Want to translate Turkish
531,905 parallel translation
I don't want to kill them.
Öldürmek istemiyorum.
You want to know if I did what you asked me to do?
İstediğin şeyi yapabildim mi öğrenmek ister misin?
Once I get my family back, I never want to see that machine again.
Ailemi geri getirir getirmez, o makineyi bir daha asla görmek istemiyorum.
And I am gonna do everything that I can to save you, but time travel is super unpredictable, and I don't know if I'm gonna be able to, so I just want to tell you that I...
Ve seni kurtarabilmek için elimden gelen her şeyi yapacağım, ama zaman yolculuğunun sağı solu belli olmuyor, ve bunu yapabilir miyim bilmiyorum, bu yüzden sana şunu söylemek istedim...
You don't want to be exhausted for tomorrow.
Yarın için dinlenmelisin.
You're my light, you're my best friend and I want to be your partner in all things.
Sen benim ışığımsın, en iyi arkadaşımsın. Her şeyde seninle beraber olmak istiyorum.
I want to ride our horses out to the corona wall together each and every morning until we're both very, very old and gray.
Yaşlanıp buruşana kadar seninle her sabah Corona duvarına kadar yarışmak istiyorum.
I love you, rapunzel, and I want to spend the rest of our lives here together.
Seni seviyorum, Rapunzel. Ve hayatımızın geri kalanını burada, beraber geçirelim istiyorum.
I mean, unless you want to rent, but I hardly see how we're going to top this.
Tabii, kiraya çıkmak istiyorsan başka. Ama bundan iyisini nerede buluruz, bilmem.
And I want to spend the rest of my life with you here, and it doesn't get any better than this, this castle...
Bundan daha güzel bir yaşam yok.
You know rapunzel would want to talk to me if you let me in.
Rapunzel'in benimle konuşmak isteyeceğini biliyorsun.
I want to marry you, i love you.
Seninle evlenmek istiyorum, seni seviyorum.
I just want to protect her.
Onu korumam gerek.
So, what did you want to show me?
Ee, bana ne gösterecektin?
Uh, you might want to stand back for this one.
Geri çekilsen iyi olur.
Want to know the weirdest part?
En tuhafı da ne biliyor musun?
Sure, if you want to walk in the front door in broad daylight.
Var. Tabii gündüz vakti ön kapıdan girmek istiyorsan.
I'm not going to ask how. Obviously you don't want to tell me or else you wouldn't have to tried to hide it from me.
Nasıl olduğunu sormayacağım çünkü belli ki bana söylemek istemiyorsun isteseydin benden saklamaya çalışmazdın.
Believe me mom, you do not want to.
İnan bana anne, bunu istemezsin.
Oh, but you don't want to go confronting him without practicing first.
Onunla yüzleşmeden önce alıştırma yapmalısın.
Want to take boner pills and go to an aquarium? You know it.
- Ereksiyon hapı alıp akvaryuma gidelim mi?
You want to know what's wrong with me?
Benim derdim ne, biliyor musun?
Well, if you really want to get the word out, those Real Housewife shows are popular, right?
İnsanlara ulaşmak istiyorsan Gerçek Ev Kadınları programları çok popüler, değil mi?
Look, I don't want to do Xan's show.
Xan'e konuk olmak istemiyorum.
It's just, that weird, unloved little creature, that's who I used to be, and I don't want to be reminded of it.
Sadece küçük, sevilmeyen bir yaratık, o kadar. Eski hâlim gibi. Bunu hatırlamayı sevmiyorum.
No, I mean, that kid in the attic is a big part of who you are, and I don't want to lose him.
Hayır. Tavan arasındaki o çocuk hâlâ senin önemli bir parçan. - Onu kaybedemem.
So I don't have to tell people about my stuff if I don't want to.
Yani istemiyorsam insanlara hikâyemi anlatmak zorunda değilim.
And I don't have to share it if I don't want to.
Paylaşmak istemiyorsam paylaşmam.
Ah, look, I didn't want to worry you, but I have an LVAD machine in my heart.
Ah, anladım. Endişelenme ama... Kalbimde LVAD cihazı takılı.
Why would I want to go to your house?
Niye geleyim ki?
Do you want to talk, honey?
Konuşmak ister misin canım?
I don't want to hang out with him. He's annoying.
Onunla takılmam, sinirimi bozuyor.
Um... Now you want to flatten it with a bulky set of headphones.
Şimdi sen kafasına kaba bir kulaklık takmasını istiyorsun.
I don't want to go to Clayton Prep.
Clayton Prep'e gitmeyeceğim.
I'm scared because I don't want to leave you guys and Evan and my team.
Ben sizden ayrılmaktan korkuyorum. Evan'dan ve takımımdan...
They didn't want to acknowledge it because they were ashamed.
Kabul etmek istemediler çünkü utanıyorlardı.
What do you want me to do?
Ne yapmamı istiyorsunuz?
I want them to know that they are safe.
Kendilerini güvende hissetmelerini istiyorum.
But I want you to know, i meant it.
Ama şunu bil ki söylediklerimde ciddiydim.
But whatever it is, i just want you to know you should never feel like you have to hide anything from me.
Konu her neyse, benden bir şey saklamak zorunda olmadığını bilmelisin.
Um, dad and I want you to join us on the terrace for breakfast.
Terasta kahvaltıya katılmanı istiyoruz.
I want her to feel safe.
Güvende hissetmesini istiyorum.
I want her to be taken care of and I want her to be happy here.
Birilerinin ona göz kulak olmasını ve burada mutlu mesut yaşamasını istiyorum.
Funny, you seem to have a pretty good handle on the things you want.
Komik, istediğini alma konusunda gayet iyi görünüyorsun.
It's bad enough that everyone can just look me up on the Internet, but I don't want people to see me as some symbol.
İnsanların beni internette bulabilmesi zaten berbat ama bir de sembol olarak görülmek istemiyorum.
Yeah, all I really want is to have a legal marriage with this woman.
Tek istediğim de bu kadınla yasal bir evlilik yapmak.
The team needs a new head of PR, and I want this face to be the new face of the Washington Gun-Takers.
Ben de bu yüzün Washington Silah Alıcılar'ın yeni yüzü olmasını istiyorum.
I want you to take me to Winter Formal. What?
- Beni kış partisine götürmeni istiyorum.
Not that I want him to, fat piece of shit.
Elbette, istediğimden değil. Şişko pislik.
And even though you managed to take the TV, you left a bunch of other stuff that I don't want :
Giderken televizyonu almayı akıl etmişsin ama istemediğim bir sürü şeyini bırakmışsın.
That's unfair, right? You don't want me to take sides.
Taraf tutmamı istememelisin.
want to come 83
want to watch 20
want to come along 22
want to go 45
want to try 40
want to join me 22
want to play 45
want to help 19
want to know a secret 16
want to try it 17
want to watch 20
want to come along 22
want to go 45
want to try 40
want to join me 22
want to play 45
want to help 19
want to know a secret 16
want to try it 17