English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're doing great

You're doing great translate Turkish

1,776 parallel translation
Hey, you're doing great, man!
Hey, harika gidiyorsun, dostum!
You're doing great.
Harikasın.
lost it. - You're doing great work here.
- İşini çok iyi yapıyorsun.
You're doing so... You're doing great.
Çok başarılısın.
We're doing a live television interview outside, so if you could all just, you know, stop throwing each other up in the air and keep the volume level down, that'd be great.
Dışarıda canlı bir televizyon röportajı yapılıyor, yani birbirinizi fırlatmayı bırakıp, sessiz olabilirsek, harika olacak.
I think you're doing great.
Harika gidiyorsun.
- You're doing great.
- Harika işler yapıyorsun.
- You're doing great. - I'm going.
- Harika gidiyorsun.
Bråthen, you're doing a great job.
Bråthen, harika bir iş çıkarıyorsun. İyi geceler.
Nah, seriously, you're doing great work.
Hayır, cidden harika bir iş çıkarıyorsun.
You're doing great.
İyi idare ediyorsun.
You're doing great.
İyi yapıyorsun.
You're doing great.
İyi gidiyorsun.
You're doing a great job.
İyi iş çıkarıyorsun.
You're doing just great.
İşinde çok iyisin.
I think I actually got him, but you're doing a great job.
Aslında onu ben vurdum ama sen de iyi iş beceriyorsun.
( Woman speaks indistinctly ) ( Tommy ) You're doing great, pop.
Harika gidiyorsun, baba. Benimle kal yeter.
Oh don't stop You're doing great!
Durma!
You're doing great. Uh, so, what have you been doing all these years?
Peki o arada neyle meşgul oldunuz?
"Now I understand what he's doing." ( Crowd cheering and clapping ) Once again we're back at the Laura Secord secondary school and we've got a great trio of guys here who call themselves Rush and I'll let John, the drummer, introduce the rest of the guys to you right now.
"Şimdi ne yaptığını anlıyorum." Bir kez daha Laura Secord Ortaokulu'nda karşınızdayız ve kendilerine Rush diyen muhteşem üç kişi ile beraberiz ve şimdi davuldaki John size grubun geri kalanını tanıtacak.
- You're doing great.
- Harikasın.
Because, when you play a rock show, It's really easy to know if you're doing great Because chicks will flash their boobs at you
Çünkü, eğer bir rock konserinde çalıyorsanız iyi mi çalıyorsunuz kolayca öğrenebilirsiniz çünkü siz sahnedeyken kızlar size göğüslerini gösterirler.
You're doing great, Jessica.
Mükemmel gidiyorsun, Jessica.
You're doing a great job.
Harika gidiyorsun.
you're doing great.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing great.
Harika iş çıkarıyorsun.
Well, for what it's worth, I think you're doing great.
Bir anlamı olur mu bilmiyorum ama, bence harika bir iş çıkarıyorsun.
( lynn ) oh, god! Oh, god! You're doing great, lynn.
- Çok iyi gidiyorsun, Lynn.
- You're doing great!
- Harika gidiyorsun!
[pam screaming] - You're doing great.
Harika gidiyorsun.
Hello? [pam screaming] - you're doing great.
Harika gidiyorsun.
- Um... - You're doing great.
Harika gidiyorsun.
You're doing great.
Çok iyi gidiyorsun.
Hang in there, buddy. You're doing great.
Dayan, evlat.
- You're doing great, Elisha.
Harika gidiyorsun, Elisha.
Well, I support you, Lois. I think it's great what you're doing.
Seni destekliyorum Lois, Bence harika bir şey yapıyorsun.
If you're open to the direction and tenor of the business I'm doing here, I think you'd be a great addition to my team.
Burada yürüttüğüm işlerin gidişatı seni bozmuyorsa, ekibime çok değerli bir katkı olacağını düşünüyorum.
You're doing great.
Harika gidiyorsun.
And Alex is gonna be off at college, And - - and you're gonna be You're gonna be doing something great.
Alex üniversiteye gitmiş ve sen de harika bir şeyler yapıyor olacaksın.
You're doing great, Luke - if your goal is to suck!
Hedefin berbat oynamaksa harika gidiyorsun, Luke.
You're doing great.
İyi bir iş çıkardın.
- Great. But until we can figure out this soul business of yours, I need you to keep doing what you're doing.
Senin şu ruh meseleni çözene kadar yaptığın işe devam etmeni istiyorum.
You're doing great. Yeah?
İyi gidiyorsun.Öyle mi?
Hey, bobby, you're doing great.
Hey, Bobby, harika iş çıkardın.
You're doing great.
Gayet iyi gidiyorsun.
You're doing great down there, Tyler.
Çok iyi gidiyorsun Tyler.
You're doing great.
Çok iyi yapıyorsun.
It means you're doing great.
Gayet iyi gidiyorsun demek ki.
And you're doing a great job with them.
Ve birlikte harika iş çıkartıyorsunuz.
You're doing great, and I'm right here if you need me.
Çok iyi gidiyorsun. Bir şey olursa, buradayım.
You're doing so great, honey.
Harika gidiyorsun hayatım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]