English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You all did

You all did translate Turkish

9,281 parallel translation
Listen, you all did great.
İyi iş başardınız.
You all did.
Hepiniz yaptınız.
I did it so I could have you all to myself.
Bunu tamamen seni kendime almak için yaptım.
Did it ever occur to you that it was all done so that you could pass that darkness on to me?
Bütün bu olanların, karanlığının bana geçmesi için... gerçekleştiğini hiç düşündün mü?
All you did was beg for the pain to stop.
Tek yaptığın acını durdurmak için bana yalvarmaktı.
Did you throw them all in the same place, there?
Hepsini aynı yere mi attınız?
You did all the work.
Tüm işi siz yaptınız.
No, all I did was, you know, run the other print from the electrical pipe, then track Slick down from there.
Tek yaptığım kablodan alınan diğer parmak izini sisteme taratmak oldu. Sonra Slick ayağıma geldi bir yerde.
I wanted him to pay for what he did. To Meera, to you, to all of us.
Meera'ya yaptığının, size yaptığının bize yaptığının bedelini ödemesini istedim.
Little old you did all this?
Bunların hepsini sen mi yaptın?
[laughs] Max, I can't believe you did all this.
Max, bunu yaptığına inanamıyorum.
~ And all the time I was in prison did your conscience never trouble you? Did you ever consider turning yourself in?
Polise teslim olmak aklına geldi mi?
Did you forget all that your father has done for you! ?
Babanın senin için yaptığı her şeyi unuttun mu?
Did you practice all night?
Tüm gece alıştırma mı yaptın?
Why did you call me to the house all a sudden?
Neden eve çok erken geldin?
How did you end up all the way there?
Ne? Nasıl gittiniz oraya?
Did you do all this to help me with mom? Yes.
Bütün bunları annem için bana yardımcı olmak adına mı yaptınız?
Did you learn that he's only human after all?
Sonuçta, karşındakininde bir insan olduğunu öğrendin mi?
I've done all I can for him, which seems more than you did for my friend.
Ona yapabileceğim herşeyi yaptım görünüşe göre aynı şeyi sen benim arkadaşıma yapamadın.
All donna did was behave like you do every day Without bailing you out for it like usual.
Donna sana maddi destekte bulunmadan, senin her günkü davranışlarını sergiledi sadece.
Ever since you did this to me, I've got to wear these all the time.
Bana bunu yaptığından beri sürekli bunları takmak zorundayım.
Did you come all this way to mock me?
Bunca yolu benimle dalga geçmek için mi geldin?
- All we did was talk. - You were naked at the time, but, uh, I do see your point.
- Ve bunu yaparken sen çıplaktın, ama, uh, seni anlıyorum.
After all I did for you in those caves?
- Mağarada o kadar yardım etmeme rağmen mi?
All right, well, then what did you do all night?
- Peki, o zaman bütün gece ne yaptınız?
Did you know that Joe and I were in this room all night?
Joe'yla bütün gece bu odada olduğumuzu biliyor muydun?
Behind all the quips and the "me against the world" shtick, when was the last time you did anything for anyone else?
Tüm iğneleme ve "dünyaya karşı ben" dalaverenin arkasında en son ne zaman başkası için bir şey yaptın?
You and Dad did all you could to get out.
Sen ve babam kurtulmak için her şeyi yaptınız.
Why did you just put yourself through all this?
Neden kendini tüm bunların içine soktun?
You think you did that all by yourself?
Bütün bunları tek başına mı yaptın sanıyorsun?
Mrs. Renziger hears the noise and thinks it's her dead husband, so her daughter asks Boyd to prove otherwise, and then Boyd finds all this, same way you and Joan did?
Bayan Renziger sesi duydu ve onun ölü kocası olduğunu sandı kızı da Boyd'dan tersini ispatlamasını istedi sonra da senin ve Joan'un yaptığı gibi, Boyd tüm bunları ortaya mı çıkardı?
- Did you just make all of that up?
- Bunu şimdi mi uydurdun?
'We all want the person who did that to you'caught and punished.'
Bunu size yapan kişinin yakalanıp ceza almasını istiyoruz.
Why did you ride all the way up here?
Niye buralara kadar geldin?
Y'all were lucky to get one as easy as you did.
Bu kadar kolay ev aldığınız için şanslısınız.
Did you and Dani share responsibility for all the work?
Dani'yle bütün işin sorumluluğunu paylaşmış mıydınız?
Did you touch her at all on that day?
O gün ona dokundunuz mu?
Did you get all that, Kate?
- Duydun mu Kate?
I really am, but all I did was report back to them, you know, tell them what you were doing.
Gerçekten, ama onları rapor için tekrar ediyordum, bilirsin, ne yaptığını ne söylediğini.
Hey. Did you know that they all know?
Hepsinin bildiğinin farkında mıydın?
Did you really think I would do that, that I wouldn't remember how familiar this all feels?
Cidden bunu yapacağımı düşündün mü? Bu senaryoyu bir yerlerden hatırlamayacağımı mı düşündün?
You did this all by yourself.
Her şeyi tek başına yaptın.
You did all you could do.
Sen yapabilceğin her şeyi yaptın.
Stanley, did anyone follow you, anyone at all?
Stanley, seni kimse takip etti mi, herhangi biri?
We all want the person who did that to you punished.
Bunu size yapan kişinin ceza almasını hepimiz istiyoruz.
Whoa, all this time I thought you did that for me but you did that for you.
Bunca zaman onu benim için yaptığını sandım ama onu kendin için yaptın.
After all, you did give me her bite.
Ne de olsa yemeğini bana verdin.
All you did was skate and record and throw ice at the guy handing out Jimmy Kimmel tickets.
Tek yaptığınız kaykaya binmek, şarkı yapmak Jimmy Kimmel bileti dağıtan herife buz atmaktı.
Normal people are eating their dinner now, or sat on the sofa, but then you did spend all Saturday identifying Mimi Fenton, so...
Normal insanlar bu saatte yemek yer, koltuklarına kurulur... Ama sen bütün Cumartesi gününü Mimi Fenton'ı araştırarak geçirdin.
When did you all learn of the affair?
İlişki konusunu ne zaman öğrendiniz?
Did he pry your eyes open and force you to watch all kinds of crap?
Gözlerini açık tutmaya zorlayarak her türlü saçmalığı mı izlettirdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]