We are together translate Turkish
2,470 parallel translation
Then when we are together...
Bu yüzden buluştuğumuzda...
- We are together.
- Hep beraberiz.
- Yes... everybody will think... we are together.
- Evet... herkes birlikte olduğumuzu düşünür.
We are together again facing the park...
Yeniden beraber oturmuş parka bakıyoruz.
- What is it? - We are together, love.
Hep birlikteydik aşkım.
House parties, town hall meetings, baseball games... you barely look at each other. We will add a couple of events to the schedule where we are together. Fine.
Ev partileri, belediye toplantıları, beysbol oyunları derken birbirinize zar zor bakıyorsunuz.
- Um, you know, we are so gonna have to get together.
- Evet, şey bir ara kesin görüşeceğiz.
And you show us all that we don't have to change who we are in order to be happy together.
Ve mutlu olmak için, olduğumuz kişiyi değiştirmemiz gerekmediğini bize gösteriyorsunuz.
In the'60s we saw how Stanley Donen, director of Singin'in the Rain, used this split screen, to get around censorship by making it look like two lovers are in bed together.
60'larda "Yağmur Altında" yı yöneten Stanley Donen, perdeyi bölerek sansüre takılmadan, iki sevgiliyi yatakta göstermişti.
Muazzez and Yusuf are coming tonight. We're going to eat together.
Bak Muazzez teyzenler gelecek, Yusuf amcanlar yemek yiyeceğiz.
together we are Tinbinland!
Hep birlikte tinbinland'iz!
We are tied together with a knot that cannot be untied.
Biz düğümle bağlandık bu asla olamaz.
Well, I'm sure that if we had slept together, you'd be long gone by now, because that's who you are, Colin, and that's who you'll always be.
Yatmış olsaydık çoktan ortadan kaybolmuştun çünkü sen böylesin ve hep öyle kalacaksın.
We are in this together... right?
Bu işte birlikteyiz, tamam mı?
How are we gonna tie this together, Casper?
Bunu nasıl bağlayacağız, Casper?
You guys are gonna be doing this every day while we're together, so I promise you it'll get easier.
Bunu her gün birlikte yaparsak sizi temin ederim ki daha kolay olacaktır.
We are in this together, Hades.
Bu işte birlikteyiz, Hares.
Once we discover what Bella and Edward are together again.
Bella ve Edward'ı yeniden birlikte yakaladık.
- We are here alone, we'll walk down together.
- Evet. Burada beklerim ve onunla birlikte çıkarız.
But it's my duty to remind you that we are bound together by God, and this bond can only be broken by a crime against God.
Fakat, Tanrı tarafından birbirimize bağlandığımızı hatırlatmak benim görevim ve bu bağın bozulmasının tek yolu Tanrı yolunda bir günah işlemektir.
We are in this together, John, like I said, whether you like it or not.
Dediğim gibi bu işte birlikteyiz John, hoşuna gitse de, gitmese de.
Are we still eating together?
Hala akşam yemeğe çıkıyor muyuz?
So when are we going to get together? Grab a little bite.
Ne zaman dışarıya çıkıp bir şeyler atıştırırız?
We are going to the same destination so let's go together.
Bunun için benim de Odaiba'ya gitmem gerekti, bu yüzden birlikte gidebiliriz.
When we are 40, we'll move in together, if either doesn't have anyone.
Kırk yaşına geldiğimizde, herkesi arkamızda bırakıp gidecektik buralardan.
We are actually getting rat-assed together.
Şuan birlikte içki içiyoruz hatta.
We are in this together.
- Hayır. Bu işte beraberiz.
Well, when are we gonna get together? When are we gonna meet up?
Öyleyse ne zaman birlikte olacağız?
All I have left to remember him are these innocent play things we stole together.
Bana onu hatırlatacak geriye sadece beraber çaldığımız oyuncaklar kaldı.
