English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вам повезет

Вам повезет translate Turkish

132 parallel translation
Хорошо садитесь может Вам повезет.
Tamam, şansını değiştiriyor mu görelim.
И если Вы не уберете эту пушку и остановите эту глупую ерунду Следственная комиссия такое вам устроит и вам повезет, если вам придется носить униформу туалетного дежурного!
Eğer şu tüfeği burnumdan çekmezsen bu olayı araştıracak olan mahkeme seni öyle bir çarpar ki, sonra tuvalet bekçisi üniforması bile giyebilirsen şanslı sayılırsın!
Вы ведь не думаете, что вам повезет, так?
Şansın olduğuna inanmıyorsun değil mi, yoksa gerçekten inanıyor musun?
Если вам повезет там, где мы потерпели неудачу этот процесс закончится
Sör Thomas eğer bizim başaramadığımız bu işi başarabilirseniz bu mahkeme bitecek.
А если вам повезет, может быть почитаю вам свои стихи сначала.
Eğer şanslıysanız, size şiirlerimden okuyabilirim.
Если вам повезет, через несколько миллионов лет вы растаете. "
Şanslıysan, bir milyon yıl içinde buzlar çözülecektir.
Вам повезет если от него не выпадут волосы.
Aslında saçlarını dökmezse şanslı sayılırsın.
Чтож обе наши расы столкнулись с проблемами Я надеюсь, что вам повезет.
Irklarımız arasında geçmişte husumetler oldu ama adalet mücadelenizde size şans diliyorum.
Надеюсь, вам повезет
Şansa ihtiyacımız var.
Когда-нибудь и вам повезет!
Belki bir dahakine kazanırsınız!
Вам повезет, если вы выпустите хотя бы одну торпеду, прежде, чем вас собьют.
Onlar seni vurmadan bir torpido ateşlemek senin için bir şans olur.
Думаю, сегодня вам повезет.
Sanırım bugün şanslısınız.
Вам повезет стать обладателями настоящих канадских водительских прав.
Gerçek Kanadalı ehliyetlerinden bir sevkiyat almak üzereyim.
Может быть вам повезет.
Belki şansımız yaver gider.
Мистер Квезада, вам повезет, если справедливость будет найдена здесь а то как бы справедливость потом не нашла вас.
Bay Quesada, yararınız için, umarım adalet bugün burada yerini bulur adalet sizi bulmadan önce.
Вам повезет.
Bunu başardınız.
Если вам повезет.
Eğer şansınız varsa.
Дамы, если вам повезет, вы увидите полный набор.
Sayınanlar, kartları doğru oynarsanız, belki bütün çeteyle tanışabiliirsiniz.
Если вам повезет, вы получите на это деньги к августу.
Ağustos'ta finansman sağlanabilir.
Кто знает? Может вам повезет!
Kim bilir talih kuşu belki bu kez başınıza konar.
Может, вам повезет.
Şansın yaver gidebilir.
Если вам повезет, Саливан, часть ее энтузиазма передатся вам.
Şanslıysan Sullivan, ondaki hırsın birazı da sana bulaşır.
И если Вам повезет, то прослушивания успокаивающей музыки.
Ve eğer şansı varsa üflemeli balina müziğine maruz kalma özgürlüğüne de sahip.
Может быть, в этот раз вам повезет.
Belki bu sefer şans yüzünüze güler.
И вам повезет если вы получите свой кусок пирога..
pastandan bir ısırık alabildiysen şanslısındır derler.
Может, вам повезет больше, Док, и ваша небольшая проделка с раздачей наркотиков останется надежно запертой, как дипломат с кодовым замком.
Belki şansın yaver gider de, doktor el altından verdiğin ilaçlar Samsonite gibi sımsıkı kalır da kimse öğrenmez.
Пусть вам повезёт в Чикаго.
Chicago'da ikinize de bol şans.
Вам повезёт, если вас не отправят в учреждение для душевнобольных.
Şu özürlüler için olan kurumlardan birine gönderilmezseniz şanslı sayılırsınız.
Возможно, вам повезёт, и к вам ещё зайдут неуклюжие женщины
Belki şansınız iyi gider de dükkanınıza daha fazla sakar kadın girer.
Я надеюсь, вам больше повезет с Джулианом, чем мне.
Umarım senin Julian'la şansın benimkinden yaver gider.
Если Вам повезёт, то, может, у меня ничего и не выйдет.
Şanslıysan hatırlanmazsın.
- Бывает и дольше, но вдруг вам повезёт.
- Bazen daha uzun sürebiliyor, şanslıysanız.
Вам повезёт, если вы найдёте отпечаток одного из ваших людей.
Kendi adamlarından birinin parmak izini bulsan şanslı olursun.
Ну тогда вам повезёт больше, чем нам.
O zaman siz bizden daha şanslı olacaksınız.
Поверьте мне, мистер, сегодня вам точно повезёт.
bana güvenin, bayım, bugün şanslı gününüz.
Держитесь, парни. Не удивлюсь, если вам повезёт.
Dayanın beyler Belki şansınız yaver gider.
Ничего личного, но для иракцев мы всего лишь летный экипаж, а вот вам, если попадетесь, сильно не повезет.
Yanlış anlama, Iraklılar için biz sadece hava personeliyiz siz ise 13. Cuma gibisiniz.
Но если вам очень повезет, вы первыми почувствуете запах.
Hayır. Ama etrafta takılırsanız kokuyu alabilirsiniz.
Вам повезёт, если они просто подпустят вас к дому
Onları sadece kapıya getirmekle bile şanslı sayılırsın.
Если вам повезёт в следующий раз это будут сиамские близницы.
Bir dahakine iyi şanslar. Belki ikiz Smith Biraderler'in olur.
Вам еще повезет, если вас отправят на фабрику после того, как рассмотрят этот инцидент.
Bu sorun halledildikten sonra, Trog çiftliğine gönderilirseniz şanslısınız.
0сознайте это, и вам повезёт.
Onunla bağlantı kurarsan, altın olursun.
Может, вам повезёт.
Belki şansın yaver gider.
Может быть, вам тоже так повезет.
Belki sen de bir gün öyle bir ölüm yaşarsın.
Саманта побудет вашей ручной собачкой здесь и на всех публичных выступлениях с текущего момента до инаугурации, до которой вам, возможно, повезёт дожить.
Başlıklar şöyle. Samantha senin bu köpek şovuna ve dışarıdaki bütün etkinliklere seninle katılacak... şuandan itibaren göreve başlayana kadar tek eşlisin, ona sahip olduğun için şanslısın.
Вам сильно не повезёт, если разрежете его чем-нибудь опасным.
Onu, tehlikeli birşeyle kesersen, kötü şans getirecektir.
Если нет - Вам повезёт в следующий раз. Всё понятно?
Değilse, artık gelecek sefere.
Надеюсь и Вам повезёт.
Umarım benim kadar şanslı olursunuz.
Если повезёт, скоро вам понадобится вся ваша энергия.
Biraz şansla ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayabiliriz.
Я уже давно об этом не думал. Вам повезёт если я хоть что-то вспомню.
Aklımdan çıkalı epey oldu.
Боясь, вам так не повезет.
Maalesef onu çalıştıramazsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]