Как тебе тяжело translate Turkish

Крэг, я понимаю как тебе тяжело.

Craig, tüm bunların senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.

Он всё поймет, увидев как тебе тяжело приходится.

Böyle düşünürse seni anlayacaktır.

Я знаю, как тебе тяжело.

Acıyı tanırım.

Я знаю, как тебе тяжело.

Ne yaşadığını biliyorum.

- Я знаю, как тебе тяжело...

— Ne kadar zor olduğunu biliyorum...

Я понимаю как тебе тяжело.

Bunun zor olacağını anlıyorum.

Послушай, Кларк, я понимаю как тебе тяжело тут слоняться, как ты обещал.

Dinle Clark. Bunun senin için çok zor olduğunu biliyorum. Ama buna katlanman gerekiyor.

Лара, я знаю, как тебе тяжело.

Lara, bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.

Я знаю как тебе тяжело. Но...

Bunun senin icin çok zor olduğunu biliyorum.

Я знаю, как тебе тяжело видеть Лекса в подобном состоянии но ему нужна психиатрическая помощь.

Lex'i bu durumda görmen senin için ne kadar zor biliyorum ama onun psikolojik yardıma ihtiyacı var.

Я просто не знал, как тебе тяжело.

Ben sadece neler yaşadığını bilmiyordum.

Все ясно, ты хочешь меня утешить, но я знаю, как тебе тяжело, и очень благодарен тебе за то, что ты пошла на эту игру.

Beni rahatlatmaya çalışman çok hoş ama zor şartlarda olduğunu biliyorum. Bu oyuna katılmış olduğun için sana teşekkür borçluyum.

Понимаю, как тебе тяжело.

Durumun zorluğunu biliyorum.

Помни : не извиняйся, не говори им, как тебе тяжело.

Unutma, özür dilemeyeceksin ve bunun senin için ne kadar zor olduğunu söylemeyeceksin.

Представляю, как тебе тяжело.

Kendini ne kadar kötü hissedebileceğini tahmin bile edemiyorum.

Может, ты так злишься на меня, так как тебе тяжело увидеть ситуацию с моей стороны.

Ya da belki de benim açımdan bu duruma bakmaktan zorlandığın için bana kızgınsın.

Я могу лишь представить, как тебе тяжело.

Senin için ne kadar zor olduğunu sadece tahmin edebilirim.

Всё, что я слышу от тебя - стоны и плач о том, как тебе тяжело.

Tek yaptığın, bunlar sana ne kadar zor geliyor diye ağlayıp, sızlanman.

Знаешь, я понимаю как тебе тяжело.

Aslında, neler yaşadığını anlıyorum..

Я знаю, как тебе тяжело рядом с людьми, которых тошнит.

Yani, hasta insanlardan ne kadar nefret ettiğini biliyorum.

Я знаю, как тебе сейчас тяжело.

Şu anda her şeyin sana çok zor geldiğini biliyorum.

Как бы тебе ни было тяжело, ободряй сестру.

Onun ne kadar zor bir durumda olduğunu anlamalı, gülümsemeli ve onu mutlu etmelisin.

Я все время думал, как мне тяжело. Я совсем забыл, насколько трудно было тебе.

Şu üstümdeki stresi çok düşünüyordum sana ne kadar korkunç bir dönem geçirttiğimi unuttum.

Я представляю, как тяжело тебе будет находиться вдали от бедной дочери. Но ведь Господь решил, что так и должно быть?

Ama bu Tanrı'nın isteği, öyle değil mi?

Ты знаешь, как тяжело было выбить тебе приём?

Sana randevu alabilmek için canım çıktı.

Как тебе было тяжело.

Zor zamanlar geçirdin.

Как тяжело принять, что кто-то, кого ты так любишь не отвечает тебе взаимностью, понимаешь?

Çok sevdiğin birisinin, seni sevmemesi gerçekten zor.

Но ты только вспомни, как тяжело тебе было бросать в прошлый раз

Bir dakika dur tamam mı? En son bıraktığında neler yaşadığını bir düşün.

- Ты не смог быть на похоронах отца, и если мы найдем здесь что-то, что может бросить на него тень сомнения... Я знаю, как это будет тебе тяжело.

