Without telling me translate Turkish
634 parallel translation
Oh, Pat, without telling me?
Pat, bana söylemeden mi gidiyordun?
Even if she did, why did you leave without telling me?
Öyle yapmış olsa bile, niye haber vermeden terk ettin beni?
Mr Furusawa left suddenly for the country without telling me he was going.
Bay Furusawa bana hiç haber vermeden aniden memleketine gitmiş.
What's the idea of running out without telling me?
Bana söylemeden dışarıya kaçma fikri de nereden çıktı?
You can't accuse me of something without telling me what it is
Bana sebebini söylemeden beni bir şey için suçlayamazsın.
Oh, that's not fair, to stand there without telling me, even if you have to break some police rule.
Bazı polis kurallarını çiğnemek zorunda kalsan bile... orada durup bana söylememen adil değil.
You must make a promise lf someone likes you, if you like someone... you will not give your consent without telling me
Sen de bir söz vermelisin. Eğer biri senden hoşlanırsa, ya da sen birinden hoşlanırsan bana söylemeden, ona bir söz vermeyeceksin.
Why did you come to Tokyo without telling me?
Bana haber vermeden Tokyo'ya nasıl geldin?
You had no right without telling me.
Bana söylemeden yapamazsın.
My wife went out without telling me, and I thought perhaps she was with you.
Karım bana söylemeden dışarı çıkmış, ve ben düşündüm ki belki seninle birliktedir.
Promise me you'll never go again without telling me... because I'll never sleep.
Bir daha bana haber vermeden gitmeyeceğinize söz verin, gözüme uyku girmiyor.
Well, then, is it fair to say you love me... but can't marry me without telling me why not?
Beni sevdiğini, ama evlenmek istemediğini söylüyorsun, neden?
Without telling me?
Neden bana söylemedin?
Why did you see Father without telling me?
Neden bana haber vermeden babamı görmeye gittin?
Don't you ever do that to me again, leave me without telling me.
Sakın bir daha bunu yapma. Asla bana söylemeden gitme.
I was terrified you'd gone without telling me what to do with my third act.
Üçüncü perdede ne yapmam gerektiğini söylemeden gitmiş olmandan korktum.
You've been thinking about it without telling me?
Bana söylemeden mi düşünüyorsun bu konuyu?
Last night Mrs. Pearce let her go without telling me about it!
Dün gece Bayan Pearce bana sormadan gitmesine izin vermiş!
How could you do this without telling me?
Bana sormadan nasıl yaparsın bunu?
You left without telling me.
Bana söylemeden çıkmışsınız.
He died without telling me, he took it to the grave.
Bana söylemeden öldü, ve mezara götürdü.
Would you go without telling me?
Bana söylemeden mi gidecektin?
Without telling me, she married.
Bana haber vermeden evlendi.
You should have done it without telling me, Esther!
Ne kadar utanç verici!
My father died Without telling me my name
Babam bana adımı söylemeden öldü.
How long were you gonna see her without telling me?
Bana söylemeden onunla daha ne kadar görüşecektin?
You're always dashing off without telling me where you're going or what our objective is.
Her zaman nereye ve neden gittiğini bana söylemeden fırlıyorsun.
Greg wouldn't take off in the middle of the night without telling me.
Greg bana anlatmadan gecenin ortasında kalkıp gitmez.
Would you go without telling me?
Bana haber vermeden mi gidecektin?
First, you call me at 5 a.m., saying all kinds of nice things, then you come charging'in, scaring me half to death without telling me why.
Önce, sabahın 5'inde beni arayıp, hoş şeyler söylüyorsun, sonra buraya gelip beni suçluyorsun ve daha neden korkacağımı bile söylemeden ölümüne korkutuyorsun.
I can't believe you'd loan me your car without telling me it had a blind spot.
Arabanı ödünç verirken bir sorunu olduğunu söylememiş olmana inanamıyorum.
Jack would never die without telling me.
Jack bana söylemeden asla ölmez.
He was trying to get me to understand without telling me why.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett ) Frank olayı çakmam için imalarda bulundu.
So why is left without telling me?
O zaman niye böyle çekip gitti, hiçbir şey söylemeden.
I was kind of neglecting him, but he went with another..... without telling me!
Bir tanesini farklı oyunlar istediği için reddettim ve beni terkedip gitti! Ayrıldığımızı bile söylemedi.
He got himself an audition without telling me.
Bana söylemeden seçmelere katılmış.
But without telling you this, I can't explain to you the relationship between me and the CEO.
Ancak sana bunu anlatmadan Başkan'la aramızdaki ilişkiyi açıklayamazdım.
You two are telling me that you can't live without one another and it seems I've just made things even more poignant and heart wrenching by getting in the middle of it.
İkiniz de ölümüne seviyorsunuz. Aranıza girip işleri sizin için zorlaştırıyorum gibi hissettim.
I refused. He asked me without telling Duke Red or anyone.
Reddettim, Dük Red'e veya başkasına söylemememi istedi.
Yeah, I know she is without you telling me.
Ben zaten biliyordum.
I think I understand without your telling me.
Bence anlatmasan da anlarım.
Would you mind telling me the whole story about this disappearance without omitting any detail?
Hiçbir ayrıntıyı unutmadan, tüm bu kaybolma hikayesini bana anlatmayı düşünür müydünüz?
Tell me : Why do you do it? In the middle of the night, without telling anyone,... you just leave, night after night.
Her gece çok geç bir saatte Bana tapınaktan niçin ayrıldığını söyle.
'Cause if I hear he even passed this way without you telling me about it... you're going to jail.
Çünkü buraya gelir de bana haber vermediğini öğrenecek olursam... hapse girersin.
And traffic, that's... well, you know yourself without me telling you.
Ve trafik, şey... söylememe gerek yok sanırım.
Look, get rid of him without me telling him. And don't tell me.
Dinle, ondan ben olmadan kurtul ve onu yolladığından da haberim olmasın.
He always minded his mom and me, and he would never've done anything without telling us.
Her zaman annesinin ve benim sözümü dinler bize haber vermeden bir şey yapmazdı.
Without even telling me, you've offered to do another duty.
Bana bile söylemeden üzerine yeni bir iş almışsın.
Do you mind telling me how you're gonna get the rest of us in there... without us ending up in a funeral procession?
Bizi, üzerimizde delikler açilmadan... oraya nasiI götürecegini söyler misin?
But without your telling me anything definite you may do me a great service if you would enlighten me on one point.
Fakat bana kesin bir şey söylemeyerek, sadece bir konuda beni aydınlatırsanız bir bakıma büyük bir iyilik etmiş olabilirsiniz
I can hobble horses without you telling me.
Sen söylemesen de atları yürütebilirim.
telling me 24
telling me what to do 18
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285
telling me what to do 18
mexico 335
metro 61
merci 624
melanie 499
menu 31
merida 43
metres 235
mercedes 285