You all good translate Turkish
5,475 parallel translation
All right, Raylan and I just thought it might be a good idea if you were looked after.
Raylan'la sana göz kulak olmamızın iyi bir fikir olacağını düşündük.
And you see it, I get plenty of shit around here, being the only black dude, but it's... 98 % of the time, it's all in good fun, and you're going to run across some guys out here,
Siz de görüyorsunuz, buradaki tek siyah olduğum için benimle uğraşıyorlar ama yüzde 98 şaka maksatlı.
Oh, good. You guys are all here.
Güzel, hepiniz buradasınız.
Look, I know we said that we'd go with all my choices, but it turns out you have got pretty good taste.
Benim seçimlerimde karar kıldığımızı biliyorum ama görünüşe göre senin de bayağı iyi bir zevkin varmış.
You can't paint yourself as the good guy, after all you've done.
Yaptığın onca şeyden sonra kendini iyi adam gibi gösteremezsin.
That's all well and good, but it doesn't explain who you are or how you found us.
Bunlar iyi hoş da kim olduğunu ve bizi nasıl bulduğunu açıklamıyor.
You know, I do believe my good friend George, for all his suffering, is the luckiest man in Salem.
Sevgili Dostum George'a çok güvendiğimi bilirsin, bütün acılarına rağmen, Salem'ın en şanslı erkeğidir.
And all I can say now is I got you good!
Şimdi söyleyebileceğim tek şey şu : "Sizi güzel kandırdım"! Evet!
With all the good it can do, what good would you be doing?
Halo o kadar işe yararken, sen ne işe yarayacaksın?
I've heard like a million good things about you. All lies.
- Senin hakkında milyon tane iyi şey duydum.
All right. Well, good to see you, too, Tom.
- Ben de seni gördüğüme sevindim Tom.
I'll let you say your good-byes. - All right.
- Vedalaşmanız için sizi yalnız bırakayım.
I'm just trying to figure out how good you are at making up stories, that's all.
Hikâye uydurmada ne kadar iyi olduğunu anlamaya çalışıyorum.
♪ I'll dream of you every night and I'll love you for all of my life. ♪ You will be close as we all make a toast to the good times, the new and the old.
Stu, Afganistan'daki aktif görevine dönen ve de 2 yıl sonra Kajaki Barajı'nı tekrar ziyarette bulunan ilk uzuvsuz asker oldu.
First of all, Melanie, I thought the advice you gave Dr. Deb was really good.
İlk olarak Melanie, bence Dr. Deb'e verdiğin tavsiye çok iyiydi.
I think it could be good for you both... to try and see all this in a wider context and in a more forgiving light.
Tüm bunlara geniş bir bağlamda ve daha hoşgörülü bir şekilde bakarsan çok iyi olur..
All right, so you're good, but you're not that good.
Pekâlâ, iyisin ama o kadar da iyi değilsin.
With all your whining, your nagging about doing the right thing, the good thing. You?
Tüm bu ağlamaklı hallerin, doğru şeyi yapıyormuş gibi görünmelerin iyi şeyi yaptığını sanman.
You know what? I know I'm supposed to be a good soldier here, and I'm trying real hard, but we all know that Bones should be here.
İyi asker olmam gerektiğini biliyorum ve çabalıyorum da ama Bones'un burada olması gerektiğini biliyoruz.
You are, by all accounts, a good man, Farriner.
Tüm açıklamalarınza bakarsak, iyi bir adamsınız, Farriner.
And then you tell me all the good stuff and we decide who to blackmail, hmm?
Birbirimize en iyi hikayeleri anlatıp kime şantaj yapacağımıza karar verelim.
Fresh start, you know, start over, new life, all that good stuff.
Buranın iş verilen bir yer olduğunu duydum.
Good. Then all you got to do is follow instructions.
O zaman talimatlara uysan yeter.
And all we ask in return is that you let us explore your abilities... that we can discover how much you're capable of, how much good you can do for the world.
Ki ne kadar yetenekli biri olduğunu, dünya için neler yapabileceğini keşfedebilelim.
It is all very good of you, my lady, I'm sure.
- Eminim çok iyi niyetlisiniz leydim.
Look, Jerome, I-I know you think we're all terrible, but white people have done a lot of good things for the world.
Bak, Jerome kötü olduğumuzu düşündüğünü biliyorum ancak beyaz insanlar dünya için bir sürü güzel şey yaptı.
