You've done enough translate Turkish
745 parallel translation
I couldn't do half the things I wanted for you. You've done more than enough already Mr. Beaumont, for a comparative...
Neil'a Amerika'da bir iş vererek bizi çok mutlu ettiniz.
- You've done enough.
- Yeteri kadar yaptınız.
You've done enough!
Yeter yaptığın!
You've done enough.
Bugünlük yeter.
Please, you've done enough.
Lütfen, yeterince eğlendiniz.
I think you've done enough fooling with my hair.
Sanırım saçımla yeterince oynadın.
You've done enough hard work for today.
Bugün yeterince zor iş yaptınız.
No thanks, you've done enough.
Hayır sağ ol, yeterince uğraştın zaten!
- But you've done enough for me.
- Ama benim için yeterince şey yaptın.
You've done enough talking already.
Yeterince konuştunuz.
- I think you've done enough.
- Sanırım bu kadar yeter.
You've done enough for me.
Benim için yeteri kadar şey yaptın.
When you've done enough canvases I could arrange your first show.
Yeterli tuval bitirince ilk sergini ayarlarım.
You've done enough for him already... and vice versa.
Zaten onun için yeterince yaptın yapacağını... ve tam tersi
I think you've worked long enough, done enough, don't you?
Bence yeteri kadar çalışıp uğraştın, değil mi?
You've done damage enough.
Zaten yeterince canımızı sıktınız.
You've got a lot of nerve coming here haven't you done enough already?
Ne cüretle buraya gelebiliyorsun ona yaptıkların yetmedi mi?
Don't you think you've done enough sightseeing?
Dışarıyı yeterince seyretmedin mi sence?
Don't you really think you've done enough for him?
Gerçekten de onun için yeteri kadar uğraşmadın mı?
Don't you think you've done enough?
Sence de yeteri kadar yapmadın mı?
If you've done no good, that's harm enough.
Hiç iyilik yapmadıysan, bu da yeterince büyük zarardır.
You've done enough damage for one morning.
Bu sabah için yeteri kadar zarar verdiniz.
Look, don't you think you've done enough, forcing me off the road?
Bakın, zorla bizi yoldan çıkararak yaptıklarınızın yeterli olduğunu düşünmüyor musunuz?
You've done enough work.
Yeterince çalıştın.
You've done enough damage.
Yeterince zarar verdiniz.
No, I think you've done just about enough.
Hayır, sanırım yeterince yaptın.
You've done enough for today.
Bugün yeterince hareket ettiniz.
Now you've got that done, please be good enough...
BU GECE BALO SALONUNDA BÜYÜK HOLLYWOOD FİLMİ Bunu yaptığına göre lütfen bir iyilik yap...
You've done enough.
Yeterince zarar verdiniz.
You've done enough.
Yapacağını yaptın. - Aç bakayım.
- No, you've done enough.
- Hayır, yeterince oldunuz.
I think you've done enough already.
Yapacağını yaptın zaten.
You've done enough for one day.
Bu günlük yapacağını yaptın.
- I think you've done quite enough.
- Bence yeterince çalıştınız.
I think you've done enough damage.
Sanırım yeteri kadar zarar verdin kumarhaneye.
You've done enough experimentation, my dear fellow.
Yeteri kadar deney yaptın, sevgili dostum.
Don't, Uncle. You've already done enough for me.
Benim için yeterince şey yaptın.
" "Old man, go home. You've done enough for the revolution."
"Asker, elinden geleni yaptın" sonra bana para verdi ve eve yolladı.
- You've done enough already.
- İşleri yeteri kadar berbat ettin.
Every time in the last year that I've dared take a woman to dinner... or been reckless enough to bring her home to meet you... you've done all you could to make her unwelcome. Well, I've had it.
Geçtiğimiz yıl boyunca bir kadını her yemeğe çıkardığımda ya da sizinle tanıştırma gafletinde bulunduğumda onu rahatsız etmek için elinizden geleni yaptınız.
You've done enough already!
Yeterince bela açtın!
This is your doom day, you've done quite enough!
Zaten yeterince ileri gittin, artık kıyamet günün geldi!
You've done enough for Jason.
Jason için yeteri kadar şey yaptın.
I think you've done enough.
Daha ne yapacaktın ki!
Think you've done enough work?
Yeterince iş yaptığını mı düşünüyorsun?
- Don't you think you've done enough?
- Yaptιklarιn yetmedi mi yoksa?
I've asked you what's being done. Fair enough?
Size bu konuda ne yapıldığını soruyorum, tamam mı?
Now, you've done your duty. That's enough, isn't it?
Siz görevinizi yaptıysanız, yeter değil mi?
You've done enough for one day.
Yeterince şey yaptın.
You've done enough.
Sen elinden geleni yaptın.
You've done enough!
Yeter artık!
you've done enough already 17
you've done it now 22
you've done well 111
you've done it 103
you've done it before 58
you've done your homework 25
you've done a great job 28
you've done very well 21
you've done it again 57
you've done 17
you've done it now 22
you've done well 111
you've done it 103
you've done it before 58
you've done your homework 25
you've done a great job 28
you've done very well 21
you've done it again 57
you've done 17
you've done nothing 25
you've done this before 93
you've done a good job 17
you've done nothing wrong 28
you've done all you can 16
you've done more than enough 18
enough 5528
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234
you've done this before 93
you've done a good job 17
you've done nothing wrong 28
you've done all you can 16
you've done more than enough 18
enough 5528
enough for today 16
enough said 73
enough is enough 234