English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Woe is me

Woe is me translate Turkish

89 parallel translation
Woe is me. I'm a victim of the skirling blood of the MacDougalls.
Ben Mc Dougall'ların kanından bir kurbanım
- Woe is me.
- Helal bana.
And then I decided that my life was over and a bachelor I shall be. Woe is me.
Hayatımın bittiğine ve bekar kalmaya karar verdim.
Woe is me!
Kederliyim!
Woe is me.
Vay anam vay.
Woe, woe, woe is me.
Vay, vay başıma gelenler.
Oh, woe is me...
Vay başıma gelenler...
Woe is me, the sinner!
Vay başıma gelenler!
Woe is me, cursed murderer!
Vay! Lanetlendik!
Oh, woe is me!
Oy! Vay başıma gelenler!
- Oh, woe is me!
Vay başıma gelenler!
Oh, woe is me
Oh, kederin ta kendisiyim
Woe is me
Her şey b.k oldu
Woe is me.
Vah bana.
WOE IS ME but that was yesterday.
KEDER BENIM ama o dundu.
WOE IS ME MY LIFE HAS BEEN BUT A DREAM he was in love with the woman I'd met at the paper, by chance.
KEDER BENIM HAYATIM RUYADAN IBARETTI sans eseri tan \'fdstigim bir kadina asik oldugundan bahsetmeyi de unuttu.
O WOE IS ME!
DERT BENIM!
Woe is me.
Keder benim.
Oh, woe is me.
Vay başıma gelenler.
Oh, woe is me.
Oh, ayvayı yedim.
Woe is me! The theatre will never be the same.
Çok üzücü, tiyatrolar asla eskisi gibi olmayacak.
Woe is me.
Yazık bana.
Woe is me!
Felaket!
Woe is me, arm yourself!
Felaket, silahınızı kuşanın!
O woe is me, t'have seen what I have seen see what I see.
Ah bahtsız başım! O gördüklerimi gören de ben. Bu gördüğümü gören de!
But woe is me, you are so sick of late so far from cheer and from your former state that I distrust you.
Ama ne yazık ki son günlerde öyle dertli, öyle yorgun, öyle bezgin öyle değişmiş görünüyorsunuz ki bana korkular sarıyor yüreğimi.
- Like, " Oh, woe is me!
- Şöyle, " Eyvahlar olsun!
- "Oh, woe is me!"
- "Eyvahlar olsun!"
"Oh, woe is me!"
"Eyvahlar olsun!"
" Oh, woe is me!
" Eyvahlar olsun!
Oh, woe is me!
Ey rabbim, vay başıma gelenler benim vay!
Oh, woe is me!
Of, kederin kendisiyim ben!
" Woe is me.
" Ah başıma gelenler.
Oh, woe is me!
Oh, o benim!
Woe is me!
Vay başıma gelenler!
"Woe is me, such a dork"
"Vay başıma gelenler, ne kadar pis"
O, woe is me.
Elem benim.
- Woe is me
Woe benim
Aw, boo hoo, woe is me.
Vah vah, çok üzüldüm.
Woe is me. "I'm not married yet. my ovaries are shrinking." Ted!
"Vay başıma gelenler! Daha evlenmedim. Yumurtalıklarım çekiliyor." Ted!
Woe is me...
Yazık bana!
And now you want to be all, "Woe is me, he doesn't call me back, he's dating other women." He's nasty!
Ve şimdi de...
O, woe is me!
Vay anam vay!
Here's Jericho, alias the Trumpet, alias the Flask, for my drinking, alias Woe-Is-Me, for my hard lot.
Jericho geldi, namıdiğer Borazan, içkim yüzünden, namıdiğer Matara, kötü talihim yüzünden, namıdiğer "Müstahak".
It is said that much talk brings much woe, but it seems to me that in your situation you have little to lose, especially as you're chatting to an old friend.
Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş ama bana öyle geliyor ki senin durumundaki birinin kaybedecek çok fazla şeyi yoktur özellikle de eski bir dostunla konuşuyorken.
That's right, the Word of God... which, let me tell you, there is damn good money in... during these times of woe and want.
Evet, Tanrı kelimesi acı çekilen ve bir şeyler istenilen zamanlarda çok iyi para getirir.
Oh, woe is me
Tamam.
Woe to me. Business is bad.
Bizim işler mi, işler kötü.
Woe is me And they're huge
- Berbat.
It is a heart-wrenching tale of woe involving Jordan's second cousin, who plays for the New England Patriots, and me having a Super Bowl ring removed from my oesophagus.
Yemek borusundan bir Super Bowl yüzüğü çıkarılmış ben ve Jordan'ın New England Patriots'da oynayan ikinci dereceden kuzenini içeren, kalp burkan, acı bir hikâyenin başlangıcı olurdu.
Woe is fucking me.
Kasvet beni öldürüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]