English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Как вышло

Как вышло translate Turkish

948 parallel translation
Но как вышло? Как-то раз я ехал в автобусе...
Otobüsün tepesinde gidiyordum...
Вспомни, как вышло с нашим садом.
- Bahçemize ne oldu?
Вы видите, как вышло.
Ama nasıl olduğunu anlarsın...
Меня одно занимает, как вышло, что ты его знаешь, а он тебя нет?
Nasıl oluyor da sen adamı tanırken o seni tanımıyor?
≈ сли € такой хороший полицейский... как вышло, что € в свои годы всЄ ещЄ патрульный?
Eğer ben sadece iyi bir polissem nasıl oluyor da bu yaşımda hala devriye dolaşıyorum?
- Что? Как вышло, что на этой стене нет чёрных братьев?
Neden bu duvarda kardeşlerimizden kimse yok?
Эй, Сэл, как вышло, что на этой стене нет чёрных братьев?
Hey Sal, neden kardeşlerimizden kimse yok?
- Как вышло?
- NasıI peki?
Помнишь, как вышло с кардиналом О'Брайеном?
- İki kaynaktan doğrulayamaz mıydın? - Kardinal O'Brien haberini hatırlıyor musun? - Evet.
И как вышло так, что их много?
Ayrıca birden fazla boru olduğunu nereden biliyorsunuz?
Костанцо, как вышло, что эти тряпки пахнут как кальзоне?
Costanza, bunlar nasıl calzone gibi kokuyor?
-... всё вышло, как ты хотела.
- Ama her şey senin istediğin gibi.
Всё вышло не так, как я ожидала, Эшли.
Hiçbir şey beklediğim gibi olmadı, Ashley.
Ничего не вышло так, как я планировал.
Sana bir şey söyleyeyim mi?
Странно, как такое вышло.
Ne olacağını merak ediyorum.
- Как это вышло? - Всё в рапорте, месье.
- Hepsini raporda anlattım.
¬ сЄ вышло не так, как мы думали.
Bazı şeylerin beklediğimiz gibi olmamaları ne kadar garip.
Не знаю, зачем я это сделал. Как-то само вышло.
Hiç istemiyorum, ama birdenbire oldu.
Как же это вышло?
Nasıl bitirdin bu işi peki?
И как это вышло?
Yani, çok garip şeyler oldu.
Я просто бил ногами и плыл, не знаю, как это вышло... но всё это потому, что моя сестра тонула.
Birden tepiniyordum ve yüzüyordum. Nasıl yaptığımı biliyorum ama yaptım. Çünkü kardeşim boğuluyordu.
Надо спросить у попа, а то как бы не вышло греха.
Önce rahibe sorun, günaha girmeyin.
Я не уверен, что знаю, как это произошло, кстати, в этом отеле такого никогда не было, и я не очень понимаю, как всё так вышло в это раз.
Olayın nasıl oluştuğundan emin değilim... aslına bakarsanız, bu otelde daha önce hiç olmamıştı... ve şu an nasıl çıktığından da emin değilim.
Само как-то так вышло.
Keşke olabilseydim.
Как так вышло, что в городе столько людей в последние дни?
Son zamanlarda buraları çok kalabalık oldu
Черт, как это вышло?
Lanet! Bu nasıl olabilir? Lanet!
Как думаете, почему так вышло?
Bu niye?
С радио у меня ничего не вышло, как и много с чем в этой жизни.
Hayatım boyunca bir çok kez olduğu gibi radyo işinde çuvallamıştım.
Как же так вышло?
Neden acaba?
Ну, все вышло не совсем так, как я ожидал... ну, понимаешь...
Tam olarak umduğum şekilde olmadı ama bilirsin işte.
Как-то так само вышло.
Kendiliğinden açıIdı.
Как так вышло, что я встретил вас на свадьбе Прицци, а вы - не итальянка?
Makarnacı değilsin. Prizzi'lerin düğününde ne işin vardı?
Если вы такого низкого мнения о моих способностях, как же вышло, что мы обедаем вместе?
Eğer bu kadar yeteneksizsem, neden benimle birlikte yemek yiyorsun?
Я думала, ты как-то утешишь меня, подбодришь, а вышло наоборот.
Biliyor musun, seni buraya beni neşelendirmen için çağırmıştım. - Daha beter hissediyorum.
Как же так вышло?
Nasıl oldu bu?
По правде сказать, всё как-то нелепо вышло...
Doğruyu söylemek gerekirse bu olay benim için utanç verici.
И поэтому ты не должен отступаться, позволять этому исковеркать твою юность, как у меня вышло с Эриком.
Bu yüzden bundan çekinmemelisin. Benim Eric yüzünden gençliğimi neredeyse harcadığım gibi, sen de yap.
Как нехорошо вышло.
Benim yüzümden yeterince üzüldüler.
И у других были похожие заблуждения, но у них ничего не вышло, как не выйдет и у Вас.
Ötekiler de benzer şekilde düşünüyorlardı ve sizin gibi başarısız oldular.
Господи я не знаю, как у меня это вышло.
Tanrım, bunu yaptığıma inanamıyorum.
Я желала бы знать, как у вас вышло с Гибралтарской системой безопасности?
Merak ediyorum da, Gibraltar Tahvilleri nasıl gitti?
Только что вышли "Гремлины", хотя я не представляю, как так вышло.
Bugün Gremlins filmiyle başlıyoruz, gerçi nedenini bilmiyorum.
Как это у вас вышло?
Bunu nasıl yaptın?
Как это вышло? Не знаю.
Nasıl olur?
Как это вышло?
Bunu yapmak istememiştim.
Однажды, мы шли как всегда, и, вдруг, внезапно кто-то выключил дождь. И вышло солнце.
Bir gün, her zamanki gibi yürüyorduk ve sonra bir anda birisi yağmuru kapatıverdi ve güneş çıktı.
Как это вышло?
Bu buraya nasıl geldi?
Как бы ни вышло, тебе не встать у меня на пути.
Ne olursa olsun, Beni durdurmana izin vermem.
Не знаю, как так вышло, наверняка он жульничал!
Nasıl yaptı bilmiyorum ama kesin hile yapmıştır.
Ну, как бы зла я не была, что вы приняли в Марбери Регана вместо нашего Уэсли, в итоге всё вышло к лучшему.
Wesley yerine Regan'ı Marbury'ye kabul ettiğiniz için. ... çok kızgın olsam da. Herkes için en iyisi oldu
Джорджи, как так вышло, что твои родители не перехали во Флориду?
Georgie, neden sizinkiler hiç Florida'ya gitmiyorlar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]