English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You called him

You called him translate Turkish

1,161 parallel translation
This spirit warrior - Hus, you called him - has killed innocent people.
Huse adındaki bu savaşçı ruh masum insanları öldürüyor.
You called him to Layla's. - When?
- Layla'nın evine çağırmak için onu aradığınızı söyledi
No, Frank, you called. 8 : 22. You called him.
Hayır Frank, saat 08 : 22'de sen onu aramışsın.
You called him three hours ago.
Onu üç saat önce aradın, hâlâ geri aramadı.
- I just thought it was cute when you called him -
- Onlara öyle demen çok hoş -
Well, he said you called him last night and told him that you had found her body.
Dün gece onu aradığınızı ve karısının cesedini bulduğunuzu söyledi.
You called him Doyle.
Ona Doyle dedin.
At least now I know why you called him "donkey brain".
En azından ona neden eşek kafalı dediğini biliyorum.
But, you called him "Todd."
Tamam da, ona "Todd" dedin. "
- That's what you called him about, I know.
- Onu bunun için aradın, biliyorum.
You called him II Duce.
Ona İkinci Duce dedin.
- Have you called him yet?
- Onu aradın mı?
You called him black? !
Ona zenci mi dedin?
I can't believe you called him after we agreed to back off.
Aramızda anlaştıktan sonra onu aramana inanamıyorum.
You called him "he."
Ona "oğlum" dedin.
You called him to the desert when you were hiding from me.
Benden saklanırken onu çöle çağırdın. O geldi.
Well, he said that you called him yesterday.
Dün senin onu aradığını söyledi.
At least now I know why you called him donkey brain
Artık ona neden Eşek Beyin dediğini biliyorum.
You called him a hypocrite.
Sen ona ikiyüzlü dedin.
Will you tell him I was called away?
Çağırıldığımı söyler misin ona?
How many times have you called him? - Who?
Onu kaç kere aradın?
So you'll find him at a joint on 3rd called the Orbit Room,
Onu batakhanenin Orbit odasında bulacaksın.
Oh, you finally called him, huh?
Demek sonunda onu aradın, öyle mi?
Yeah, he's been in a slum, so he called his father to help him with his swing. - Did you know that he does that?
Bir düşüş yaşamış, durumunun düzelmesine yardımcı olması için babasını çağırmış.
I called him, he was shot, by you, with this gun.
Onu aradım. Senin tarafından bu silahla vuruldu.
I'll tell him you called.
Aradığınızı söylerim.
He claims you called for him.
Onu çağırdığınızı iddia ediyor.
- Or you could have called him Alice, too.
- Yada sen de Alice'i aramışsındır.
- Hey, maybe if you called and congratulated him -
- Hey, belki de onu arayıp kutlayabilirsin.
I can't believe you just called him "son."
Ona "oğlum" diye hitap ettiğine inanamıyorum.
I wish they would've called him instead of causing you all this trouble.
Sana bu kadar zahmet vermek yerine keşke onu arasalardı.
when i called your uncle to tell him marc only had a few days left, the only thing he answered is : "bah, AIDS shows there's a justice for people like you"
Amcanı arayıp Marc'ın ölüm döşeğinde olduğunu söylediğimde sadece " AİDS sizin gibilerin hakkında geliyor dedi.
You once called him a snoop, didn't you?
Bir keresinde onun için "her işe maydanoz" demiştin.
I had you called, they didn't find you, and I had him sent out.
Seni arattırdım, bulamadılar ve ben de onu dışarı çıkarttım.
Do you know... why Allah called your mother to Him?
Biliyor musun, neden Allah anneni yanına aldı?
He's called Rafa. I want you to meet him, he's like a brother to me.
Adı Rafa. Onunla tanışmanı isterdim.
You know, she actually called me and said she'd... lay off if I'd stop seeing him.
Beni aradı ve Niles'la görüşmezsem peşimi bırakacağını söyledi.
You want me to say that I called a pal of mine and I had him beat you and rape you?
Benden, bir arkadaşımı aradığımı ve seni dövüp tecavüz etmesini istediğimi mi söylememi istiyorsun?
In fact, I was standing right next to him... the first day you called.
Aslında, sen ilk aradığın zaman ben onun tam yanında duruyordum.
You know I called him last week to... 'cause... I know.
Onu geçen hafta aramıştım, çünkü...
You don't remember that? ♪ And they called him Wildfire
"Alev saçan bir taş gibi"
You know why they called him Porker?
Neden "Domuzcuk" diyorduk biliyormusun?
You shouldn't have called him a bitch!
Onlara "kancık" dememeliydin.
Margolese called Nayman all pissed off cos you were fucking this up, told him to keep an eye on Sam in case...
Margolese, Nayman'ı aradı. Bu işi bok ettiğin için çok kızgındı ve ona Her iHtimale karşı Sam'e göz kulak olun dedi...
is ittrue that he gave you bad reviews and praisedthe young Von Karajan... called him a miracle, said he was betterthan you.
Evet biliyorum. - Sizi eleştirip Genç Von Karajan'ı göklere çıkardığı doğru mu? Karajan'ın daha iyi bir şef olduğunu söylediği için onu askere aldınız.
He just called, but Hold him that you were out.
Az önce aradı ama sizin dışarda olduğunuzu söyledim.
Have you called him?
Aradın mı onu?
Will you tell him I called?
Aradığımı söyler misiniz?
After you accused me of killing her, I called him.
Beni onu öldürmekle suçladıktan sonra, avukatımı aradım.
When I heard the commissioner was considering you to replace Saul Cards, I called him and told him what I thought of you.
Şube Müdürünün Saul Cards'ı seninle değiştirmeyi planladığını öğrendiğimde, onu arayıp senin hakkında düşündüklerimi söyledim.
I, UH, I CALLED HIM "PEACH FUZZ." BET YOU CAN'T GUESS WHY.
Ona "Şeftali Tüyü" diyordum, Sebebini tahmin edebilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]