English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You just got here

You just got here translate Turkish

964 parallel translation
I know you just got here but a brigadier general blew in.
Biliyorum ama Tuğgeneral genel uçuş emri verdi.
You just got here.
Daha yeni geldiniz.
- You just got here an hour ago.
- Ama daha geleli bir saat oldu.
Seems as if you just got here.
Sanki daha yeni gelmişsiniz gibi.
- But you just got here!
- Ama buraya daha yeni geldiniz!
- Well, you just got here, boy.
- Neden? Daha yeni gelmiştin, evlat.
You just got here.
Şimdi geldin.
Wait, you just got here.
Bekle, daha yeni geldin.
You just got here.
Daha yeni geldin.
You just got here, rest a while No, I have to go right now
daha henüz geldini dinlensenize hayır, hemen başlayacağım
You just got here?
- Şimdi mi geldiniz?
- No, you just got here.
- Hayır Boon. Sen daha yeni geldin.
If I find that I've got a chance to crush my way out of here and I've to rob somebody out to do it, I'll just as soon rob you out as the next guy.
Eğer buradan kaçacak bir fırsat yakalarsam ve bunu yapmak için birini soymam gerekse, soyacağım ikinci kişi siz olursunuz.
And I got here just in time to rub you out your dirty s...
Buraya tam zamanında gelmişim, seni pis...
You got here just in time.
Tam zamanında geldin.
Well, I only just got here, you see, so I wouldn't know.
Buraya yeni geldim, bunu bilemem.
Pop, you got here just in time.
Dostum, tam zamanında geldin.
I guess I'm just jealous'cause you got away from here.
Hayır, sanırım buralardan gidebildiğin için seni kıskanıyorum.
- Thanks. You know, you Yanks just got here in the nick of time.
Biliyor musunuz, siz yankiler tam zamanında geldiniz.
- You got here just in time.
- Tam zamanında geldiniz.
But better be careful when you stumble near me again, doctor... my boys here got just a little nervous just then.
Fakat tekrar yanımda tökezlerken dikkatli olun doktor... adamların o zaman biraz sinirlenebilirler.
Just as long as you got here.
Geldin ya, önemli değil.
I've just got to stay here with you.
Burada seninle kalmalıyım. Korkudan öleceğim.
BUT WE JUST GOT HERE. I THOUGHT YOU WANT- -
- Ama daha yeni geldik.
- Just the way you wanted. - We've got your gun over here.
- Silahını da getirdik.
Or maybe you just got lucky, because you're here and she's out there.
Veya şansın yaver gitti..... çünkü sen buradasın, o ise oralarda.
You girls just got in here, huh?
Siz, yeni geldiniz, değil mi?
I tell you, I just got here.
Bak, buraya yeni geldim.
You see, we just moved here... and the kid hasn't got any friends.
Buraya yeni taşındık... çocuğun da hiç arkadaşı yok.
You got just one way outta here - through the canyon of death.
Burdan çıkabilmeniz için tek yol var. Ölüm kanyonundan geçmek.
You say Irene left just before we got here?
Diyorsun ki biz buraya gelmeden hemen önce Irene çıktı?
It's just that, well, I got things to do here, you know?
Burada yapmam gereken bazı işler var da.
But I got a hunch you're just stalling around here so you can run back to Barberosa and worm out.
Fakat içimde öyle bir his var ki, burada sadece eğleniyorsun. Böylece buradan Barberosa'ya koşup, laf taşıyacaksın.
So, finally, I just got in my car and I drove 80 and 90 and 100 miles an hour... because I was afraid you'd be gone before I got here.
Sonunda arabama atlayıp saatte 80, 90, 100 mille sürdüm buraya varmadan gitmiş olmandan korkuyordum çünkü.
How come you two just got here?
Bu hâle nasıl geldiniz?
When I got the idea of getting you up here, it seemed to be just the way to help Easy and her father.
Easy ve babasına yardım etmenin tek yolu gibi geldi
Well. you'll be here for the finish because they just got started.
Sona erdiğinde burada olacaksın çünkü daha yeni başladılar.
Now, I've got here a timetable of our morning routine which I thought I'd just tell you about.
Size de aktarmam gerektiğini düşündüğüm sabah rutinimizin çizelgesini yaptım.
I just got here and you want me to leave?
Buraya daha yeni geldim ve sen benden gitmemi mi istiyorsun?
I'm not trying to tell you anything, Doctor I was just thinking that you're going to be a terribly lonely man from here on in and maybe you'd feel better if you got a few things off your chest
Sana bir şey söylemeğe çalışmıyorum, Doktor. Sadece düşünüyordum ki, er... bundan böyle sen yapayalnız bir adam olacaksın ve belki de içindeki şeyleri dışarı atarsan, daha iyi hissedeceksin.
You got here just in time for the sunset.
Tam da güneşin batmasına denk geldiniz.
Just wait till my pa and two brothers find out you've got me in here.
Babamla kardeşlerim beni buraya attığını öğrendikleri zaman, görürsün sen.
And when I heard that, I said to myself, "Tex, you just got to haul her on down here and turn her in."
Bunu duyduğumda, kendime dedim ki,... Tex, hemen üstüne atla ve onu yetkililere teslim et. "
Just tell me what you got to say right here!
Ne söyleyeceksen burada söyle.
You got here just in time
Hızır gibi yetiştin. Hemen kaçalım buradan.
I was just saying that this room is so much nicer than yours, and I wanted to bring you in here now, and show it to you and apologize, in case you found out about it later, and got rather cross.
Bu oda sizinkinden çok daha güzel diyordum... ve sonradan bunu fark edip acayip kızarsanız diye... sizi buraya getirip göstereyim ve özür dileyeyim istedim.
All you got to do is just make him a little older, get him a little tighter under here, his nose was just bigger, glasses off the...
Yapmanız gereken tek şey, onu biraz yaşlandırmak, şurada alt tarafta onu biraz sıkılaştır, burnu daha büyüktü, gözlük... çıkmış.
I've just got in, I'm exhausted, I have a ton of work, and you're still here - with your crazy stories...
Daha yeni geldim, tükenmiş haldeyim, bir sürü işim var ve sen hâlâ durmuş çılgın hikayelerinle...
You got me in here just to delay the end.
Beni buraya, sonu geciktirmem için getirdin.
You see, what we've got here is a matter of security, and the Bureau and I feel... Well, we just can't give you a high enough clearance.
Burada söz konusu olan güvenlik meselesi ve büro ve ben sana o kadar yetki verilmesini uygun görmüyoruz.
I just got here less than an hour ago and I already miss you, need you, want you. Heinzberg, n. 10.
Heinzberg, n. 10.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]