You want a beer translate Turkish
652 parallel translation
You want a beer?
Bira ister misiniz?
- You want a beer?
- Bira ister misin?
Do you want a beer?
Bira ister misin?
- Hey, Ange, you want a beer?
- Hey, Ange, bira ister misin?
You want a beer for the dog?
Köpeğe bira mı vereceksin?
You want a beer?
Bira ister misin?
- Do you want a beer?
- Bira ister misin?
You want a beer, Curly?
Bira ister misin Curly?
You want a beer or something like that?
Bira ya da başka bir şey ister misin?
- You want a beer or something?
- Bira ya da başka bir şey ister misin?
- You want a beer, Larry?
- Bira ister misin? Larry?
Hey, you want a beer?
Bira ister misin?
You want a beer or something? Don't talk like that again!
Uh... bir bira veya başka birşey istermisin?
Michel, you want a beer? Derek?
Michel, bira ister misin?
What do you say, Tiger, you want a beer?
Ya sen, Kaplan? Bir bira ister misin?
- Do you want a beer or not?
- Bira istiyor musun?
Well, you want a beer or some water or something?
Bira ya da su ister misin?
- You want a beer?
- Bira mı istiyorsun?
Hey, you want a beer?
Hey, bira ister misin?
You want a beer?
Bir bira ister misin?
- You want a beer?
- Bira istiyor musun?
If you want a beer so bad, Otis go ahead and get one.
Canın çok çektiyse, dosdoğru git ve al bir tane!
- Do you want a beer?
- Bir bira ister misin?
You want a beer?
Bira mı istiyorsunuz?
Here, have a seat. You want a beer?
Otur, Bira ister misin?
- How do you like this? - Listen, you want a beer?
Bira ister misin John?
- I suppose you want a beer?
- Sanırım bira istiyorsun?
Want a beer before you go?
Önce bir bira içer misiniz?
You sure you don't want a beer?
Biraz istemediğine emin misin?
Do you want a little beer?
Kayın Validem, siz de bira ister misiniz?
I got a case of good beer, if you want any.
Eğer isterseniz size yanımdaki biralardan verebilirim.
- Want me to run and get you a beer?
- Gidip bir bira getireyim mi?
Before we take off, you want to go into town and have a beer?
Gitmeden önce kasabaya inip bira içmek ister misin?
You want a beer?
- Bira ister misin?
What do you want, a beer?
Ne istiyorsun, bira mı?
Do you want to have a beer?
Bir bira içmek ister misin?
Want me to get you a beer, Paulie?
- Sana bira getireyim mi, Paulie?
There's a beer in the fridge if you want one.
İstersen dolapta bira var.
Wait a minute. Why do you want that beer so bad?
Neden bu biraları bu kadar çok istiyorsun?
You guys want a beer?
Bira ister misiniz?
You want to have a beer or something?
Oturup bira ya da başka bir şey içmek ister misin?
You boys want a beer?
Bira ister misiniz çocuklar?
You, uh, want a beer?
Bira ister misin?
Oh, now come on honey, I ain't asking you to wash the windows or nothing... I just want a beer.
Aa, yapma tatlım! Senden bulaşıkları yıkamanı falan istiyor değilim sadece bir bira. Hadi ama!
You want to go grab a beer?
Gidip birer bira içmek ister misin?
You want a beer?
Bira?
You guys want a beer?
Bira istiyor musunuz çocuklar?
You sure you don't want a beer?
Bira ister miydin?
I want you to get me a quart of beer, Miller High Life.
Bana bir kutu bira getirmeni istiyorum. Miller High Life.
I'm dying for a beer. Do you want one?
Bira için ölüyorum.
- Hey, you want the beer, you gotta give me a kiss.
Hey, birayı istiyorsan bana bir öpücük vermelisin.
you want some tea 39
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want it 343
you want to play 93
you want some 400
you want me to come 17
you want to see me 30
you want to die 96
you want to talk to me 36
you want something 175
you want more 86
you want it 343
you want to play 93
you want some 400