You both translate Turkish
34,033 parallel translation
It'll buy you both some time.
İkinize de zaman kazandıracak.
Now, I know you both want to share this iconic moment with your son, so I'm gonna leave you two to fight it out, and I'll meet the winner in the car.
İkinizin de bu ikonik anı oğlunuzla paylaşmak istediğini biliyorum. Aranızda savaşmanız için sizi yalnız bırakacak ve kazananla arabada buluşacağım.
- Nice to finally meet you, Kate. You both love sports, so... sports party. - Hi.
- Seninle sonunda tanıştığıma memnun oldum, Kate.
I will slit you both open from mouth to anus and wear you like jackets.
İkiniz de ağzınızdan kıçınıza kadar yarıp ceket gibi birbirinize dikeceğim sizi.
You both said you would give this a chance.
İkiniz de buna bir şans vereceğinizi söylediniz.
- It's good to meet you both.
- Tanıştığımıza sevindim.
I swear, if I wasn't planning to fake a slip-and-fall behind the counter and take the holidays off, I'd fire you both.
Tezgahın arkasında kayıp düşme numarası yapıp tatile çıkmayı planlıyor olmasaydım yemin ederim ikinizi de kovardım.
They want you both to live.
İkinizin de yaşamanızı istiyorlar.
Mazel Tov to you both.
İkinize de mutluluklar diliyorum.
So I need you both to stay on top of it.
O yüzden ikiniz de yakından takip edin.
Unfortunately, that is not why I asked you both here.
Ne yazık ki sizi buraya bunun için çağırmadım.
I've lost you both.
İkinizi de kaybettim.
Thanks to you both.
İkinize de teşekkürler.
You lie to us again, I'm gonna kill you both.
Yine bize yalan söylüyorsan, ikinizi de gebertirim.
You both should go
İkiniz gitmelisiniz
Then you'll both be in jail when the world ends.
O zaman ikiniz de dünya sona erene dek hapiste olacaksınız.
You're both just gonna end up in jail.
İkinizin de sonu hapishane olacak.
you know, if we both wound up single at 40, we'd make a baby.
İkimiz de 40 yaşımızda bekar olursak bebek yapacaktık.
You and me both.
Ben de.
In a month, two months, you'll both be dead.
Bir ya da iki ay içinde ikiniz de öleceksiniz.
I don't want you to have to share a battery between both your cars.
Aküyü iki araban arasında paylaştırmanı istemiyorum.
We'll both "LOL" and smiley face each other, and before you know it, everything will be back to normal.
İkimizde LOL yazıp gülen yüzler yollayacağız ve birden her şey normale dönmüş olacak.
You came back wearing both your shoes.
Ayakkabının iki tekini de giymişsin.
And we both know that Cabe didn't authorize you to do anything.
Ve ikimiz de biliyoruz ki Cabe sana hiçbir şey için yetki vermedi.
You are both leaders in this house.
İkiniz de bu itfaiyede lidersiniz.
You were both arrested as co-defendants in a break-in when you were 18.
İkiniz de eş sanık olarak tutuklandınız. 18 yaşındayken ayrılma olayında.
Both of you!
İkiniz de!
It made both of you more human and less me. And 10K.
Ve 10K'i.
You know it's better for both of us if he's gone.
Sana bunu söyleyenin ben olduğunu Stan'in anlamayacağını mı sanıyorsun? Ortadan kalkmasının ikimiz için daha iyi olduğunu biliyorsun?
Both of you, go home, get some sleep.
Derhâl evinize gidip uyuyun.
You can buy both of them just about anywhere.
İkisi de herhangi bir yerden alınmış olabilir.
And if I can't figure it out, the recommended step is that I kill both of you.
Bulamazsam önerilen hareket ikinizi de öldürmem. - Efendim.
Are you saying you're both with the Cause?
İkiniz de Dava'dan mısınız yani?
I need confirmation from both of you.
İkinizden de bir teyit almam gerek.
You are both with- -
Siz ikiniz...
When you and I first started... I quickly recognized your merits, both as a detective in your own right... and in that you facilitated my own process.
Seninle çalışmaya ilk başladığımızda hemen meziyetlerini fark ettim hem kendi başına dedektif olarak hem de çalışma yöntemimi kolaylaştırarak.
Both of you.
- İkiniz de.
I can lift both of you out in a few seconds.
halata bağlandığında ikinizi de bir kaç saniyede çekip çıkartabilirim.
And we both know that you didn't learn that from me.
Ve ikimiz de bunu benden öğrenmediğini biliyoruz.
You're welcome. Okay, so we both want to get up to the cabin, right?
Tamam, ikimiz de kulübeye gitmek istiyoruz değil mi?
! Yes, and I resent you for trying to bond with Ralph when we both know that I'm the one that he should be learning from, not you.
- Evet, ve sana içerledim çünkü ikimiz de senden değil benden bir şeyler öğrenmesi gerektiğini bilmemize bir şeyler öğrenmesi gerektiğini bilemize rağmen onunla bağ kuruyorsun.
Henry, you've got to think of both daughters at this point.
Henry, şu anda iki kızını da düşünmelisin.
My apologies to both of you.
İkinizden de özür diliyorum.
ZEB : Both of you shut up!
İkiniz de çenenizi kapatın!
Look, Mac, you and I both know what you're capable of, so I've had everything removed, down to the last paper clip.
Bak Mac, ikimizde senin neler yapabileceğini biliyoruz, bu yüzden küçücük bir ataça kadar her şeyi almak zorundayım.
This is a war, and you just picked a side and a chance those two vatos are gonna kill the both of us!
Bu bir savaş ve sen tarafını seçtin ve bu iki aygırın ikimizi birden gebertmesi için bir şansın oldu.
Dad, enough. You're embarrassing us both, okay?
Baba yeter ikimizi de utandırıysun tamam mı?
Hey, he saved all our asses. Both of you.
Hepimizin kıçını kurtardı.
You should both go to Bangkok
İkiniz de Bangkok'a gidin
You better take care, I'm watching both of you
Hareketlerine dikkat et, Gözüm üzerinizde
- I hope you're both proud
- Umarım gurur duyuyorsunuz
you both are 29
you both did 18
both 2223
bother 61
bother you 20
both of us 267
both of you 1783
both of them 366
both laugh 381
both screaming 34
you both did 18
both 2223
bother 61
bother you 20
both of us 267
both of you 1783
both of them 366
both laugh 381
both screaming 34
both laughing 234
both grunting 124
both sides 54
both hands 46
both times 46
both grunt 36
both dead 17
both gasp 40
both of' em 29
both chuckling 67
both grunting 124
both sides 54
both hands 46
both times 46
both grunt 36
both dead 17
both gasp 40
both of' em 29
both chuckling 67