Dearly beloved, we are gathered in the sight of God and in the face of this congregation to join together this man and this woman in holy matrimony, which is commended in holy writ to be honorable among all men.
Sevgili konuklar burada Tanrı'nın huzurunda misafirler eşliğinde bu adam ve bu kadının kutsal bir evlilik ile bir araya gelmesine tanıklık etmek için toplandık. Ki bu kutsal kitapta insanlar arasında onurlu bir eylem olarak tavsiye edilmiştir.
We are in this together. ♪ Let's just hope that Dyson really is the chosen one.
Biz birlikteyiz.. Umalım da Dyson'ı gerçekten seçilmiş kişi olsun..
But if we are to achieve this greatness - your birthright - it will be together.
Eğer bu azamete ulaşacaksak ki bu sizin doğuştan gelen hakkınız... Hepimiz beraberken ulaşacağız.
Your Excellency, I think it is not appropriate that we are alone together without attendants.
Ekselansları, sanıyorum refakatçi gözetiminde olmaksızın yalnız kalmamız uygunsuz olur.
Ok guys now we have to stick together in this thing or we are gonna lose each other...
Beyler burada birbirimize yapışmamamız gerek, yoksa birbirimizi kaybedeceğiz.
If you and I are going to be working together, there's certain things that we need to keep from him.
Eğer sen ve ben birlikte çalışacaksak,... ondan saklamamız gereken bazı şeyler olacak.
Are we still performing together?
Hâlâ birlikte çalıyor muyuz?
So.. When are we getting together again?
Ee, ne zaman yeniden bir araya geleceğiz peki?
We are meant to be together.
Birbirimiz için yaratıldık.
Abe and I are very serious about each other and we've decided we're going to live together.
Biz Abe'le ciddi düşünüyoruz ve birlikte yaşamaya karar verdik.
Are we all gonna move in somewhere together?
Ya hep beraber bir yere taşınmamız gerekirse?
They've been separate since many years so we are getting together to talk about it.
Ve şimdi yıllar sonra bunun hakkında konuşacağız.
Are we... in the trenches together?
Biz de aynı siperde beraber miyiz?
- Are we together?
- Biz beraber miyiz?
I'll admit, human beings are foolish creatures. Whenever we gather together in a group, we're easily corrupted by a collective unconscious we can't resist.
insanların aptalca yaratıklar olduğunu kabul edemem. kolayca bozulmaya ve kolektif bir şekilde bilinçaltarına yerleşen bu dengeyi durduramazlar.
Are you happy that we're all here together?
Hepimiz burada birlikte olduğumuz için mutlu musun?
Oh, it's just'cause I've, you know, analyzed you using my very powerful regression model and there's an 87 % likelihood that we are gonna sleep together, so...
Güçlü ilişki kuramımı kullanarak seni analiz ettim. Yüzde 87 ihtimalle yatacağız...
Yeah, but what if we change together and our wolves are calm?
Evet ama ya ya aynı anda dönüşüm geçirip de kurt halimiz sakin kalırsa?
Today we celebrate the coming together of the Eidsvoll men in 1814 and their founding of the society we are a part of today.
Bugün burada, 1814 yılında Eidsvoll'lülerin bir araya gelişini ve bugün parçası olduğumuz toplumun kuruluşunu kutluyoruz.
Anytime we go out together, he's convinced people are watching us.
Ne zaman birlikte dışarı çıksak, bizi izleyen insanları kabulleniyor.
As soon as he gets out of here we are going to live together.
Buradan çıkar çıkmaz da birlikte yaşayacağız.
Ivan, I hope I've made it clear that we are not getting back together.
Ivan, tekrar biraraya gelemeyeceğimizi net bir şekilde anladığını umuyorum.
we are going 52
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48
we are not the same 19
we are family 66
we are friends 99
we are 2563
we are free 37
we are brothers 40
we are coming 52
we are fucked 33
we aren't 48