- Babanın cenazesine gidemedin,... burada bulduklarımız onun nasıl biri olduğu yönündeki şüpheleri arttırırsa inan bu beni çok üzer.

Знаю, как тяжело ты трудился но я должна тебе сказать, что никогда не говорила Джерри про "горячую парочку".

Bu an için ne kadar fazla çalıştığını da ama şunu söylemeliyim ki, ben Jerry'ye hiç "ciddi-ve-ateşli" demedim.

Расскажешь, как тяжело тебе было... А потом, когда оглянешься назад, ты уже не сможешь понять, что случилось. Бла-бла-бла...

Ve ona her şeyin senin için ne kadar zor olduğunu ve kendi kendine bakman gerektiğini ve neler olacağını bilmediğini anlatırsın falan filan.

Как бы тебе не было тяжело отдать щенка будет в миллион раз сложнее отдать ребенка.

Nasıl bu köpekten vazgeçmek sana zor geliyorsa bir bebekten vazgeçmekte bunun bin katı zor olacak.

Но я знаю, как тяжело тебе.

Senin için zor olduğunu biliyorum.

Как бы нам ни было тяжело, мы всегда будем тебе признательны.

Herkese acılar yaşatmış olsak bile sana minnet borçluyuz. Daphne ve ben şu anda senin sayende birlikteyiz.

Я просто не представляю, как тяжело тебе придётся в жизни.

Bu kadar acı çektiğin doğrusu aklıma gelmemişti.

Я знаю как тебе сейчас тяжело.

... bunun senin için zor oIduğunu biIiyorum.

Я понимаю, тебе наверное тяжело видеть как у меня есть что-то такое, когда ты не поехал в этот баскетбольный лагерь, но......

Biliyorum senin için zor olmalı ; beni böyle görmek hele de basketbol kampına giremediğin bir zamanda ama bütün herşeyi benim üzerime yıkman adil değil.

Я знаю, как тяжело тебе было... растить меня в одиночку.

Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Beni yalnız başına büyüttün.

- Знаю, как тебе было тяжело.

Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.

Я говорил тебе, как тяжело бороться со всеми этими образами!

Sana o görüntülerle savaşmanın ne kadar zor olduğunu anlatmıştım!

Пройдя через подобное, теперь я знаю, как тяжело было тебе в ситуации с Алмой.

Şimdi sana söylüyorum, biliyorsun, Alma'ya da bunlar olmuştu.

И я знаю как это тяжело для тебя, поэтому чтобы помочь тебе как можно быстрее, Я сделала список альтернативных кандидатов в пару.

Bunun senin için zor olacağını biliyorum, o yüzden kısa vadede yardımımın dokunması için, derneğimizi rezil etmeyecek muhtemel sevgili adaylarının listesini hazırladım.

Я знаю, как тяжело тебе дается притворство, что тебя ничего не беспокоит.

Hiç birşey umrunda değilmiş gibi davranmak çok zor olsa gerek.

Нет, у его семьи с работы. Знаешь, как мне ни тяжело, но я готов отдать тебе своего лучшего кадра.

Bak, bu benim için çok zor olacak ama sana onun yerine en iyi adamımı öneriyorum.

Лаверн, позволь представить тебе м-ра Петерсона, он отец этой юной леди, и как ты можешь представить, ему очень-очень тяжело все это время.

Laverne, affedersin, bu bu Bay Peterson, genç bayanın babası, tahmin edeceğin gibi olanları atlatmakta oldukça zorlanıyor.

Да ладно тебе, ты не знаешь как тяжело сдерживаться.

Haydi ama dostum, böyle sağlam kalmanın benim için ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun. Ben de o yollardan geçtim, dostum.

Слушай, Чак, мы знаем как тяжело это было для тебя, но возможно новое задание это как раз то, что сейчас тебе нужно.

Chuck. Senin için ne kadar zor olduğunun farkındayız. Ama belki yeni bir görev tam da ihtiyacın olan şeydir.

Я знаю, как тяжело тебе от этой мысли.

Bunun senin için nasıl zor olduğunu biliyorum.

Я знаю, как тяжело тебе постоянно сидеть дома.

Eve hapsolmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.

Я видел как тебе было тяжело.

Senin için ne kadar zor olduğunu gördüm.

Как тебе, наверное, было тяжело.

Bu senin için çok zor olmuş olmalı.