English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wild man

Wild man translate Turkish

430 parallel translation
So your lady turned you down for a sort of a wild man from Borneo?
Demek sevgilin seni Borneo'lu bir vahşi için terk etti, öyle mi?
It's a wild man!
- İmdat!
The wild man is chasing me. Somebody stop him!
- Durdurun onu!
The wild man who said He was a wildcat in the jungle.
Sokakların vahşi çocuğu ormandaki bir yaban kedisi olduğu söyleyen vahşi adam.
What are you, some wild man?
Çıldırdın mı sen?
I'll keep the peace here if I can hold this wild man back.
Senin cesur bir çocuk olduğundan eminim.
I can if that wild man don't wake up.
Eğer o vahşi adam uyanmazsa yapabilirim.
And introducing, for his first appearance in the United States the heavyweight champion of South America the wild man of the Andes, undefeated in 39 fights at 278 pounds, Toro Moreno.
Ve Birleşik Devletlerdeki ilk maçında Güney Amerika ağır sıklet şampiyonu Andların vahşi adamı, 39 dövüş boyunca namağlup 126 kiloda, Toro Moreno.
You mean something like, "Gus was a formidable opponent but when he faced the wild man of the Andes he gambled with his life."
Gus çetin bir rakipti ama Andların vahşi adamıyla karşılaşmakla hayatıyla kumar oynadı... -... gibi bir şey mi?
There's a wild man in the desert named John who drowns people in water.
Çölde John adında çılgın bir adam var. İnsanları suya batırıyor.
A screaming wild man with nothing to back him up because his proof is scattered over a mountain disappeared in an airport, or it's all part of delirium tremens of a dipso senator.
Çünkü bütün kanıtları, dağın birine saçılmış şeylerden... havalanın tekinde kaybolmuş birinden, ya da hezeyan krizleri geçiren ayyaş bir senatörden ibaret.
Well, our good doctor said that you were acting like a wild man.
Şey, iyi doktorumuz senin... vahşice davrandığını söyledi.
Right now, he's a wild man, totally psychotic.
Şu anda antisosyal biri, tamamen psikoz hastası.
How would you like to be Texas Jack Butler, star cowboy, bronco buster and all-around wild man of the West?
Texaslı Jack Butlerı bir yıldız kovboy, olmak sence nasıl? vahşi batının en iyi at yetiştiricisi?
That's what comes of entertaining a wild man.
- Evet, kızlarla! Elalemin zırtapozunu evine alırsan, olacağı budur.
What you out there drivir like a wild man?
Böyle çılgın gibi sürerek eline ne geçecek?
Who do you think you are? - A wild man?
Kurutulmuş balıklar, gaz lambaları...
- Hey, wild man.
- Hey, vahşi adam.
He was like a wild man.
Vahşi biri gibiydi.
[Man] Wild Bill Hickok to see General Custer.
[Man] Wild Bill Hickok General Custer'ı görmek istiyor.
Yes, siree, a big man, like Wild Bill Hickok.
Evet, efendim, büyük bir adam, Wild Bill Hickok gibi.
He was a grand young man, except for his wild temper.
Vahşi mizacı dışında asil, genç bir adamdı.
Just because a man any woman would like a thousand times better was wild one night at a serenade.
- Evet, sırf öteki bir gece serenatta aptallık etti diye hem de.
But the diary says the jungle man has the radio and he is worse than a wild beast.
Ama günlükte diyor ki, telsizi orman adamı almış ve bu adam vahşi bir canavardan bile betermiş.
You have nothing to link my husband with this man Kindler except a wild suspicion.
Kocamın Kindler gibi bir adamla bağlantısı olamaz.
Citizens reporting a prowler, a lost child, a man molesting a woman... an auto accident, a wild party.
Vatandaşlar kayıp çocukları, tecavüzleri araba kazalarını, çılgınca verilen partileri bildiriyor.
In a wild chase during which one man was killed and the other captured.
- Çılgın bir kovalamacada bir adam öldü, bir adam yakalandı.
