We're here now translate Turkish
1,850 parallel translation
It's never, "Hey, Jerry, you wanna go have some dinner," or, "We're doing well, now here's a little gift for you because without you, we would have nothing."
Hiç, "Jerry, akşam yemeğine gidelim mi" veya, "İşler tıkırında, al bu da sana hediyemiz çünkü sen olmasan, bunların hiçbiri olmazdı." filan yok.
It's ok, we're here now.
Sorun yok, şimdi buradayız.
All right, well, uh, now that we're all here, why don't we take turns saying something about Alan and how much he means to us.
Pekala, hepimiz buradayız, neden sırayla Alan'ın kendimiz için ne ifade ettiğini söylemiyoruz?
You called me, and now we're here.
Beni aradın, şimdi de buradayız.
Well, now that you're here, why don't you stay and we can talk a while?
Hazır buradayken, neden biraz kalmıyorsun? Biraz konuşuruz.
Now, the kinds of stuff we're talking here - emphysema, heart failure, cancer, an extremely good chance of a stroke - are gonna kill you.
Sözünü ettiğimiz şeyler : Amfizem, kalp yetmezliği, kanser. Yaşanması oldukça muhtemel bir kalp krizi.
Now... the drug supply around here hasn't changed, and the demand - - Well, we're in a city that was destroyed by a fucking hurricane.
Şimdi uyuşturucu arzı azalmadı ve talebe gelince lanet bir kasırganın mahvettiği bir şehirde yaşıyoruz.
We're here now, and there's no need to complicate things.
Şu an buradayız, ve işleri karıştırmaya gerek yok.
What we're looking at here... are a lot of things that are marketed... as natural and not harming the environment already... because we've been on the project for a while now.
Burada gördüklerimizin çoğu.. marketlerde doğaya zararsız veya doğal olarak satılan ürünler çünkü bir süredir projedeyiz.
All right, Nate, we're here. Now what?
Tamam, Nate İşte buradayız.
Now you know what we're doing here?
Burada ne yaptığımızı biliyor musun?
Now, we're back here at Nagano for the second round jump is about to begin!
İkinci tur atlayışlar başlamak üzere.
But now we're here, alone in the wilderness, all by ourselves.
Burada doğanın ortasındayız, kendi kendimizle baş başayız.
Maya was also fighting his legal case... would you want the police to arrive here in their investigation... while we're planting bombs... it's risky to do any such thing now... instead we'll begin work on the new contract... of that building starting tomorrow.
Maya'da onun hukuki işlemleri için çalışıyordu.. Polisin burayı araştırmasını mı istiyorsun... bombaları hazırladığımız sırada... Şuan böyle birşey yapmamız riskli...
We made a mistake, but we're here now.
bir hata yaptık, ama şimdi buradayız.
And now here you are getting married, and I'm pregnant, and we're just growing all over the place.
ve şimdi sen evleniyorsun, ben hamileyim, her taraftan gelişiyoruz.
Now we're gonna be stuck up here...
- Burada sıkışıp kaldık.
Whenever we are now we're here for good.
Şimdi her nerede hangi zamandaysak sonsuza dek buradayız artık.
So now here, this is what we're gonna do... tell people that he went on a bike ride late by himself.
Şimdi ; şöyle yapacağız. İnsanlara geç saatte tek başına bisiklete binmeye gittiğini söyleyelim.
What I want to argue here is that the economic chaos that we're seeing right now on Wall Street and on Main Street, and on Washington stands for many factors, of course, but among them are the ideas of Milton Friedman.
Benim burada tartışmak istediğim şey... Wall Street'te gördüğümüz ekonomik kaos ve Main Street'te, ve Washington'da tabii ki, pek çok faktörün meyvesidir, ama bunların arasında Milton Friedman'ın fikirleri de vardır.
Now, look, we're all friends here. At least we've known each other for too long to go crazy over something like this.
Burda ikimiz de işlerin nasıl yürüdüğünü biliriz.
Because one day, years from now, when we're friends, you're gonna tell me that you come here every Tuesday for a carnita sandwich, that they are the best in the city, that they remind you of sandwiches
Biliyorum çünkü yıllar sonra arkadaş olduğumuz zaman.. .. bana her salı buraya Carnita sandviçi için geldiğinizi.. .. bu sandviçin şehirdeki en iyisi olduğunu ve size..
Anyway, we're here now, I'll call you later.
Her neyse, daha yeni vardık, seni sonra ararım.