Anyway, I just wanted you to know that I want to get out here all the time, just go, but when you said that about Miami, it sounded pretty good.
Neyse, ben senin buradan gitmeyi hep istediğimi bilmeni istedim. Sadece gitmeyi. Ama sen Miami'den bahsettiğinde kulağa çok hoş geldi.
Just wanted you to know I had my associate draft up everything like we talked about and it is all good.
Ortağıma söyledim her şeyi konuştuğumuz gibi tasarladı ve her şey yolunda.
Are you guys ready? Yep. All good.
- Evet, ikimiz de iyiyiz.
Why? Listen, we all love Big Head. But the truth is, he's not as good of a coder as I am, not as good at system architecture as Gilfoyle, not as good at being a prick as you, no offense.
Dinle bak hepimiz Koca Kafa'yı seviyoruz ama açıkçası benim kadar iyi kodcu değil Gilfoyle kadar iyi sistem mimarı da değil gıcıklıkta senin kadar iyi değil, alınma.
Good of you to jump in, first day and all.
İlk günden içine zıplaman iyi oldu.
All-state high school, two-A scholarship... you were good.
Devlet lisesindeyken bunun için burs almışsın. İyiymişsin yani.
I'm not gonna hurt you, it's all good.
Canını acıtmayacağım, her şey yolunda.
Oh, I wanted to make sure I found you before all the good spaces were taken.
İyi yerler dolmadan önce seni bulmak istedim.
So why don't you take a really good look, and we can all move on with our lives, okay?
Şöyle iyice bir bak istersen sonra hayatlarımıza devam edelim.
Good, well, it's all ready for you, then.
Tamam o zaman. Her şeyi hazırladım ben.
The, the way you stood your ground with your dad, it... inspired me. I'm glad all those years of trauma are good for something. ( laughs ) :
Babanın karşısında geri adım atmayışın bana esin kaynağı oldu.
I can offer you 100 good men. All with weapons. And a new relationship with the police.
Sana 100 tane silahlı iyi adam, ve polisle iyi bir ilişki sağlayabilirim.
Right, Ollie, I want you to go outside, yeah, and shoot that boy in the face from the good family, all right?
Ollie, şimdi dışarı çıkmanı,... ve ailen adına o adamı yüzünden vurmanı istiyorum.
Good, all right. See you.
- Peki, görüşürüz, o zaman.
Oh, good. You do keep G. P.S. logs on all your drivers.
Çok güzel, tüm şoförlerinizin GPS kayıtlarını tutuyorsunuz demek.
Oh, uh, oh, good, you're, uh, you're all here.
Aa, işte bu süper oldu, hepiniz buradasınız.
So, all you need me to do is drive the car and watch over y'all with God's good grace and that's it?
Tüm yapmam gereken arabayı sürmek ve tanrının merhameti ile sizi izlemek.
A good All Hallow's Eve to you, madam.
Cadılar Bayramı'nız kutlu olsun hanımefendi.
So if y'all won't come, good luck to you.
Siz gelmiyorsaniz iyi sanslar dilerim.
You know what? This is all good.
Bunların hepsi çok iyi.
It's all good. I like it because it shows me as an entrepreneur. You know?
Hepsini seviyorum çünkü beni bir girişimci olarak yansıtıyorlar.
All that hate don't look good on you all, dawg.
Beni kıskanmayın, dostum.
Man, you gonna let them fools come rob us, shoot at us, and then you're just gonna heal them and say it's all good?
Adamım bu heriflerin buraya gelip bizi soymasına, ateş etmesine, izin verip, birde adamı iyileştirecek misin?
All I have to do is fill your name in on that letter, and you're good to go.
Tek yapmam gereken, mektubun tepesine senin adını yazmak. Sonra nerde olsa çalışırsın.
Good for you. Because, you know, all reviews are gonna be mixed.
Sonuçta tüm eleştiriler birbirine girecek.
you all right 5423
you all ready 16
you all know me 24
you all do 22
you all set 90
you all right there 93
you all are 20
you all 79
you all right in there 23
you all done 20
you all ready 16
you all know me 24
you all do 22
you all set 90
you all right there 93
you all are 20
you all 79
you all right in there 23
you all done 20
you all right with that 22
all good 481
all good here 19
all good things 20
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
all good 481
all good here 19
all good things 20
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533