Ya translate Turkish
614,440 parallel translation
This is the last we will speak of mystical rocks or magic of any kind to anyone.
Gizemli kayalardan ya da sihirli şeylerden bir daha kimseye bahsetmeyeceksin.
See ya.
Görüşürüz.
You're doing it.
Yapıyorsun ya.
And now I get to bring good jobs and great food to millions of Americans.
Şimdi de milyarlarca Amerikalı'ya iş imkânı sunuyorum, iyi gıda sağlıyorum.
What if you mess up?
Ya berbat edersen?
Exactly, just like snowflakes or Subway sandwich artists.
Kar taneleri ya da Subway sandviç sanatçıları gibi.
What if that had been the guy from Golden Corral? [YUKO whirs and clicks]
Ya Golden Corral'da çalışan herif olsaydı.
No. A trip to Europe.
- Hayır, Avrupa'ya uçalım.
Or my Titus?
Ya Titus'ıma?
I just assumed we were in Dallas... or Houston.
Etrafa bakınca Dallas ya da Houston'da olduğumuzu sandım.
Now what?
Ya şimdi?
Or... saving this guy... [bestial hissing and snarling]... from extinction.
Ya da bu arkadaşın... HAİTİ YILANDİŞİ -... soyunu kurtarmak.
Or how about tigers?
Ya kaplanlar?
No, yeah, the tigers. Of course.
Tabii ya, kaplanlardı, değil mi?
Artie invited me to go to Europe with him, and he got me a translation app on my phone so I don't have to learn any of the dumb languages.
Artie beni Avrupa'ya davet etti. Telefonuma da bir çeviri programı yükledi. O saçma sapan dilleri öğrenmek zorunda kalmayacağım.
Kimmy's on TV. Now you're going to Europe.
Kimmy TV'ye çıkıyor, sen Avrupa'ya gidiyorsun.
Well, he died, didn't he?
- Öldü ya, sen ona bak.
Of course not.
Tabii ya.
What if somebody needs me?
Ya birinin bana ihtiyacı olursa?
Can I return unused condoms if they don't fit, or I can't have sex?
Uymazsa ya da seks yapmazsam kullanmadıklarımı verebilir miyim?
But quite frankly, this new deal you're proposing is a little bit over the top.
Ama dürüst olmalıyım ki, önerdiğiniz bu yeni anlaşma biraz aşırıya kaçıyor.
I plan on going back to Mexico tonight.
Bu akşam Meksika'ya dönüyorum.
You can't do this to Mexico.
Meksika'ya bunu yapamazsın.
[woman over TV] According to witnesses, the president fell at 7 : 45 this evening from the balcony of the presidential suite on the tenth floor of the hotel.
HOŞ GELDİNİZ Tanıklara göre, başkan, en üst kattaki Başkanlık Süiti'nin balkonundan aşağıya düştü.
And Dad... why did he fall?
Peki ya babam... O neden düştü?
How ya doing? Mm.
Nasıl gidiyor?
My God, how long does this thing spin for?
Tanrım, o şey daha ne kadar dönecek ya?
Oh, Daddy, you're so rich and funny.
Baba, çok zengin ve komiksin ya.
Oh, no, now we have two.
Tüh ya, şimdi iki tane oldu.
It turns out he doesn't care if I'm married or if I'm single.
Evli ya da bekâr olmamı umursamıyormuş meğerse.
Are you sure you don't want to give her a few more minutes?
Bu yüzden artık gideyim. Hadi ya. Ona birkaç dakika daha vermek istemediğine emin misin?
What-what are you doing? I...
- Ne yapıyorsun ya?
What if he lives in your garage?
Garajınızda yaşasa ya?
What if you stop helping?
Sen yardım etmeyi bıraksan ya?
If you kill her or banish her before I find my son's heart, he will be lost to me forever.
Ben oğlumun kalbini bulmadan Kara Peri'yi öldürür ya da sürgüne gönderirsen sonsuza kadar kaybederim onu.
So... if we lose or... if there are casualties, he can't be anywhere near it.
O yüzden... Eğer kaybeder ya da kayıplarımız olursa bunların yakınında olmamalı.
And what about Gideon?
Ya Gideon ne olacak?
And the Blue Fairy?
Ya Mavi Peri?
I mean, I know how to take a little girl shopping or... how to take a little boy... shopping.
Yani, küçük bir kızı nasıl alış verişe götüreceğimi biliyorum ya da küçük bir oğlanı alış verişe götürmeyi.
But what if I get a child that doesn't listen or misbehaves?
Ama ya beni dinlemeyen ya da yaramaz bir çocuk olursa?
What if I can't discipline them?
Ya onları disipline edemezsem?
That's who it is.
Tabii ya oydu.
What if he wakes up?
Ya uyanırsa?
I want you to know I hear ya.
Seni anlıyorum.
Or stuff of that nature.
Ya da onun gibi şeyler.
Oh. Or you and I do.
Ya da senin ve benim var.
I'll walk you out.
Seni kapıya kadar geçireyim.
If their file is in my parents'ledger, they deserve punishment for one thing or the other.
Dosyaları ailemin hesap defterindeyse, öyle ya da böyle cezayı hak ediyorlar.
Isabella and Elle?
Peki ya Isabella ve Elle?
But he was attacked.
Ama saldırıya uğradı.
[dial tone humming ] [ on recording] You've reached Emilia Urquiza.
Emilia Urquiza'ya ulaştınız.