English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sit down now

Sit down now translate Turkish

964 parallel translation
Sit down now darling..... here.....
Şimdi otur sevgilim... buraya...
You can sit down now.
Oturabilirsiniz.
All right. You can sit down now.
Otur, büyükanne.
May we not sit down now?
Artık oturabilir miyiz?
Now you sit down, make yourself easy, and I'll brew you a cup of tea.
Otur ve rahatına bak. Sana bir fincan çay getireyim.
Now come, you sit down with me for a few minutes, hmm?
Gelin bakalım. Biraz beraber oturalım, tamam mı?
Now, why don't we sit down and talk this thing over.
Neden biraz oturup bu konuyu halletmek için konuşmuyoruz?
Won't be a second. Now sit down.
1 saniye bile sürmez.
Now, if you'll just sit down here.
Şuraya oturabilirsiniz.
Now, Egbert, go over and sit down and be well turned out.
Hadi Egbert, şuraya geç otur da şıklaş.
Now, go on, sit down.
Şimdi otur bakalım.
Now, you sit down and tell me what's the matter. Come on.
Oturup ne olduğunu anlat bakalım.
Now, you just sit right down there like a good girl, and in just a minute you'll forget that you had any trouble.
Şimdi iyi bir kız gibi orada usluca otur... ve bir dakika içinde tüm sıkıntılarını unutacaksın.
- Now, sit down and do some listening.
Şimdi şuraya otur ve beni can kulağıyla dinle.
" Now, sir, sit down!
"Otur hadi, otur!"
Now, you just sit right down here and make yourself comfortable.
Şimdi şuraya oturun ve arkanıza yaslanın.
Now, shut up and sit down.
Kapa çeneni ve otur.
Now, sit down, Adam.
Otur bakalım, Adem.
Now come and sit down and tell me all about it.
Şimdi otur ve bana olan biteni anlat.
Now, Mr. Cobb, if you'll just sit down.
Şimdi, Bay Cobb, sadece oturun.
Now, sit down, Bob.
Şimdi otur Bob.
Now, Tracy, don't sit down again until after the ceremony.
Tracy, tören sonrasına kadar bir daha oturma.
Now, you sit down, Miss Mathews, and I'll tend to your case in a minute.
Şimdi, oturun Bayan Mathews, sizinle bir dakika içinde ilgilenirim.
Oh, dear. - Now, sit down, all of you.
- Şimdi oturun, hepiniz.
Now, sit down.
Şimdi otur.
● Leave it now, Mr. Morgan. ● Sit down.
- Bayan Morgan...
● Now sit down here.
Şimdi otur şuraya.
- Now, sit down.
- Oturun haydi.
Now, gentlemen, perhaps we could sit down with Mr. Tarzan and talk it over.
Şimdi beyler, belki de Tarzan'la bu konuyu konuşabiliriz.
Now sit down and let him read his letter.
Şuraya otur, o da rahat rahat okusun.
Now sit down and stand up again several times.
Şimdi tekrardan birkaç kez otur ve kalk.
Now sit down and calm yourself before they come.
Şimdi otur ve onlar gelene kadar sakinleş.
Now sit down.
Şimdi otur.
Now sit down.
Şimdi, oturun lütfen.
Go on now and sit down!
Hadi otur!
Now, look, why don't you all sit down? There are a lot of seats over there.
Neden oturmuyorsunuz?
Now sit down.
Şimdi oturun.
I have no intention, however, of doing so if you'll be sensible. Now, sit down.
Ancak, mantıklı olursan eğer, böyle bir niyetim olmaz. şimdi otur şuraya.
There, now. Sit down.
Oturun.
Now, Mr. O'Hara, if you'll show me to the nearest bar we'll sit down together and discuss your coming to work for me.
Pekala Bay O'Hara, beni en yakın bara götürürsen... birlikte oturup çalışma koşullarını konuşabiliriz.
Now go on and sit down.
Şimdi devam et ve otur.
Now... Just " Just, just sit down there for a moment, Phile.
Şimdi şuraya bir dakika şuraya otur Phile.
Now, come over here and sit down and tell me everything.
Şimdi yanıma otur da bana her şeyi anlat.
Now, you just sit down, and we'll get you something to eat.
Sen şuraya otur, biz sana yiyecek bir şeyler getirelim.
All right now. Sit down, everybody. Make yourself comfortable.
Oturun millet, rahatınıza bakın.
Now sit down. All of you.
Şimdi hepiniz yerinize oturun.
Now, my dear, do you suppose that we might both sit down?
Hayatım, ikimizin de oturmasına ne dersin?
- Now, Helena, sit down.
- Helena, hemen otur şuraya.
No, they'd run away Come on now and sit down and have some breakfast, you'll feel better
Ardından annemle babam yanıma koştu ve beni sakinleştirmeleri epey bir vakit aldı.
Now why don't we sit down?
Neden oturmuyoruz?
Now, you come on and sit down here.
Gel de otur bakalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]