The tear-down is a wild tangle of man, machine and beast, an orderly disorder of ropes and metal poles and steel cable and tons of heavy canvas.
Ve mesafeye karşı yapılan savaş makine insanlar ve hayvanlar bir arada bu parçalama işine katılırlar, Kazıklar direkler ve çadır malzemeleri Çelik kablolar
Well, this man's wild like a Gypsy.
İpeği teninde hissetmeyi seviyor her şeyi gül rengi olsun istiyor. Bu adam bir Çingene gibi vahşi.
A woman should not encourage a man to be wild. Never.
Bir kadın erkeğini, vahşileşmesi için cesaretlendirmemeli.
If a man's wild, he's hard for a woman to hold.
Asla. Adam vahşi ise kadının tutması zordur.
You said, "For a man?" I said, "Yes, for a man that's wild like a Gypsy."
"Erkek için mi?" dedin, ben de, "Evet, Çingene gibi vahşi bir adam için." dedim.
Never mind. He's a man that can go crazy wild!
Her an kendini kaybedebilir!
Know then that the great hall of Baskervilles... was once held by Sir Hugo of that name... a wild, profane, and godless man.
Baskervilleler'in büyük konağının bir zamanlar Sör Hugo'nun elinde olduğunu vahşi, dinsiz, imansız bir adam olarak tanındığını bilin.
You said he was like an explorer in a wild country where no man had ever been before.
Onun daha önce kimsenin gitmediği yerlere giden vahşi bir bölgedeki araştırmacı olduğunu.
Maybe a little wild, but you can't condemn a man for that.
Belki biraz vahşidir ama, bu işin üstesinden gelebilir.
That has a lot of blood and thunder, and a man on a wild horse.
Onda epey kan ve kavga var, vahşi bir at süren bir adam var.
The way I feel, for example I can take a man who was wild as a bachelor but not a man with bad traits
Benim hissettiklerim, örneğin üniversite mezunu vahşi bir erkekle evlenebilirim ama kötü karakterli bir erkek olmamalı.
They know the world's probably on the brink of oblivion but instead of trying to get to their homes and finding their families here they are, racing under the sea driven on by one man's wild scheme, which has no proven scientific basis.
Dünyanın belki de yok oluş eşiğinde olduğunu biliyorlar, ama evlerine ve ailelerine ulaşmaya çalışmak yerine, burada, denizin altında, bir insanın kanıtlanmış hiçbir bilimsel temeli olmayan çılgın planının peşinde yarış yapıyorlar.
An ordinary man is incapable of conquering these wild worlds.
Sıradan bir adam, vahşi dünyaların keşfinde acizdir.
Will you offer a drink to this wild young man?
Bu genç ve vahşi adama bir içki ısmarlar mısın?
The wild goat got away from him. And the old man used to come back home without anything.
".. ve yaşlı adam hir şey yapamadan eve döndü. "
That only freedom can tame the wild, rebellious, palpitating heart of man.
Yalnızca özgürlük, insanın vahşi, asi... ve heyecandan titreyen kalbini ehlileştirebilir.
I killed a wild boar in the marsh once, I can kill a horse and a man.
Bataklıkta vahşi bir domuz öldürdüm. Bir atı ve adamı öldürebilirim.
I think that's how every man should be. Like a wild beast.
Her erkek öyle olmalı bence vahşi bir hayvan gibi.
A man chases his prey through the wild landscape of New Mexico
Aman, avını New Mexico'nun vahşi doğasında kovalıyor.
You're no longer a wild boy, even if you're not yet a man.
Ama henüz bir erkek de değilsin.
He's not a wild man!
Zırtapoz falan değil!
MAN : Boy, it was wild.
O zamanlar çok çılgınlık vardı.
When he appeared outside the courthouse this afternoon, a free man it touched off a wild, mob-like demonstration.
Bugün özgür bir adam olarak mahkeme salonundan çıktığında... kalabalığın kontrolden çıkmasına neden oldu.
It's really wild, man, because a judge can get away with that.
Bu gerçekten barbarlık çünkü yargıca hiçbir şey olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]