Дела плохи translate Turkish
418 parallel translation
- Кажется, мои дела плохи?
- Başım beladaymış gibi duruyorsun.
Дела плохи, Мариэтта.
- Ayrılma konusunda ciddi misin?
Дела плохи. Не все, значит, там.
Korumalar nöbet değiştirirken dikkatli olun.
Спок? Если вы тоже скажете, что дела плохи...
Başımız dertte diyeceksen...
Дела плохи, капитан.
Etkisiz.
Дела плохи.
Peki ya sen? Pek parlak görünmüyor, değil mi?
- Дела плохи уже давно, Ди.
- Uzun süredir yanlış şeyler var.
Хотя ты считаешь иначе, но когда дела плохи, я не спешу тебя повидать.
Belki inanmazsın ama işler kötü gittiğinde seninle görüşmek istemiyorum.
С серым веществом у тебя, может, всё в порядке, а вот со слухом дела плохи.
Kulaksız, kesinlikle! Mozart'a hakkını veriyorum ama sadece Mozart dinleyemezsin. Pek sayılmaz!
Мальчики, дела плохи.
Çocuklar, durum kötü.
У моих тоже дела плохи!
Benimkilerinki de çok iyi gitmiyor.
Дела плохи в моём доме.
Evimdeki olaylar çok kötü.
Слушайте - дела плохи.
Bakın bayan, tehlikedeyiz. Tüm dünya tehlikede.
Просто предупреждаю, потому что если она сегодня не была, дела плохи.
Başka biriyle sanırım. Seni uyarmak istiyorum çünkü temizlik yarınsa ortalık gerçekten berbat olabilir.
Что дела плохи.
Durum kötü.
То есть когда у одного дела плохи, у другого появляется шанс.
Ne de olsa birinin aksaklığı diğerinin fırsatıdır.
Оказывается, у графини дела плохи.
Kontesin biraz elinin darda olduğu belli efendim.
А у нас дела плохи.
Bizim işlerimiz kötü.
Слушайте - дела плохи.
Basimiz dertte.
Дела плохи...
- 10 dakika? İyi görünmüyor.
Дерек лучше Скотта понимает, как плохи дела. Поэтому для него главное устранить угрозу быстро, даже если это означает, что кто-то пострадает, и лучше уж это, чем позволить чему-то выйти из-под контроля там, где вы не сможете больше его сдерживать.
Derek, ne kadar kötü şeyler olabileceğini Scott'tan daha iyi biliyor bu yüzden birine zarar vereceğini bilse bile tehlikeyi hızlıca yok etme düşüncesi, daha büyük, artık kontrol edemeyeceği bir şeye dönüşmesine izin vermekten daha iyidir.
Я говорила мистеру Лисону, то есть, Дэниелу,.. ... как у нас плохи дела, и он считает, что у него они пойдут лучше.
Bay Leeson'a, yani Daniel'e ne kadar zarar ettiğimizi anlattım, o bu işi bizden iyi becereceğini düşündü.
Дело в том, что даже когда дела совсем плохи, человек остаётся хозяином своей судьбы...
Gerçek şudur ki, önemli anlarda, insan kendi kaderinin efendisidir. Kendi talihinin kaptanı.
Плохи дела.
Senin iyiliğin için.
— Плохи наши дела.
Nasıl bir belaya düştük böyle?
Опять плохи дела?
Saatini yine rehin mi bıraktın?
Плохи там дела?
- Herhalde orada işler yolunda değil.
Плохи твои дела, Карменсита.
- Senin hükmün bitmiştir, Carmencita.
Плохи дела, дружок?
Bir sorunun mu var canım?
Раз прислала телеграмму, значит, дела очень плохи.
Sadece gerçekten kötüyse buna tepki verir.
Видно, дела у них плохи, если они друг друга арестовывают.
Bugünlerde birbirlerini yakalıyorlar. Onlara da acımayın.
Плохи наши дела. Что за жизнь пошла.
Zavallı, ne hayat ama.
Кажется, плохи наши дела.
Bu çok yardımcı oldu.
Дела плохи.
- Spock?
Плохи дела, да, Епископ?
Pek parlak görünmüyor değil mi Bishop?
Плохи наши дела.
Başımız dertte.
Плохи дела.
Yandık.
Но ваши дела не так уж плохи. Свалим все на вашего дружка, он заслужил.
Her şeyi erkek arkadaşının üzerine atacağız, kendisi böyle istedi.
Дела плохи?
Hiçbir şey işe yaramıyor.
- Плохи дела?
- Kötü zaman geçiriyorsun ha?
Плохи дела.
Bir şeyler ters gidiyor.
У меня плохи дела с группой поддержки.
Alkışlayanım yok.
Но если дела слишком уж плохи, я берусь за винтовку.
Ama durum boktanlaşınca silaha sarılıyorum.
Неужели дела так плохи.
Bu şehirde işlerin yoluna girmeyecek kadar kötüye gittiğine inanamıyorum.
Мне жаль вас расстраивать но его дела очень плохи.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama işler daha da kötüye gidecek.
Ну, тогда плохи твои дела, верно?
Bu konuda pek başarılı değilsin, öyle değil mi?
Плохи его дела.
Kötü zamanlar geçirdi.
- Так плохи дела?
- Durum o kadar kötü mü?
Похоже, дела у него плохи.
- Bu araştırma pek iyi gitmiyor ha?
Это значит, что дела мои плохи, Мюриэл.
- Durumum b.ktan demek, aynen bu demek.
ƒолжно быть, ¬ аши дела совсем плохи, раз ¬ ы даже идти не можете, сэр.
Ah, her tarafı parmaklıklarla dolu odanızda pompalanmalısınız efendim. Korkunç. Hayalarınız sallanıp çalkanacak.
плохие парни 67
плохие 128
плохие люди 38
плохие новости 686
плохие вещи случаются 16
плохиш 34
плохих 18
плохи дела 108
плохие вещи 25
плохие воспоминания 20
плохие 128
плохие люди 38
плохие новости 686
плохие вещи случаются 16
плохиш 34
плохих 18
плохи дела 108
плохие вещи 25
плохие воспоминания 20