English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With your mom

With your mom translate Turkish

1,772 parallel translation
You can even go to London with your mom, to clear your head?
Hatta ayarlayalım, annenle sen de git Londra'ya. Biraz kafa dinlersin, ha?
You don't know what really happened with your mom and dad.
Annenle babana neler oldu, bilmiyorsun.
Look, I love being your crash pad, But, you know, maybe you'd feel better if you moved back in With your mom while she's getting her treatment.
Bak, senin koruman olmayı seviyorum ama belki de annenin tedavisi sürerken onlara geri taşınsan kendini daha iyi hissedersin.
Being with your mom made me a better person.
Annenle beraber olmak, daha iyi bir insan olmamı sağladı.
You know, but with your mom being sick, it just didn't seem important.
Ama annenin hastalığı zamanında, o kadar da önemli görünmemişti.
Hey, how about we set a playdate with your mom's corgis?
Onu annenin Corgi'siyle buluşturalım mı?
Feels like it is. Because living with your mom all these years has trained you to think that way.
- Bunca yıldır annenle yaşadığın için öyle hissetmeye kanalize olmuşsun.
Uh, with your mom and a six-pack?
- Annenle birlikte ve biralarla mı?
I think this has something to do with your mom. What?
- Bence annenle araları bozuk.
Did he ever fight with your mom?
Annenle hiç kavga etti mi?
Now give me a chance to discuss some things with your mom, okay?
Şimdi annenle bazı meseleleri konuşmam lazım izin verirsen.
All we ever do is get dim sum with your mom!
Tüm yaptığımız annenle Çin yemeği yemek.
I made your problem with your Mom even worse.
Annenle arandaki sorunun daha kötüye gitmesine neden oldum.
But you have your own sexual memories - with your mom, don't you?
Senin de annenle ilgili seksüel anıların vardır, değil mi?
That's the deal I made with your mom.
Annen ile bu karara vardık.
Look, if this is a family, that makes you the mom. And you don't want to go out drinking with your mom.
Bak, eğer bu bir aile ise, bu seni anne yapar ve annenle dışarı bir şeyler içmeye gitmeyi istemezsin.
If it's okay with your mom, I'd really like you here with us.
Annen için sorun olmayacaksa, burada yanımızda olabilirsen çok iyi olur.
And with your mom by his side, I'm sure he'll get out.
Ve yanında annen de olduğuna göre, onun çıkacağına eminim.
Hey, um, you're still, uh, living with your mom, huh?
Hâlâ annenle yaşıyorsun, değil mi?
My mom's freaking out and she was on the phone with your mom when I left.
Annem çıldırıyor ve ben çıkarken annenle telefondaydı.
You think he should live with your mom?
Sence annenle mi yaşamalı?
I didn't have a kid with your mom!
Benim annenle bir çocuğum yok!
Your mom's sleeping with him?
Annen onunla yatıyor mu?
But this one's true, Mom. You saw it with your own eyes and then you reported it on Fox News.
Kendi gözlerinle gördün ve sonra da Fox Haberler'e sen haber verdin.
Well, we never discussed you doing your own thing with my mom.
Senin de annemle kendi bildiğine iş yapabileceğini konuşmamıştık.
Honey, the way I see it, your mom did her own thing with me.
Bak canım, bence kendi bildiğine göre iş çeviren annen.
But wherever this gets you with your disease, promise me not one word to mom and dad till Monday morning, while I am dealing Nick his bridal-suite blowjob.
Ama hastalığının sebebi neyse lütfen pazartesi sabahına kadar annemle babama bir şey söyleme. O sırada balayı süitimizde Nick'e sakso çekiyor olacağım çünkü.
I mean, your first kiss - - With my mom.
Annemle ilk öpücüğünüzü diyorum.
And not at your mom's with the purple tooth crew. Hmm?
Annenlerde, mor dişli tayfasıyla birlikte olmak değil.
With your mom.
Annenle.
It all started with a visit from my mom and her longtime boyfriend, Clint, who was always saying stuff like... your mother is a very, very erotic woman.
Her şey annemin ve sürekli garip şeyler söyleyen uzun süredir birlikte olduğu erkek arkadaşı Clint'in ziyaretiyle başladı. Ted, annen çok ama çok erotik bir kadın.
Oh, honey, did your mom not have the talk with you?
Ah be tatlım, annen seninle o konuşmayı yapmadı mı?
But your mom went into the hospital, with a cut on her cheek.
Ama annen, hastaneye yanağında bir kesikle gitmişti.
There's nothing wrong with it. I haven't mentioned it to your mom.
Bunda yanlış olan hiçbir şey yok.
How's your mom dealing with everything?
Herşey annenle mi ilgili?
Yeah, well, we haven't spoken in, like... years, but, uh... things are pretty bad with my mom back at home, so I just figured... You'd call your dad.
Evet, iyi, biz hiç konuşmadık... yıllardır, ama, annemle aram çok kötü, ben de düşündüm ki...
So was it getting worse with you and your mom?
Annenle aranız gittikçe kötüleşiyor muydu?
Well I know you have to get back to M.O.M.A. and your abstract expressionism day with mom, but it's been nice having you, even for a minute.
M.O.M.A.'ya ve annenle Soyut ekspresyonizm gününüze geri dönmen gerektiğini biliyorum, ama bir dakikalığına bile olsa senle olmak güzeldi.
Okay, Mac, your mom burned down her house with a cigarette, right?
Mac, annen evi sigarayla yaktı değil mi?
If you want to drop the hint to your mom, Aimee's body is at the bottom of the ravine with a cracked spine.
Eğer annene bir ipucu vermek istersen Aimee'nin cesedi altında dikenlerin olduğu bir hendekte.
So did you... Did you fall behind in your homework this weekend, running around Baltimore with Steve and your mom?
Herhalde Baltimore'da Steve ve annenle gezdiğin için derslerinde biraz geri kaldın?
Actually, it was the cat hair on your pants, lack of wedding ring and your general live-with-mom vibe.
Aslında, pantolonunda kedi tüyü var evlilik yüzüğün yok ve annenle yaşadığının izlenimini veriyorsun.
Sam's busy with this, so I'm gonna have to recruit your mom to help me.
Sam buradaki işle ilgileniyor, ben de yardım etsin diye anneni almak zorundayım yanıma.
It was your mom's day with Jabbar yesterday.
Dün, Jabbar'la annenin ilgilenme günüydü.
Look, I don't want you to be alone up there with all the families, so... what if I hire an actress to play your mom?
hey, yukarıda herkes ailesiyleyken yalnız kalmanı istemiyorum, ve ne dersin senin anneni oynayacak bir oyuncu kiralamaya? Olur.
Lemon, if your mom had ended up with Buzz, you would have never been born.
Aslında Lemon annen buzz ile evlenseydi, sen asla doğmamış olacaktın.
Your mom did such a great job with you.
Annen seninle harika bir iş yapmış.
Your mom did such a great job with you. I know.
Annen seni harika yetiştirmiş.
Aria, you just saw your dad making out with someone who is not your mom.
Aria, baban annenden başka biriyle öpüşüyordu.
There was a right tackle, See, who had an illegitimate Child with your slut of a mom!
Orospu annen tarafından gayri meşru çocuğunu saklamak için yapılan doğru bir hamleydi anlıyor musun?
Listen, the night that Mrs. Kerrigan died, you told your mom that you were having some problems with your memory, and we took you to see a specialist, a neurologist, and he did every test.
Dinle Bayan Kerrigan'ın öldüğü gece annene hafızanla ilgili bir sorunun olduğunu söyledin. Seni bir nöroloğa götürdük. Her testi yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]