You could die translate Turkish
713 parallel translation
You could die at any time.
Her an ölebilirsin.
You've got to let us take you back to the ship. You could die!
Seni gemiye geri götürmemize izin vermelisin.
You could die at any moment.
Her an ölebilirsiniz.
- In other words, you could die.
- Yani, insanı öldürebilir.
Ma, you could die peacefully.
Ma, huzur içinde yat
If you got bitten, you could die.
Isırılsaydın, ölebilirdin.
You could die there.
Orada öldürülebilirsin.
You could die!
Öldürülebilirsin!
You could die or go insane or...
Ölebilirsin ya da delirebilirsin ya da...
Your dreams would come true if you could die.
- Tebrikler. Ölmeyi başarabilirsen, rüyaların gerçek olur.
Well, tell me, Mr MacGyver, would you want to know that a very good possibility exists that you could die a violent death sometime during the next three hours?
O zaman söyleyin Bay MacGyver, önümüzde ki üç saat içinde vahşice ölebilecek olmanızın en iyi ihtimal olduğunu bilmek ister miydiniz acaba? Evet, hanımefendi.
IT'LL BE SO LONELY, YOU COULD DIE.?
IT'LL BE SO LONELY, YOU COULD DIE.?
Is this a face you could die for?
Bu yüz için ölünmez mi?
And if you could, he wouldn't even die.
Ve yapabilirsen hiç ölmez bile.
He could eat you and die of poisoning!
Seni yer ve zehirlenip ölürdü.
Jesse, I... I wish... I wish I could die for you.
Jesse, Ben ben keşke senin için canımı verebilirim.
I could die and you wouldn't even notice.
Ölüp gitsem bunu fark etmezsin bile.
In what better cause could you die?
Şimdi gidersem beni öldürürler. Ölmek için bundan nasıl daha iyi bir nedenin olabilir ki?
What a pity you could only die once.
Sadece bir kere ölebilecek olman ne kötü.
It was so nice and curious, you could almost die.
O kadar güzel ve cezbediciydi ki insan ölebilir.
Or you may believe that, having once again allowed someone to die he could not face the tragic result of his own weakness and ran away.
Ya da birini ölüme terkettiği için kendi zaafının trajik sonuçlarıyla baş edemeyeceğini düşündüğüne ve kaçtığına inanabilirsin.
If the only way I could die today is for you to kill me, and that's a problem.
Benim ölebilmemin tek yolu, senin öldürmen.
He could have a little fun by tying you all down riding back and forth over you until you all die.
Tabii sizi bağlayıp öldürene kadar üzerinizden atla geçip eğlenebilir.
- You moron, I could die.
- Seni aptal, ölebilirdim.
I love you so much I could die.
Seni, uğruna ölecek kadar çok seviyorum.
The people here could die for lack of water, and you took it?
İnsanlar burada su için ölüyor ve sen öylece aldım diyorsun? Evet
You know, I could get gangrene and die.
Kangren olup ölebilirim, biliyormusun.
So you could not die!
O zaman ölmemeniz de gerekir!
- I'm so sick of you I could die.
- Senden ölümüne bıktım!
Hey, don't die just ridin'along. That'd be a real anticlimax. On the other hand, we could say you left your deathbed, just died on the trail.
Oraya varmadan ölürsen bir şey yapamayız diğer yandan ölecek olursan hızımı biraz arttırabilirim.
I mean, if there was one very last thing... you could wish to see before you die, what would it be?
Yani, ölmeden önce görmeyi arzu ettiğin son bir şey olsaydı, O ne olurdu?
Oh Poland if your people... who now die for you had got to work... with handfuls of earth... gathered from the homeland... they could have built a new country... with their own hands.
# Polonya, bugün senin için... #... canını veren halkın, mecbur kalsa... #... anavatandan topladıkları... #... avuç avuç toprakla... #... kendi elleriyle yeni bir... #... ülke kurabilir.
- Or you could fall sick and die.
- Ya da hasta düşüp ölebilirsin.
# The witch of the wood # Would I not die for you, dear? # If I could
Ölebilseydim hemen ölmez miydim Senin için, Velia, Velia
Sometimes they can't get out by themselves, and if you leave'em in too long they could die.
Bazen kendi başlarına çıkamazlar, ve onları çok uzun süre tutarsan, ölebilirler.
If you're a man, let me know your name so I could die with my eyes closed Speak...
Erkeksen ismini söyle... böylelikle gözün açık ölmem konuş...
Yu Bao, if you have any remnants of a conscience tell me frankly who asked you to do such a thing so I could die with my eyes closed.
Yu Bao, az biraz vicdan kırıntın kaldıysa... dürüstçe söyle bana kim senden bunu yapmanı istedi O zaman gözü açık gitmem Kimdi?
We could all die here, unless I give the appearance that I've delivered you.
Sizi teslim almış gibi göstermezsem hepimiz burada ölebiliriz.
For example, if you drank 100 cups of coffee in one sitting, there's a possibility that you could actually die from it.
Mesela, tek oturuşta 100 fincan kahve içerseniz bu yüzden ölebilirsiniz.
I kill for a living and I could have not let you know but I am different from other assassins and have never killed anyone who doesn't deserve to die I was deceived then realised I killed the wrong person
Ben öldürerek yaşarım! ve bu konuda merhametim olmaz ama ben diğer kiralık katillerden farklıyım Daha önce ölmeyi hak etmeyen birini hiç öldürmemiştim!
But I wonder if you could move center stage on that speech, and then die.
Ama bunu söylerken, sahnenin ortasina yaklasip da ölebilir misin, acaba?
Sir, does this mean if you save me then the entire crew could die?
Efendim, bu, beni kurtarırsanız, tüm mürettebat ölebilir mi demek?
Could you die? I want our room, and I want it now!
Ölebilirim.
You could get killed and die and I wouldn't know what happened.
Öldürülebilir ya da ölebilirsin ve sana ne olduğunu asla bilemem.
Could you please die once more?
Bir kez daha ölebilir misin?
You know, I could die from this.
Bu yüzden ölebilirim.
I didn't come this far so you could prove you ain't no punk and die.
Korkak olmadığını ispatlayıp ölesin diye bugünlere gelmedim.
Could a man with his eyes open plunge into war knowing that everyone will die? You all keep telling me I can't win.
Bir adam, gözleri açık bir şekilde savaşa girebilir mi, herkesin öleceğini bilerek?
Yes, if I lay down my arms and I accepted to die, yes, then you could kill me.
Evet, eğer kollarımı indirir ve ölümü kabul edersem, evet, o zaman beni öldürebilirdiniz. Kim senin kollarını indirmeni sağlayabilir?
How could I want you to die?
Gene de anlamak zorundasın.
If I put one step further, I will die, why are you bent on taking away the life of a brahmin, could've taken a bus
Birkaç adım daha atarsam yorgunluktan öleceğim. Ben size ne yaptım beni öldürmek mi istiyorsunuz? Neden otobüse binmedik.
you couldn't have known 62
you could have fooled me 52
you couldn't be more wrong 21
you could 500
you couldn't 169
you could say that 389
you couldn't wait 16
you couldn't have 43
you could've called 20
you couldn't do it 34
you could have fooled me 52
you couldn't be more wrong 21
you could 500
you couldn't 169
you could say that 389
you couldn't wait 16
you couldn't have 43
you could've called 20
you couldn't do it 34