We are family translate Turkish
1,230 parallel translation
Jer, we are family. And don't make me do something I don't wanna do.
Jer, biz bir aileyiz ve bana istemediğim birşeyi yaptırma.
We are family, Marta.
Biz bir aileyiz, Marta.
We are family.
Biz bir aileyiz.
We are family and family protects its own.
Biz bir aileyiz ve aileler kendinden olanı korur.
Do you truly believe we are family?
Aile olduğumuza gerçekten inanıyor musun?
Well, Sir Irwin of Northfork, my family and I have traveled a long way, and we are having trouble finding a loved one.
Northfork'lu Sör Irwin ben ve ailem uzun bir yoldan geldik ve hoş birini bulmakta biraz zorlanıyoruz.
We are a family.
Biz bir aileyiz.
Does your family know where we are?
Ailen nerede olduğumuzu biliyor mu?
We are your family now.
Ailen biziz artık.
But in the end, your mother and I are gonna do what we think is best for the family.
Ama sonunda, anneniz ve ben ailemiz için en iyi olduğunu düşündüğümüz şeyi yapacağız.
I've told you, we are members of the royal family. We should behave well!
Kraliyet ailesinin üyeleri dikkatli olmalıdır.
We are a family!
Biz bir aileyiz.
From these wildly beaten jungle skins, we are hearing the true songs of bereavement while friends and family of the deceased punish themselves with sharp stones.
O aşınmış tenleriyle bir yakınını kaybetmenin gerçek şarkısını dinliyoruz. Bu esnada merhumun dostları ve aile efradı keskin taşlarla kendilerini hırpalıyorlar.
And here we are on a desert island, who knows where and he goes out and kills with his bare hands to feed his family.
Ve burada çorak bir adadayız, kim bilir neredeyiz ve o gidip ailesini beslemek için çıplak elleriyle öldürdü.
You are part of our family, and we love you very much.
Sen ailemizin bir parçasısın ve biz seni çok seviyoruz.
Anne has always felt that we're all connected and that we are, in some strange way, a family.
Anne garip bir biçimde hepimizin bağlı olduğunu ve tuhaf bir aile olduğumuzu varsaymıştı.
But... I guess what I've always wondered is, are we a family?
Ama... her zaman içimde bir tereddüt oldu, biz bir aile miyiz?
So we are all blood-tied family, right?
Öyleyse hepimiz akrabayız.
I just told him that we are this family now... and that career's one thing, but family is forever.
Ona artık bir aile olduğumuzu söyledim... ve kariyer bir şeydir, aile ise her şey.
But we are a family, and I want my son to be happy. So maybe we should be in each other's lives.
Ama biz bir aileyiz... ve oğlumun mutlu olmasını istiyorum, yani... belki de birbirimizin hayatında olmalıyız.
From my way of seeing things we are just trying to take care of our family.
Çünkü gördüğüm kadarıyla biz sadece ailesine göz kulak olmaya çalışan iki kardeşiz.
We are going to talk to the family. As soon as we know something we'll let you know. Purdy :
Aileyle konuşacağız ve bir şeyler öğrendiğimizde size bildiklerimizi anlatacağız.
I think I can safely say that we all have family issues, work and / or are sick.
Hepimizin ailevi sorunları var, işimiz var ve / veya hastayız.
If we are to include today's case involving a family of four, we have six.
toplamda da on iki kurban oluyor.
This is the story of how we are different to every other creature that's ever walked the earth and the key to its telling lies with your family.
Bu belgesel, dünya üzerinde hüküm sürmüş tüm diğer canlılardan ne kadar farklı olduğumuzun....... ve ailemiz hakkında bildiğimiz yalanların hikayesidir.
We just discovered that we are related from the same family
Az önce aynı aileden akraba olduğumuza fark ettik de!
That no matter where we are, know that as long as you have each other, you have your family, and you are home.
Biz nerede olursak olalım, birbirinize sahip çıktığınız sürece aileniz vardır ve evdesinizdir.
Are we a family?
Biz bir aile miyiz?
For me and family includes my community because they are so close to us... And we share our life with them every day.
Benim için bu topluluğumu içeren bir ailedir... çünkü bize çok yakınlar ve her gün hayatımızı onlarla paylaşıyoruz.
We are the Johnson family from Los Angeles.
Los Angeles'ten Johnson ailesiyiz.
Balraj, now that we are one big family, why don't you find our Lalita a nice Indian husband?
Balraj, artık büyük bir aile olduk. Lalita'ya da iyi bir Hintli koca bulsan diyorum.
We are the Stickles family and it's nice to be here.
Stickles ailesi olarak burada olmaktan memnunuz.
Doc, no disrespect, but we are Teshawn's family.
Doktor, kusura bakmayın, ama Teshawn'un ailesi biziz.
And they gave me a book for people with many different uniforms who came home to help my family postman with a mail supplier of store and all so polite, even the street where we live there are so many things to watch
Bana değişik üniformalarla evimize gelip ailemize yardımcı olan insanları anlatan bir kitap okurlardı. Mektupları getiren postacı, meyve sebze getiren bakkal çırağı... Hepsi de nasıl kibarlardı.
Are we just gonna be like that family?
O aile gibi mi olacağız?
We raised Todd to know... that family values are more important than money.
Todd'u paradan daha kıymetli... - aile değerleriyle yetiştirdik.
See, at every family cookout... we get caught up on each other's lives... no matter how sad they are.
- Evet, her partide bunu yapar. Ne kadar üzücü olsa da.
We are a family, gentlemen.
Biz bir aileyiz, beyler.
- We are a family!
- Biz bir aileyiz!
We are a completely broken family.
Biz tamamen dağılmış bir aileyiz.
We are currently on a family trip.
Şu an aile seyahatindeyiz.
Just because I'm not around, are you gonna make everyone think we're some wacko family?
Çünkü buralarda değildim, Herkesin kaçık bir aile olduğumuzu düşünmesini mi istiyorsun?
We are doing this to keep our family together.
Ailemizi bir arada tutmak için yapıyoruz.
We have come together on this glorious day to wed Christy and Jeevan, who are here to build a foundation of their marriage upon the earth, in the presence of a sacred fire and among their family and friends.
Bu muhteşem gün araya geldik evlenmek Christy ve Jeevan için, yeryüzünde evlilik bir temel oluşturmak için burada kim, bir kutsal ateş varlığında ve onların aile ve arkadaşlar arasında.
We are starting a family.
Bir aile kuruyoruz.
We really are a family.
Biz gerçekten bir aileyiz.
And Doctors Without Borders is an organization we're both so committed to... so any sacrifices we have to make as a family are worth it.
Ve Sınır Tanımayan Doktorlar ikimizin de kendini adadığı bir organizasyon bu yüzden bir aile olarak yapmamız gereken fedakarlıklar çok önemli.
And now we are going to have to raise her whole trampy, un-pedigreed family!
Şimdi onun soysuz serseri ailesine bakmak zorundayız.
But we are a family.
Ama biz aileyiz.
So we are gonna deal with this as a family, together.
Yani buna bir aile olayı gibi yaklaşacağız.
We are tearing this man apart, putting his family at risk.
Ailesini riske atarak bu adama haksızlık ediyoruz.
we are going 52
we are not the same 19
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48
we are not the same 19
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are together 51
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48