Музыка translate Turkish
3,867 parallel translation
Именно поэтому математика и музыка связаны вместе навсегда.
İşte bu yüzden matematik ve müzik sonunda arkadaş oluyor.
Здесь отличная культура, музыка и куча молодежи.
Burada kültür, müzik ve bir sürü delikanlı var.
- Любимая музыка?
- En sevdiğin müzik?
А если я брошу их, у меня останется лишь один - музыка, который все называют "хлопай для оценки", и то я еле-еле его тяну.
Üç tane ders bırakırsam geriye sadece bir tane kalacak. O da herkesin kredi için aldığı benim ancak geçebildiğim Müzik Takdiri dersi.
Музыка мешает.
Müzik parazit yapıyor.
Итак, идем дальше, у нас есть чтение, музыка проповедь и т.д. и потом твой отец будет...
İlerleme, konuşma, müzik vaaz, falan filan ve sonra babanız...
незаконный алкоголь, ужасающая джазовая музыка, огромное количество подозрительных людей.
Yasadışı içki, iğrenç jazz müziği bütün aşağılık herifler.
Я имею в виду, что музыка все время грустная.
Diyorum ki, bir anda hüzünlü bir müzik çalmaya başladı.
Но музыка потеряна для меня много лет назад.
Ama müzik Yıl önce beni kayboldu.
Музыка белых расистов, правильно?
Beyaz üstünlük, hakkı için Müzik?
Мне нравится его музыка, но какое отношение он имеет ко всему этому?
Onun müziği seviyorum, ama bu ilgisi var nedir?
И многие годы после этого вечеринки, музыка и танцы бушевали снаружи, пока я был в западне в этих четырех уродливых стенах.
Ardından yıllar boyu, dışarıda partiler verip müzikle çılgınlar gibi dans ederken onlar ben bu iğrenç dört duvarın arasında mahkum kaldım.
Нет, нет, нет, только не эта музыка дикарей.
- Hayır, şu yabani müzik olmaz.
Там красивая музыка и все такое, танец феи Драже.
Bilirsin işte, şarkılar, küçük tatlı periler falan.
Известная музыка, а также некоторые танцоры - профессионалы.
Müzik çok meşhurmuş, dansçılar profesyonelmiş.
И по радио сегодня, латинская музыка.
Antik Roma'da Latince konuşuyorlardı. Ve bugünkü radyolar Latin müzik çalıyor.
- А музыка?
- Peki ya müzik?
Мигающие огни, музыка.
Parıltılı ışıklar, müzik vardı. O eğlenceli bir geceydi.
Мне нравится Португальская музыка.
Bu Portekiz müziğini çok sevdim.
- Оличная музыка.
- Müzik güzel.
Ох, музыка для моих ушей
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırmış.
Чего-то музыка ужасно громкая.
Müzik korkunç yüksek.
что у тебя не играет музыка.
Müzik dinlemediğini biliyorum.
( музыка перестает играть ) Она ее слушает.
İlk albümüm çıkıyor.
( музыка останавливается )
Öğle yemeği için boş musun diye soruyor.
У меня уже есть кое-какие мысли. Думаю, что музыка должна быть проще, чтобы сделать акцент на наших голосах.
Müziği basit tutmamız gerektiğini düşünüyorum ki seslerimizi ön plana çıkarabilelim.
Музыка может быть таким открытием *
# Müzik ilham verir insana #
Будет пара друзей и музыка.
Birkaç yeni arkadaş ve müzik sadece.
( играет музыка из Супер Марио ) Эй, Мэг, давай сыграем на двоих!
Selam, Meg hadi iki kişilik oynayalım.
И у них интересная поп-музыка.
Ve popüler müzikleri oldukça ilginç.
Музыка - отстой!
Müzik berbat!
Индийская музыка?
Bollywood müziği mi?
Виджай, индийская музыка здесь?
Burada mı?
самый большой аттракцион парка, юноша, не музыка или еда или... пираты поджелудочной железы.
- Anatomi Park'ın en önemli olayı genç adam, müzik ya da yemekleri değil. - Pankreas Korsanları da değil.
морти : [стонет ] [ праздничная музыка играет] d it'sa дорога wonder d d trail пищевой d d it'sa путь разбить плохое, и хорошее d d it'sa труба, которая дайджесты а затем отправляет остальную d
# Bir mucizeler yolu # # bir yemekler sırası # # iyiyi ve kötüyü # # ayırmak için bir patika # # sindiren ve kalanı da # # dışarı atan bir boru # # ince, ince bir # # bağırsak #
Ну, думаю, что наша музыка никого не волнует.
Sanırım müziğimiz kimsenin umurunda değil.
У вас из живота музыка звучит?
Bu müzik karnınızdan mı geliyor?
♪ Погибла музыка
? Müziğin öldüğü gün..?
Его ботинки и пальто, музыка хэви-метал, длинные, слипшиеся чёрные волосы.
Botları, ceketi, heavy metal müziği uzun tel tel siyah saçları.
Ей не интересна музыка и видео игры...
Ne müziğe ne de video oyunlarına ilgisi var.
Тут музыка за десять лет, которая была подобрана.
Perişan olmuş on kişilik gruplar var.
Эй, Бандуччи. Мне понравилась сегодняшняя музыка. Это класс.
Banducci, bu geceki müziğe bayıldım, çok gazdı.
- Тебе не нравится его музыка или...
- Müziklerini sevmiyor musun?
В меня как будто что-то вселилось, а музыка, она... Она текла из меня сама по себе.
Sanki ele geçirilmiştim ve müzik bedenimden dışarı taşıyordu.
Мне не особо нравилась их музыка, но я знал, как это для него важно.
Grubunun yaptığı müziği hiç sevmemiştim ama onun için ne kadar önemli olduğunu biliyordum.
Это и есть музыка.
Gerçek müzik budur, Emmet.
Да, вот это настоящая музыка.
Evet, gerçek müzik bu işte.
Повезло, что у него громко играла музыка.
Neyse ki müziğin sesini çok fazla açmış.
- Понимаешь, что есть люди которым может понравиться наша музыка.
- Müziğimizi sevebilecek insanlar olduğunu.
Вау, это как музыка для моих ушей.
Vay, kulağa hoş geliyor.
( весёлая музыка )
- Bütün kadınlar cadıdır.