We have a guest translate Turkish
394 parallel translation
We have a guest in Mrs. Teasdale's house, Miss Marcal.
Bayan Marcal, bayan Teasdale'de bir misafirimiz var.
We have a guest.
Konuğumuz var.
Joe, tell the boy we have a guest.
- Hayır. Joe, aşçıya bir konuğumuz olduğunu haber ver.
Tell Yuwen that we have a guest so that there will be an extra place set at dinner.
Hanımefendiye de akşam yemeğine konuğumuz olduğunu söyleyiver. - Bir tane de tavuk kes...
We have a guest in the house.
Kardeşim, biraz sessiz ol. Evde misafir var.
We have a guest now.
Misafirimiz var.
We have a guest.
Bir misafirimiz var.
No, wait, wait, we have a guest.
Hayır bekle. Bir misafirimiz var.
Put some more hot water in the pot because we have a guest here.
Demliğe biraz su ekle. Misafirimiz var.
We have a guest.
Misafirimiz var.
When we have a guest, we embellish daily life a bit.
Misafirimiz varsa, gündelik hayatımızı biraz süsleriz.
Lord Caiaphas we have a guest.
Lord Caiaphas... bir misafirimiz var.
We have a guest
Misafirimiz var şurada.
Madam, we have a guest Mr. Eboshiya is here...
Bayan, bir konuğumuz var Bay Eboshiya burada...
We have a guest room and Sylvain can stay with his nephew.
Bir tane misafir odamız var ve Sylvain yeğeniyle kalabilirim.
Madam, we have a guest
Madam, misafirimiz geldi!
We have a guest.
Bizim bir misafirimiz var.
The one time we have a guest, Fränze, you put dishwater on the table!
Kırk yılda bir misafirimiz geliyor Fränze, sen de masaya bulaşık suyu koyuyorsun.
We have a guest on board.
Bir misafirimiz var.
We have a guest on board.
Gemide bir misafirimiz olacak.
Dad shame on you! Look we have a guest.
Bak ya, misafirimiz vardır.
We have a guest.
Bir konuğumuz var.
Amande, we have a guest.
Amande, bir konuğumuz var.
We have a guest.
Misafirimiz olacak.
We have here a guest who knows more about the frontier... ... than any man living, and who, if we hold with General Sherman... ... has made more good Indians than any other man in the West.
Burada hudut hakkında, yaşayan herkesten daha çok şey bilen ve General Sherman'ın fikrini paylaşacak olursak Batıdaki herkesten daha çok. iyi Kızılderili yapan biri var.
- We'll have a guest.
- Bir misafirimiz olacak.
We'll have a guest, Suzette.
Bir misafirimiz olacak Suzette.
We have as a guest tonight one of the soldiers of the press... one of the little army of historians... who are writing history from beside the cannors mouth... Foreign correspondent of the New York Globe...
Bu geceki konuğumuz basın dünyasının askerlerinden topun ağzının yanı başından tarihi yazan tarihçilerin küçük ordularından birisi New York Globe'nin yabancı muhabiri...
Remember we have a lady as our guest.
Bayan bir misafirimiz olduğunu unutmayın.
We have a guest.
- Ne oldu?
WE'RE GOING TO HAVE A GUEST IN THE HOUSE.
Evimize bir misafir gelecek.
We have a very important guest upstairs.
Yukarıda çok önemli bir konuğumuz var.
Miss, madam said we have a very important guest, please meet her in the sitting room.
Bayan önemli bir konuğumuz var dedi sizi oturma odasına çağırıyor..
We're happy to have you as a guest here, in the ancestral mansion of the De Winton's.
De Winton'ın tarihi konağında, sizleri misafir ettiğimiz için çok mutluyuz.
- We have a lovely guest room...
- Çok güzel bir misafir odamız var.
So we have a new guest in the hotel.
Otelde yeni bir konuğumuz var.
Why, we have a perfectly good guest room.
Harika bir misafir odamız var.
And for your entertainment memories, we have a special guest. who has agreed to take the first flight with us this afternoon.
Ve gösteri hafızanız için, bugün, bizimle ilk kez uçmayı kabul eden çok önemli bir misafirimiz var.
Pick a level. Uh, what say we have a look at what's furthest from the guest rooms?
Konuk odalarından en uzak olana bir göz atmaya ne dersin?
Uh, what say we have a look at what's furthest from the guest rooms?
Ziyaretçi odalarından en uzakta olanı seçmemize ne dersin?
Seriously, we have a special guest with us.
Bugün bir onur konuğumuz var.
The thing is we never have guests, and today, when we do have a guest for once, she puts that on the table!
İşin aslı, çok misafirimiz gelmez ve bugün ilk kez bir misafirimiz gelmişken bu şeyi masaya koyuyor!
We have a very special guest who's dropped by the studio.
Çok özel bir konuğumuz, şimdi içeriye girdi.
"We have a special guest with us today,"
Bugün çok özel bir konuğumuz var.
We have a special mystery guest here at the studio.
Stüdyomuzda gizemli bir misafirimiz var.
Ladies and gentlemen, we have a very special guest with us.
Bayanlar ve baylar burada çok özel bir misafirimiz, bizimle.
We have a very special guest with us tonight. Kent.
Bu gece yanımda çok özel bir konuğum var.
It's not often that we have such a lovely dinner guest, eh, Eric?
İyi. Her zaman bu kadar güzel bir misafirimiz olmuyor, Eric.
We have a special late guest here.
- Hepsini uyardık.
We shall have a guest.
Hafta sonu bir konuğumuz olacak.
Hey, hey, hey, we have a very special guest in our studio today, Mr Brandon Walsh.
Hey, hey, hey, bugün stüdyoda çok özel bir konuğumuz var Bay Brandon Walsh.
we have to go 1146
we haven't 212
we have to talk 296
we have 1448
we have a deal 218
we haven't met yet 21
we have a lot of work to do 49
we have a lot in common 51
we have it 62
we have a situation 159
we haven't 212
we have to talk 296
we have 1448
we have a deal 218
we haven't met yet 21
we have a lot of work to do 49
we have a lot in common 51
we have it 62
we have a situation 159