Paul was dead, walking in a strange way
Rüyasında Paul'un öldüğünü ve garip bir şekilde yürüdüğünü görmüştü.
When he got to the doctors the child was dead, after so much walking.
O kadar yürümeden sonra doktorlara ulaştığında, çocuk ölmüştü...
Since they will not listen or respect our existence,... they cannot help but believe our powers when they see their own dead walking'round again,... brought about by our advancement in such things.
Bizi dinlemedikleri ve varlığımıza saygı duymadıkları sürece, yardım edemezler. Ama gelişmiş teknolojimizin ölüleri dirilttiğini görünce bize inanacaklardır...
You do the one and you're living. You do the other and you may be walking around, but you're dead as a beaver hat.
Birini seçer ölürsün,... diğerini seçersen yaşayabilirsin ama,... sonuçta şapka olacak bir kunduzsun.
I'm walking down the street and a man drops dead.
Caddede yürüyorum ve adamın biri düşüp ölüyor.
He's a walking dead man.
Kafayı yediğimi düşünüyor olmalısınız ama gerçek bu
See they're all lying here dead, and you're still walking.
onların hepsi yerde yatıyor sen ise hayattasın ve yürüyorsun.
I can't live without walking over his dead body
Onu leşini çiğnemeden yaşayamam.
Walking with a dead man over my shoulder
# Omzumun üzerinden bakan ölü bir adamla yürüyorum #
You wearing the same pair of studied walking shoes, which at the present moment are upon your feet and Mortimer Tregennis was dead.
O esnâda ayağınızda bugün yine ayağınızda olan yürüyüş ayakkabıları vardı. Ve Mortimer Tregennis ölmüştü.
Bert was walking around dead, for Christ's sake.
Bert'ün cesedi ayaklanmış geziyor, Tanrı aşkına.
She'd drop dead at the sight of you walking.
Seni yürürken görünce düşüp ölür.
I just saw a dead man I know walking in the ocean.
Az önce tanıdığım bir ölü adamı... okyanusta yürürken gördüm.
Look, Officer, we was walking through the woods when we found Romey dead.
Bakın polis bey, Romey'yi ormanda yürürken bulduk.
Dead man walking!
Ölü adam yürüyor!
It's all about what they see walking in... dead hooker, handcuffs, penetration.
Gördüklerinde yanılgıya düşerler. Ölü bir fahişe, kelepçeler, tecavüz.
You can go the other and still be walking around... but you're dead and you don't know it.
Öbür yolu seçer ve yine ayakta kalırsınız... gerçekte bir ölüsünüzdür ama fark etmezsiniz.
Dead, buried probably starting to rot and I remember them walking in court one proud, the other scared.
Öldüler, gömüldüler... çürümeye bile başlamışlardır. Mahkemeye gidişlerini hatırlıyorum... biri küstahtı, diğeri korkmuştu.
- Dead man walking.
- Sonunda şansın döndü.
WELL... DEAD MAN WALKING.
O halde ölü adam yürüyüşüne çıkalım.
I've seen people at the settlement walking around like you or me, but they're as good as dead,'cause they spent their lives in meanness and greed.
Kasabada senin benim gibi yürüyen insanlar görürüm, ölüden bir farkları yok çünkü hayatlarını cimrilik ve hırsla tüketmişler.
Dead man walking.
- Kolestrol torbası, şişko!
Dead people getting up and walking around and Tina Yothers in town... Coincidence?
Ölü insanlar, canlanıp dolaşırken Tina Yothers'ın kasabada olması...
- Dead dog walking'.
Ölü köpek yürüyor.
We're not going next door'til we've flayed them dead men walking.
Yan tarafa gitmiyoruz. onlari gebertinceye kadar buradayiz.
Dead man walking!
idamlık geliyor!
We got a dead man walking here!
idamlık geliyor!
Dead man walking here!
idamlık geliyor!
We got a dead man walking here!
Bir idamlık adam getiriyoruz!
Dead man walking!
idamlık geliyor.
- We got a dead man walking here! - Percy.
Bir idamlık adam getiriyoruz!
I felt as if I were walking naked among the dead.
Kendimi çıplak bir şekilde ölüme yürüyor gibi hissettim.
Sorry. "Dead Beat Walking."
- Üzgünüm. Başka kapıya.
Then you'll be walking the path of a dead man.
O zaman ölü bir adamın yolunu takip ediyor olacaksın.
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead hands 25
dead body 39
dead on 16
dead and 19
dead serious 25
dead guy 19
dead clade walking 20
dead is dead 27
dead people 32
dead hands 25
dead body 39
dead on 16
dead and 19
dead serious 25
dead guy 19
dead clade walking 20
dead is dead 27