But we're all here now,
Ama şimdi hepimiz buradayız,
But we're here now. I take my place...
Yerimi alacağım...
They'll just stand there, Well, we're here now.
Sadece orada dikilip, sonra da çekip gidecekler. Şimdi buradayız.
After all we did to get back here, now we're just gonna run off again?
Buraya dönmek için yaptığımız onca şeyden sonra yine mi gideceğiz?
We're here every night, all right,'round about now.
Her akşam bu saat civarında burada oluruz.
Look, we've caught him, but now we're stuck here and we need to get off the island.
Onu yakaladık fakat adada sıkıştık, kaldık. Buradan gitmeliyiz.
We can hang out if you're here as my friends, but if you want to talk about Jandi, leave now.
Eğer dostum olarak geldiyseniz, eve dönmeden önce keyfinize bakın. Ama onun adını hatırlatmaya geldiyseniz o zaman hemen gidin.
I'm getting my car and we're getting out of here right now.
Arabamı alıp buradan gidiyoruz.
Now we're dying down here.
Şimdide burada açlıktan ölüyoruz.
Well, here I am, and we're way past word one now.
Peki, işte buradayım, ve biz ilk görüşmemizi yaptık.
Uh-huh. Yeah, we're here now.
Evet oradayız.
We're getting outta here, now.
Buradan hemen gitmeliyiz.
I mean, we're here now, right?
Buraya kadar geldik, değil mi?
Here's to this thing we're doing now here in this ridiculous place.
Bu gıcık yerde bu gıcıklarla uğraşıyoruz.
- We're here now.
Şimdi birlikteyiz.
We're here right now.
Şu anda buradayız?
It's really exciting to see a kind of sign that this animal exists, cos it was kinda feeling a bit like a myth, especially the last couple of weeks where it's taken so much to get here and the chances of filming it have felt so slim, but it feels like we're kind of in with a chance now, which is great!
Bu hayvanın gerçekten var olduğuna dair izleri görmek heyecan verici, bir tür gizli efsane gibi hissettiriyor çünkü, özellikle son birkaç haftadır burası için harcadığımız çaba filme alabilme şansı, çok ince bir his, fakat şimdi gerçekten şansımızın olduğunu hissediyoruz, bu harika!
The fact that you're hurting and you came here, the fact that you're taking your meds, and we're talking right now.
Acı çekip buraya gelmen gerçeği... İlaçlarını alman gerçeği... Ve şu anda konuştuklarımız...
So now, we're here rationing water
O yüzden şimdi suyu dikkatli kullanıyoruz.
That bothers me but we're not going to go into discussions now because, we came here for something else, man, we came here to have fun, get it?
Bu beni rahatsız ediyor ama bunu şimdi burada tartışmayacağız çünkü, çünkü buraya farklı birşey için geldik, adamım, buraya eğlenmeye geldik, anladın mı?
Well, for now... but we're dealing with a new form of infection here... one that is adapting.
- Şimdilik. Burada uğraştığımız şey, kendini uyarlayan yeni bir enfeksiyon formu.
Right now you have a crime scene and we're here to help.
Şu an bir olay yeriniz var ve biz de yardıma geldik.
And, now, I'm told that you're here today In response to the photographs That we put in the paper this morning?
Şimdi, bu sabah gazetede yayınladığımız resimlere cevap verdiğiniz için buradasınız.
Okay, ladies, we're a little touch-and-go here right now, but we are stable again.
Tamam bayanlar biraz sorun yaşadık ama yeniden durum düzeldi.
Now, if we're done here, I gotta head back to the slab and see a man about a corpse.
İşimiz tamamsa morga gidip birisiyle, bir kadavrayla ilgili görüşmem gerek.
I'm feeling like you've lost control of the room here. And we're the ones that are running things now.
Odada kontrolü kaybettiğini ve olayı yürüten biziz gibi hissediyorum.
You were in a place... we're both here now.
Sen bir yerdeydin şimdi ikimiz de buradayız.
I mean, we're happy that you're here now, but you were definitely a mistake.
Tabiki şu anda senin burada olmandan çok mutluyuz, ama genede bir hataydın.
we're here 1469
we're here for you 118
we're here to help you 127
we're here to help 116
we're here to 16
we're here to rescue you 16
we're here to protect you 16
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
we're here for you 118
we're here to help you 127
we're here to help 116
we're here to 16
we're here to rescue you 16
we're here to protect you 16
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140