You should come by translate Turkish

You should come by my place.

Benim evime de uğramalısınız.

I mean, she's nervous only in school. You should come by our house.

Ancak okulda heyecanlanıyor.

You should come by.

Bir ara uğramalısın.

You should come by.

Sen de gelebilirsin.

It was really nice meeting you, Jeff. If you're ever in L.A., you should come by the offices.

İşi almasan da öğreteceğim.

You should come by.

Gelmelisin.

You should come by more often.

Daha sık uğramalısınız

You should come by after your shift.

İşten sonra uğra.

You should come by the shelter sometime.

Hayvan barınağına bazen gelmen yararlı olur.

You should come by.

Sen de gelmelisin.

If you don't like this, you should come by on Naked Tuesdays.

Bunu sevmediysen bir de çıplak perşembeleri görmelisin.

- You should come by more often.

- Daha sık uğramalısın.

You should come by sometime.

Bir gün oraya uğrarsan memnun olurum.

You should come by though.

Yinede bir uğra.

- You should come by my place.

- Bana bir uğramanız gerek.

Maybe you should come by later... so we can talk some more.

Belki de daha sonra gelmelisin daha fazla konuşmak için.

- You should come by sometime. - No.

Ara sıra sen de uğramalısın.

Hey, you should come by, check it out.

Bir ara uğrayıp bakmalısın.

You should come by sometime.

İstediğin zaman almaya gelebilirsin.

You should come by church some time.

Bir ara kiliseye gelmelisiniz.

You know what, you should come by sometime if you want, you know... see it for yourself, check it out.

İstediğiniz zaman gelip kendi gözlerinizle de görebilirsiniz.

- You should come by the booth.

- Bizim masaya uğramalısın.

You should come by sometime.

Bir ara gelmelisin.

Ooh. You know, you should come by tomorrow, check it out.

- Yarın sen de görmeye gelmelisin.

You should come by the studio.

Stüdyoya uğramalısın.

You should come by sometime.

Bazen buraya da gelmelisin.

Should trouble come, I shall call Russia to arms anew and if you stand idly by, I shall strike you mercilessly as long as I am alive, and after it will be the duty of my sons!

Eğer bela yine gelirse, ben de Rusya'yı yeniden savaşa çağıracağım. Eğer yaşıyorsam, kendim savaşacağım. Eğer ölmüşsem, oğullarıma söz verdirteceğim!

You said they should come by road!

Karadan gelmelerini siz söylemiştiniz!

I'll wait for you at the shore until you come back to me lf, by mischance, I should not come back

Ve sen dönünceye kadar seni fenerin altında bekleyeceğim

Claire. Well, you said if it happened again, that I should come by.

Tekrar olursa gelmemi söylemiştin.

Listen, Al, if Marcie should come by asking for me, would you tell her I went out to buy her a gift, okay?

Marcy gelip beni sorarsa ona hediye almaya gittiğimi söyler misin?

And should you think this is just a shaggy-dog story told by a senile man to his young, impressionable grandson I'd ask you to come to South Wales to the village where I was born.

Bunun uydurma bir hikaye olduğunu mu düşünüyorsun? ... Bunak biri tarafından torununa anlattığı uydurma hikâye,

you guys should come by, check it out, bring your friends...

Belki siz gelip bir bakmak istersiniz, Dostlarınızı da getirin...

It's been wild in a way, but lonely too, and I should've come by for you the minute I met you and I didn't.

Çok çılgındı, ama yalnızdı da. Seni gördüğüm an yanına gelmeliydim, ama gelmedim.

You should really come by my office.

Ama biliyor musun?

You guys should come by.

Gitmelisiniz.

Ok, dad, look, I--I don't know what's going on, but I don't think you should do anything hasty like--like tell her not to come by here any more. Definitely don't do that.

- Baba, neler olduğunu anlamış değilim ama bence ona gelmemesini söylemek gibi acele bir karar vermelisin.

e You should call me'cause I'm just sittin'here all alon gettin'drunk and, you know, you can come by if you want.

Beni aramalısın. Çünkü tek başıma oturmuş içiyorum.

If you had not come, I should have been dead by now.

- Gelmeseydiniz şimdiye ölmüş olurdum.

- You should come on by.

Gelmelisiniz.

Anything you got by way of identifications should come through my office.

Teşhis için elinize geçebilecek her şeyi ofisime gönderin.

You guys should come by the restaurant for lunch today.

Bugün restorana öğle yemeğine gelmelisiniz.

You should know by now they only come from me when least expected.

Şimdiden itibaren şunu bilmelisin ki hiç beklemediğin bir anda iltifat yaparım.

But seriously, you should come by.

Ama gerçekten uğramalısın.

You and the boys should come by.

Buraya gelmelisiniz.

You've been telling me for years that I should come by.

Yıllardan beri buraya gelmem gerektiğini söyler durursun.

Oh, I wish I could come with you guys but Derek should be coming by any minute to pick me up.

Keşke sizinle gelebilseydim ama Derek her an beni almaya gelebilir.

You two should come by... as my personal guests.

Benim misafirim olarak...

Thought I should come by, see if you needed any help.

Uğramak istedim. Yardıma ihtiyacın olabilir dedim.

I think... Kit should sing through the first chorus by herself and then... you guys come in on the second chorus. I don't think we've heard enough of her yet.

Bence Kit ilk nakarata girsin sonra da ikinci nakarata siz katılın.

Anyway, I forgot about it and then something told me this morning that I should come by here, run it by you, that you might be able to shed some light.

Aslında unutmuştum bile ama sonra içimden bir his buraya gelip sana anlatmam gerektiğini, buna senin ışık tutacağını söyledi.