You betray me translate Turkish
564 parallel translation
Why did you betray me?
- Neden bana ihanet ettin?
Did you betray me?
- Beni ele verdin mi, Hélène?
- You are angry because you betray me.
- İhanet ettiğin için öfkelisin.
Judas, must you betray me... With a kiss
Yehuda, ihanetinin öpücükle olması... şart mıydı?
You betray me.
Sen bana ihanet ettin.
If you betray me I'll cut your throat.
Bana ihanet edersen boğazını keserim.
Claire... why did you betray me?
Beni niye aldattın? Sen neden bahsediyorsun?
How could you betray me?
Bana nasıl ihanet edersin?
"And now tell me, what could force me to betray such a unique man to you miserable creatures - -!"
"Ve söyleyin bana, böylesine müstesna birini... "... siz sefil insanlara ifşa etmeye... "... hangi kuvvet beni zorlayabilir? "
You'll betray me, my angel.
Benim ispiyoncum sen olacaksın, meleğim.
You think me too drunk not to know that you, too, seek to betray me?
Hepinizin bana ihanet etme peşinde olduğunuzu bilmeyecek kadar sarhoş muyum sanıyorsun? - İhanet mi?
Did you betray me to the Tartars?
- Beni Tatarlar'a sattın mı?
If I were to betray you, you could kill me.
Eğer yalan söylüyorsam, beni öldürebilirsin.
You ask me to believe that the son of Taras Bulba would betray the Cossack Brotherhood, his country, his father, for the sake of a woman?
Bana, Taras Bulba'nın oğlunun Kazak kardeşliğine, ülkesine, babasına bir kadın uğruna ihanet edip etmeyeceğini sordun?
You tell him I will fulfill the task the gods have sent me and never betray the Argonauts, whatever he offers me.
Söyle ona Tanrıların buyruğu yerine gelecek ve ne olursa olsun Argonaut'lara asla ihanet etmeyeceğim.
You'll like it and you won't betray me again.
Beğeneceksin ve beni bir daha kandırmayacaksın.
Believe me, one of you is to betray me.
Derim ki, içinizden biri beni ele verecek.
Are you going to betray me?
Beni ele verecek misin?
But I tell you now the hand that will betray me is on this table.
Fakat şimdi söylemeliyim ki, bu masada bulunanlardan birisi bana ihanet edecek.
Why did you betray me?
- Ben mi?
You're tricking me to get me to betray myself.
Biliyorum... Kendimi ele vermem için beni kandırıyorsun!
- You won't betray me.
- Bana ihanet etmeyeceksin.
I'm afraid you'll betray me.
Benim korkum bataryadan.
- one of you will betray me.
- Sizden biri bana ihanet edecek.
You hear me, Karine? You will never betray me.
Bana asla ihanet etmeyeceksin.
You betray us even with a look, and as sure as there's a Devil in Hell... either me, or Brownie, or Struther, or one of our friends... of which there are many, will kill that boy.
Bir bakışla bile bizi ele verirsen, cehennemdeki Şeytan şahidim olsun ya ben, ya Brownie, ya Struther, ya da dostlarımızdan biri... ki bir sürü adamımız var, o çocuğu öldürür.
No, you wouldn't betray me.
Hayır, bana ihanet edemezsin.
Unexpectedly, there's one among you... who has dared to betray me See what will happen to a traitor
Ne yazık ki, içimizden biri... bize ihanet etti hainlere ne olurmuş görün!
When do you want me to betray, Major?
Ne yapmamı istiyorsunuz Binbaşım?
They obliged me to betray you, o Messenger of Allah.
Sana sırt çevirmem için zorladılar beni, ey Allah'ın resulü.
You won't betray me, will you?
Bana ihanet etmeyeceksin, değil mi?
Are you saying that Lord Yanagisawa will betray me?
Efendi Yanagisawa'nın bana ihanet edeceğini mi söylüyorsun?
But I never expected that you would betray me
Ama asla senin bana ihanet edeceğini... düşünmemiştim.
You surely don't expect me, the PM's Senior Policy Adviser, to betray confidences.
Başbakanın politik danışmanı olmakla müsteşara hainlik yapacak değilim.
Tell me you're not going to betray me like all the rest.
Beni aldatmayacağını söyle. Diğerlerinin yaptığını yapmayacağını söyle.
Before this night is over, one of you shall betray me three times.
Bu gece bitmeden, biriniz bana üç kere ihanet edecek.
You want to convince me that they're all pigs that if they've betrayed me I should also betray them?
Beni, onların hepsinin birer domuz olduğuna ve bana ihanet ettilerse benim de onlara ihanet etmem gerektiğine, ikna etmeye mi çalışıyorsun?
Betray me, and I will joyfully send you back to rot in hell, Xusia of Delos.
Bana ihanet edersen seni keyifle cehennemde çürümeye gönderirim Deloslu Xusia.
How do I know that you didn't plan it to make me betray my friends?
Arkadaşlarıma ihanet etmemi sağlamak için yapmadığını nereden bileyim?
Soft, you won't betray me?
Soft, bana ihanet etmezsin değil mi?
You mean one day... you'll forget I'm your father. You'll betray me.
Yani bir gün baban olduğumu unutacaksın bana ihanet edeceksin demek?
You tried to betray me Morstan.
Bana ihanet etmeye çalıştın Morstan.
You can't betray me, we've been friends since childhood.
Bana ihanet edemezsin, seninle çocukluktan beri arkadaşız.
You wanted to go to Petersburg for a spiritual renewal. Which reminds me... I heard that you were to betray us all... in the hope of being let off.
Yeniden doğmak için Petersburg'a gitmek istediğinizi düşünüyordum.
If you were me, could you betray your master?
Sen yerimde olsan efendini ele verir miydin?
And you begged me, " Betray me, betray me.
Bana yalvarmıştın. " Bana ihanet et.
You want me to betray that?
Onurumu ayaklar altına mı alayım?
You've the guts to betray me, why not shoot me?
Bana ihanet edecek cesaretin var, neden beni vurmuyorsun?
He said that you'd never betray me.
Bana ihanet ettiğini hiç söylemedi.
- If I betray your confidence, you could have me sacked and unemployable within the week.
- Güveninize ihanet edersem, beni bir hafta içinde kovdurup işsiz bırakabilirsiniz.
I know that they tried to get you to betray me.
Senden bana ihanet etmeni istediklerini biliyorum.
you betrayed me 168
you betrayed us 35
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
mercedes 285
you betrayed us 35
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
metres 235
mercedes 285