We will be fine translate Turkish
172 parallel translation
We will be fine!
Seninle bir sıkıntım yok!
No, I'm sure we will be fine.
Merak etme.
We will be fine.
Biz iyi olacağız.
We will be fine.
İyi olacağız.
- So we will be fine.
- İdare ederiz.
We'll go home and everything will be fine. All you have to do is just leave it to me.
Sen her şeyi bana bırak.
We're all for the TVA and we want to help you, so if you'll cooperate on this point, everything will be just fine.
Hepimiz TKV'nın iyiliği için varız ve size yardım etmek istiyoruz Bay Glover. Eğer işbirliği yaparsanız her şey çok iyi olacaktır.
Now that we love each other, everything will be fine.
Birbirimizi seversek her şey düzelecek.
I will find the road and we'II be fine.
Şimdi yolu bulalım. Her şey girecek yoluna.
And once we've reached Sweden, well, everything will be fine in Sweden.
Söz. Bir kere İsveç'e gittik mi, orada her şey yoluna girecek.
Everything will be fine. As long as we cross Neretva.
Neretva'yı bir geçelim, her şey yoluna girecek.
Once we're out, everything will be fine.
ÜIkeden bir çıkalım, her şey yoluna girecek.
For time being we can just follow what he says Right, let's deal with Jin Fei first... and all will be fine
Şimdilik sözünü dinle tabii, Jin Fei'le o uğraşsın... ve yolumuzu temizlesin
I want you to know that the "equipment" we borrowed, is in fine shape and will be returned to you very soon, if nothing interferes with it.
Senden aldığımız malzemeler sağlam durumda. Eğer bir müdahale gerçekleşmezse çok yakında onlara kavuşacaksın.
You just do what we rehearsed and everything will be fine.
Provada yaptığımız gibi yap yeter, bir şey olmaz.
We'll both act normal and everything will be fine.
İkimz de normal hayatımıza döneceğiz ve bir şey olmamış gibi davranacağız.
Everything will be fine if we can make a deal with the Count.
Eğer Kont istediklerimizi yapmazsa kızına yapacaklarımız ona büyük bir ceza olur.
Once I get used to the idea of giving up my freedom my independence of abandoning all sense of self to the collective we, I will be fine.
Özgürlüğümü, bağımsızlığımı ve tüm benlik duygumu biz kavramına terk etme fikrine alışınca iyi olurum.
Then we might fall in love and everything will be fine for a while.
Hatta o zaman aşık bile olabiliriz.
Tomorrow morning, we'll find the nearest town swap your watch for some old junker, and everything will be just fine.
Yarın sabah, en yakın kasabayı bulacağız saatini eski bir külüstürle takas edeceğiz, ve her şey yoluna girecek.
You're saying once we get out there everything will be fine?
Buzun üstüne çıkınca herşey iyi olacak değil mi?
Everyone knows what to do, so just do your job and we will all be fine.
Sen sadece işini yap ve hepimizi mutlu et.
We'll find him. Everything will be fine.
Her şey yoluna girecek.
We gave your daughter a sedative, but she will be fine.
Kızınıza sakinleştirici verdik, ama düzelecek.
Everything will be fine if we just all move into the basement in an orderly fashion.
Düzgün bir şekilde bodruma inebilirsek hiçbir şey olmayacak.
- Like Oslett the chemicals and oil? The sooner we get Stillwater out of your head... the sooner things will be fine. - Yes.
Er ya da geç Stillwater'ı kafandan atacağız... er ya da geç, her şey yoluna girecek.
Everything will be fine, we just have to find the cap.
Kasketini bulursak, her şey yoluna girecek.
I'm sure it will make a lot of money. Thank you Mr. Poston, but I think we'll be fine with the money we make selling our son into slavery.
Teşekkürler Bay Postem, ama sanırım oğlumuz Tweek'i... —... köle olarak satınca yeterli paramız olur.
Problem is, we don't know how long he was unconscious before they brought him in, so the next few hours will be dicey, but I think he'll be fine.
Sorun su ki, buraya getirmelerinden önce kaç saat bilinçsiz kaldigini bilmiyoruz, bu yüzden önümüzdeki birkaç saati riskli, ama düzelecegini saniyorum.
We will now all be moving in orderly fashion to our fine hotels!
Şimdi hepberaber düzeni bozmadan güzel otellerimize gideceğiz!
Look, we just have to get the body back to the house... and everything will be fine.
Eğer cesedi evine götürürsek her şey yoluna girecek.
The engines will be fine. What we need is fuel.
Motorlar iyi ama yakıt bulmamız gerek.
Everything will be fine as long as we stay outside the bubble.
Balondan uzak durduğumuz sürece her şey yolunda gidecektir.
So why don't we get our coats and go back to your place... because my ass will be damn fine there, too.
O zaman neden paltolarımızı alıp, sana gitmiyoruz çünkü kalçalarım orada da harika görünecek.
If we stay calm, everything will be fine.
Sakin olursak her şey yoluna girer.
We will pick you up in one hour. Will that be fine?
Bir saat içinde dönüp sizi alsak, uygun olur mu?
Everything will be fine, as long as we stay together, and stay calm.
Birlikte ve sakin kaldığımız sürece her şey yolunda gidecek.
Will you be fine there all night? 'Cause we're staying all night.
- Orada bütün gece kalsan da iyi olacak mısın?
Well, I'm not sure we'd be able to. Just here will be fine.
Yapabileceğimizden emin değilim...
It will be fine as long as we have you, Brother Ozaki.
Senin gibi biri bizimle oldukça iyi oluruz, Ozaki Abi.
If there was a crime committed, we d only be interested in this one, so if there s something you want to say, by all means, say it Fine, I will
Eğer, yapılan bir suç varsa, biz sadece, bu biri ile ilgilenecektik yani söylemek istediğiniz birşey varsa, her anlamda, söyleyin iyi, söyleyeceğim
How will we be remembered in fine post graduation?
Mezuniyetten sonra nasıl hatırlanacağız?
- We will be absolutely fine.
- Bizi hiç merak etme.
Don't worry We will be just fine
Kaygılanma, biz iyi olacağız
Still, we're good friends, so if I give her some space, everything will be fine.
Hâlâ iyi arkadaşız, bu yüzden ona biraz zaman tanırsam, işler yoluna girecektir.
We'll find the diamonds, let the ladies go, and everything will be just fine.
Elmasları bulunca, kadınları salacaktık ve her şey yoluna girecekti.
It will be fine. - We couldn't break this...
Uğraşsanız bile kıramazsınız.
If we stay cool and stick to the plan, everything will be fine.
Eğer sakin olup plana uyarsak her şey düzelecek.
She suffers from a psychiatric condition but we can cure her. and she will be fine.
Psikosomatik bir sendrom yaşıyor ama tedavi edebiliriz, iyileşebilir.
And as a white-hot flame tempers base metal into a fine bleed of steel, so too will we be forged.
Beyaz alevler metali nasıl eşsiz bir çelik parçasına işliyorsa, bizler de öyle işleneceğiz.
She's gonna be fine. So will we.
Ne ona ne de bize bir şey olmayacak.
we will miss you 16
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will win 17
we will 1454
we will be there 18
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17
we will figure it out 16
we will meet again 36
we will win 17
we will 1454
we will be there 18
we will see 58
we will go 22
we will talk 25
we will return 17