You sit translate Turkish
20,475 parallel translation
Why don't you sit down?
- Neden oturmuyorsunuz?
Will you sit down?
Oturur musunuz?
But you sit down and, um... and eat, because it's not gonna be as good cold.
Ama sen en iyisi oturup ye çünkü soğuyunca bir şeye benzemez.
You sit, you wait a week, you do the work.
Oturursan, bir hafta beklersen işi yaparsın.
You sit there, say you can help me if I do what you want.
Karşıma geçip istediğinizi yaparsam yardım edeceğinizi söylüyorsunuz.
Will you sit down?
Oturacak mısın
Oh, you mean... you mean an actual, like, a "stool" stool that you sit on?
Sen şu üstüne oturduğumuz "tabure" olan tabureden bahsediyorsun.
So, unless you've got the almighty in your back pocket, I suggest you sit down, shut up, and let him work.
Yani bildiğin bir süper güç yoksa oturup çeneni kapamalı ve onun işini yapmasına izin vermelisin.
What did you sit with Gazakov?
Ve Gazakov'la mı masaya oturdun?
You can't sit with your back to the door, come on.
Asla sırtın kapıya dayalı oturma, gel.
Yo, sit down, man, or are you gon'eat standing up?
Otursana. Yoksa ayakta mı yiyeceksin?
I - - You're suggesting we just both sit in our offices, you with your clients and me with mine?
Yani ikimizin de kendi ofislerimizde oturup kendi müşterilerimizle ilgilenmemizi mi öneriyorsun?
You want to sit inside?
Binmek ister misin? Hadi geç.
We got backsliders all over this mountain, undermining us, and here you sons of bitches sit, playin'hearts, which is where I oughta shoot every last one of you right now!
Her birinize sıkmam lazım şuracıkta.
You gonna tell me my boy is cute, sit there and work the human angle?
Oğlumun sevimli olduğunu söyleyip orada oturarak meleği mi oynayacaksın?
- Sit down. If you require medical attention, please have...
Tıbbi bakım talep ediyorsanız, lütfen...
You wanna sit here and reminisce or get the hell outta here?
Burada oturup eski günleri konuşmayı mı yoksa gitmeyi mi istersiniz?
I risk everything and you three husks just sit here, awaiting the end of your days.
Ben her şeyi riske atıyorum ve siz üç döküntü burada oturmuş son gününüzü bekliyorsunuz
Sit down, you can take your apron off.
Otur, önlüğünü çıkarabilirsin.
She doesn't like to go alone, so you'll need to sit with her.
Kendi başına yapmayı sevmiyor o yüzden yanında olmalısın.
Should I sit here and wait for Pablo to walk through that door and kill me and my daughter? He's going to come and kill you, too.
Burada oturup Pablo'nun kapıdan içeri girip beni ve kızımı öldürmesini mi bekleyeyim?
You have people that sit up at night worried sick about you, and they're not going to stop worrying about you.
Yalnız değilsin. Evinde oturup senin için endişelenen birileri var. Ve o kişiler, senin için endişelenmeyi bırakmayacak.
So how'bout you just sit down and enjoy?
Oturup keyfine bak sen.
Like, we used to sit here for hours, you and I playing Scrabble, backgammon.
Mesela eskiden saatlerce oturup kelime oyunu ve tavla oynardık birlikte.
Darling, sit... ( door shuts ) That went well for you.
Baya iyiydin.
Uh, well, you just sit down in front of him, look him straight in the eye, put a big smile on your face, and ask him some questions, like, " so, do you have any hobbies?
Karşısına oturup gözlerinin içine bakacaksın ve kocaman gülümseyip ona bazı sorular soracaksın. Mesela " Hobilerin nelerdir?
I just need you to sit down, grab your knees, and start rocking sadly, all right?
Şimdi oturup dizlerini tut ve üzgün üzgün sallanmaya başla.
I've done a lot of these. I need you to sit at the front, smile.
Bu tür davalara çok kez girdim ve önde oturup gülümsemenizi istiyorum.
