We missed something translate Turkish
230 parallel translation
Oh we missed something.
Bir şeyi atladık.
- We missed something.
- Biz bir şeyi gözden kaçırdık.
- Maybe we missed something.
- Belki gözümüzden birşey kaçırdık.
Johan, have we missed something important?
Johan, biz önemli bir şeyi mi gözden kaçırdık?
Maybe we missed something back at his apartment.
Bir şeyler kaçırmış olabiliriz.
Maybe we missed something.
Yani, belki içimizden biri ortaya bir şey koyabilir.
Maybe we missed something.
Belki kaçırdığımız bir şey vardır.
No, we missed something.
Hayır, bir şeyleri kaçırıyoruz.
We missed something. - We didn't.
Birşeyi gözden kaçırmış olmalıyız.
We missed something.
Bir şeyi atladık.
Maybe we missed something.
Bir şey kaçırdık.
Catherine. We missed something.
Catherine, bir şeyi gözden kaçırdık.
Maybe we missed something.
Belki bir şeyi kaçırmışızdır.
You think we missed something?
Bir şeyi gözden mi kaçırdık dersin?
Maybe we missed something, right?
Belki bir şeyleri gözden kaçırmışızdır, değil mi?
Who knows, maybe we missed something.
Kim bilir, belki gözden bir şeyler kaçırmışızdır.
Maybe we missed something.
Belki bir şeyleri atladık.
In the meantime, we're going to go over every single transmission Marshall pulled off the server to see if we missed something.
Bu arada Marshall'ın yakaladığı tüm mesajları inceleyip bir şey kaçırıp kaçırmadığımıza bakacağız.
Then we missed something because Brenda Dillard didn't do it.
O zaman birşeyleri atladık.. Çünkü Brenda Dillard yapmadı..
Maybe we missed something the first time.
Belki birincide bir şeyleri gözden kaçırmışızdır.
Yeah, I always thought that we missed something in the development of the software.
Evet, bu programı yazarken, bir şeylerin tam olmadığı hissine kapılmıştım zaten.
What if we missed something?
Ya bir şeyleri atladıysak?
We missed something the first time.
İIk defasında bir detayı atlamışız.
We might have missed something. Hold it.
Bir şeyleri gözden kaçırmış olabiliriz.
We were all satisfied ones, with the success of the troops Germans in Russia, but England was the first one to say that something was missed, when Goebbels made a great one campaign for all Germany, to collect skins and clothes of Winter for the German troops.
Rus seferinde Alman ordularının elde ettiği başarılardan dolayı hepimiz mutluyduk. Ancak Goebbels Almanya çapında kışlık giysileri toplatmaya başlayınca bir şeylerin ters gittiğinin ilk defa farkına vardık.
Hey, you dead guys! We're missing some ultra important thing here - something somebody said and we missed it!
Hey, ölü adamlar, çok önemli bir şeyi kaçırıyoruz..
That's something we definitely missed in our investigation isn't it, Frank?
Bu gerçekten de araştırmamızda tamamen göz ardı ettiğimiz bir şey değil mi Frank?
There may be something we missed.
Gözden kaçırdığımız birşey olmalı.
It was the most wonderful, spontaneous thing I've ever done in my life... but I feel like maybe we missed out on something, you know?
Bu hayatımda içimden gelerek yaptığım en harika şeydi... ama sanki önemli birşeyi atlamışız gibi hissediyorum, biliyor musun?
There's something we missed.
Kaçırdığımız bir şey var.
It might tell us something about this anomaly we've missed.
Bu anomali hakkında, kaçırdığımız bir şeyler bulabiliriz.
Maybe it is something that we missed.
Belki gözden kaçırdığımız bir şey vardır.
Maybe there's something we missed, that may be of help.
Belki bizim gözümüzden kaçmış bir şey vardır.
We must have missed something.
Yarışa yoğunlaşmamız lazım.
We must have missed something.
Bir şeyi atlamış olmalıyız.
I'll stop you if we've missed something.
Peki. Atladığımız bir şey olursa seni durdururum ben.
Is there a valet we missed or something?
Vale falan vardı da biz mi görmedik?
What I'm saying is, maybe there's something on the planet that we missed.
Söylediğim şey, belki de biz gezegende bir şeyi gözden kaçırdık.
No, sir, that seems unlikely, but it could be something we've missed.
Hayır, efendim, bu pek mümkün görünmüyor, fakat kaçırdığımız bir şey olmalı.
There must be something we missed.
Kaçırdığımız bir şey olmalı.
Was there something we missed?
Atladığımız bir şey var mıydı?
We're trawling all intelligence noise just in case they missed something.
Bir şey kaçırmaları ihtimaline karşı bütün istihbaratları tarıyoruz.
Could we have missed something?
Bir şeyi gözden kaçırmış olabilir miyiz?
We must have missed something.
Bir şeyleri gözden kaçırmış olmalıyız. Bilmezdiniz.
- Well, maybe we missed something.
Belki bir şeyleri atladık.
On his way home. We must have missed something.
Bir şeyi kaçırmış olmalıyız.
Maybe there was something we missed.
Belki gözden kaçırdığımız bir şey vardı.
That way we'll stand the best chance of finding something that others may have missed.
Bu yolla, elimize diğerlerinin atladığı birşeyi bulmak için en iyi fırsat geçecek.
Right, we must've missed something.
Bir şeyleri gözden kaçırmış olmalıyız.
Zack's cleaning the bones now. Maybe we'll find something that we've missed.
Belki de gözümüzden kaçan bir şey buluruz.
There's gotta be something we missed.
Kaçırdığımız bir nokta var.
we missed you 120
we missed you so much 17
we missed it 42
we missed him 19
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
we missed you so much 17
we missed it 42
we missed him 19
something went wrong 81
something 1990
something came up 177
something happened 421
something's happening 161
something like that 1529
something's not right 271
something on your mind 83
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90
something on your mind 83
something special 67
something bad happens 16
something's wrong 881
something is wrong 141
something's wrong here 34
something wrong 855
something's coming 64
something bad 90