You just say translate Turkish
15,522 parallel translation
Did you just say I'm right?
- Haklı olduğumu mu söyledin yoksa?
What'd you just say?
Ne dedin sen?
What did you just say?
Ne dedin?
What the hell did you just say?
Ne dedin sen?
What the hell did you just say?
- Ne dedin lan sen?
Then why can't you just say that to the D.A.?
O halde neden bunu bölge savcısına söylemiyorsun? Biliyor musun?
What did you just say to me?
Bana ne dedin?
Did you just say your "friend's kids"?
"Arkadaşımın çocukları" mı dedin?
Did you just say my name right?
Benim ismimi doğru mu söyledin?
Did you just say "munchers"?
- Az önce kemirgenler mi dedin?
Did you... Did you just say your granddaughter?
Siz torun mu dediniz?
Did... did you just say you have your own room?
Kendi odam var mı dedin sen?
Did you just say, "Oh, my God?"
- "Aman Tanrım" mı dedin? - Evet.
Did you just say you don't mean to upset us and then tell us we're gonna end up alone?
Az önce bizi üzmek istemediğini söyleyip sonra da yalnız öleceğimizi mi söyledin?
Why didn't you just say that?
Neden bir şey söylemedin peki?
Alec, just say it, you'll feel better.
Alec, itiraf et. İyi hissedersin.
I was just gonna say the same thing about you.
Ben de aynı şeyi senin için söyleyecektim.
Ma'am, my name is Bart, and I just want to say how delighted I am that you're here.
Hanımefendi, benim adım Bart ve burada olmanızdan nasıl mutluyum, bilmenizi istiyorum.
My son, I just want to say, I wish the four of you the best.
Oğlum, dördünüz içinde en iyi temennilerimi sunuyorum.
In fact, could you all just take a moment and say hello and meet-and-greet somebody maybe you've never met before?
Hepiniz bir an durup daha önce tanışmadığınız biriyle selamlaşır mısınız?
You can't just shake it off, say it's okay and move on.
Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesini isteyemezsin.
I just want to say thank you, Ray.
Teşekkür etmek istedim Ray.
Just say you can kill him.
Onu öldürebileceğini söyle.
- What'd I just say to you?
- Sana az önce ne dedim?
Yeah, well, we both know that's a load of shit, but, you know, just in case I'm deposed one day, we'll say you're the luckiest lady on the planet.
Evet, peki, ikimizde biliyoruz ki bu saçmalık, ama, biliyorsun, olurda birgün görevden alınırsam, senin dünyadaki en şanslı kadın olduğunu söyleriz.
It's just, uh, when you talk to him, I think what you say should come from the heart.
Onunla konuşurken bence gönlünüzden gelen şeyleri söylemelisiniz.
Just say thank you, and then get back to being your cute, gruff self.
Sadece teşekkür et ve eski tatlış aksi haline geri dön.
And what if I told you that I think you planted it just so you can get me to say something stupid?
Peki ya ben size desem ki, bence onu siz yerleştirdiniz sırf bana aptalca bir şey söyletebilmek için?
Let's just say that you and the dead lady here were involved in the same kind of business.
Diyelim ki sen ve buradaki ölü hanım aynı işle uğraşıyordunuz.
Before I go, I just want to say thanks a lot for being so straightforward with me yesterday about why you were looking for your mother.
Gitmeden önce söylemek isterim ki, dün anneni niye aradığın konusunda bana karşı fazlasıyla dürüst olduğun için çok teşekkürler.
I just reached the point in my life where I need to hear you say it.
- Affedersin?
And I just wanted to make sure you knew about... let's say, a cluster of girls that I've noticed.
Aynı zamanda sizi son zamanlarda fark ettiğim bir kız grubu hakkında uyarmak istedim.
Let me just say, if you felt like assembling a group of like-minded individuals, reliable inmates like yourself, with an interest in keeping this prison gang-free...
Sana şöyle söyleyeyim. Eğer aynı görüşü paylaşan bireylerin gruplar oluşturduğunu hissediyorsan senin gibi güvenilir ve hapishaneyi çetesiz tutmak isteyen mahkumları toplayıp...
♪ Just say goodbye to your uncle... ♪ How did you get this?
- Nasıl aldın bunu?
I'm just trying to get you to say something.
Ağzından laf almaya çalışıyorum, o kadar.
Listen, let's just say you - - you jump out of a plane.
Bak, diyelim ki bir uçaktan atlıyorsun.
You know, catching up to him is just like half the battle, right?
Onu yakalamak savaşın yarısı sayılır değil mi?
Then absolve yourself of any guilt and just say what you have to say.
O zaman kendini suçtan arındır ve sadece ne diyeceksen de.
If you've got food and a roof over your head and you get taken to a prize fight every now and then, just say "Thanks, Dad."
Eğer karnını doyurup, başını sokacak bir evin varsa arada sırada da ödül alıyorsan bir teşekkür ederim baba desen yeter.
Could you just let me say hi to Gracie?
En azından Gracie'ye selam verebilir miyim?
And if you want to go ahead on against Pablo, just say so.
Eğer Pablo'nun peşinden gitmek istiyorsan, söylemen yeter.
Just one man, you say.
Sadece bir kişi demiştiniz.
So, is it true that you joined up a day after 9 / 11, or is that just something you say?
9 / 11'in ertesi günü orduya yazıldığın doğru mu yoksa sadece öyle mi söylüyorsun?
- You can't just say no.
- Böyle reddedemezsiniz.
I just want to say - I love what you're doing.
Yaptığınız şeyin çok hoşuma gittiğini söylemek istiyorum.
Did I just hear you say that?
Ciddi misin sen?
If I can just find the right frequency of whatever the hell that thing is, well, let's just say you'll be glad you're in here with me.
Eğer doğru frekansını yakalarsam, bu lanet şey her ne ise, şöyle diyelim, benimle burda olduğunuz için sevineceksiniz.
Well, let's just say that apparently you weren't over the line, because everyone thinks it's weird, and now I think it's weird, and now this party feels like a funeral.
Görünüşe göre haddini aşmadın. Çünkü herkes garip olduğunu düşünüyor ve şimdi ben de öyle düşünüyorum. Bu partiyse cenazede gibi hissettiriyor.
You did not just say that.
Bunu söylemiş olamazsın.
Hey, uh, I just wanted to say that I'm really sorry that, like, you and Dennis didn't... it didn't work out so well today.
Bugün Dennis'le pek iyi gitmediği için üzgün olduğumu söylemek istedim.
We just went by the school. They say you called in sick.
Demin okula uğradık, hastalık izni aldığını söylediler.
you just say the word 40
you just got home 17
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just let me know 45
you just don't know it yet 34
you just can't help yourself 22
you just left 30
you just go 34
you just got home 17
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just let me know 45
you just don't know it yet 34
you just can't help yourself 22
you just left 30
you just go 34