Hey, you, sit down.
Sen, otur bakayım. Pekâlâ.
We're gonna sit you up a little, okay?
Seni biraz oturtacağız, tamam mı?
And then maybe you and I can sit down...
Ve sonra senle ben oturup...
You and I can sit down... ( coughing )
Sen ve ben oturacağız... Onu buradan sağ salim çıkaracağına söz ver bana.
- You're not my boss. - Sit, fucking bitch!
- Benim patronum değilsin.
Sit if you like.
Keyfinizce oturun.
Does Grimaud pay you enough to sit here in the cold?
Grimaud sana bu soğukta burada oturman için yeterince para veriyor mu?
Okay, maybe, you know, we could sit down and we could just talk about the - -
Tamam peki belki bunu buluşup konuşabiliriz.
You gonna sit there bleeding and tell me you're doing nothing about this?
Kanaman varken orada oturup bu konuda bir şey yapmayacağını mı söyleyeceksin bana?
Now, you... you can sit there with your smug, self-righteous looks on your faces... or you can open your fucking eyes to the devil in your midst.
Sizler yüzünüzde o küstah ve kendini beğenmiş bakışlarla oturabilirsiniz ya da gözünüzün önündeki şeytana karşı gözlerinizi açabilirsiniz.
- Sit down. - I need to pay for what I did to you.
- Yaptıklarımın cezasını çekmem gerek.
You know me. As long as I have a place to sit, I can wait all day.
Oturmak için yerim olduğu sürece tüm gün bekleyebilirim.
Hey, do you mind if I sit here? No.
- Buraya otursam sorun olur mu?
Come now, Sterling I thought you'd be excited to sit back and relax and watch a true vessel of God do His work.
Hadi, Sterling... Arkanıza yaslanıp gevşemekten heyecan duyacağınızı düşünmüştüm... Ve gerçek bir tanrı gemisinin yaptığı işi seyredin.
Sit down. You're making me nervous.
- Otur şuraya.
Ariadna, sit down, I'll bring you an IV.
Ariadna, sen otur, Ben serum getireceğim.
You, uh... mind if I sit in?
Ben de katılabilir miyim?
You know, for a guy who does nothing but sit around and smoke weed all day, he is... he is tough to find.
Bütün gün ot içmekten başka bir şey yapmayan birisini bulmak oldukça zor bir iş.
He was going to sit the dogs because you-know-who is out of the equation.
Adı lazım değilin yaptığı şeyden sonra köpeklerle ilgilenecekti.
I thought musicians didn't like outsiders to sit in on rehearsals, you know?
Müzisyenlerin provalarda yabancılardan hoşlanmadığını düşünmüştüm.
I can't sit back and watch you undo all of that hard work.
Arkama yaslanıp kaydettiğin bütün ilerlemeyi bozmanı seyredemem.
- Will you sit?
Oturur musun?
Don't you want to wait until we sit down?
- Oturana kadar beklemeyelim mi?
you sit here 37
you sit down 85
you sit there 33
you sit tight 42
site 129
sit down 8633
sita 38
situation 147
sith 39
sitting 116
you sit down 85
you sit there 33
you sit tight 42
site 129
sit down 8633
sita 38
situation 147
sith 39
sitting 116
sitters 16
sit down please 22
sitter 113
sit down and shut up 47
sit down here 81
sit down right here 16
sit down and relax 16
sit the fuck down 54
sit down and eat 21
sit down now 21
sit down please 22
sitter 113
sit down and shut up 47
sit down here 81
sit down right here 16
sit down and relax 16
sit the fuck down 54
sit down and eat 21
sit down now 21
sit your ass down 59
sit down over there 18
sit down there 44
sit down for a second 20
sit here 246
sit tight 312
sitting down 31
sit up 195
sitting here 47
sit with me 66
sit down over there 18
sit down there 44
sit down for a second 20
sit here 246
sit tight 312
sitting down 31
sit up 195
sitting here 47
sit with me 66