English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ М ] / Мы

Мы translate Turkish

778,875 parallel translation
Но если мы изначально не дадим Легиону завладеть Копьем, все будет хорошо, и все будут живы.
Ama Legion'ın mızrağı ele geçirmesine engel olursak her şey normale döner ve hepiniz yaşarsınız.
Мы не можем использовать его.
Kullanamayacağımızı biliyorsun.
Мы не достаточно сильны, чтобы совладать с ним.
Onu kullanacak kadar güçlü değiliz. Mızrak bir silah.
Копье - это оружие. А ты знаешь, что мы делаем с оружием.
Ve silahlarla ne yaparız biliyorsun.
Что ты хочешь, чтобы я сделал? Мы все хотим изменить будущее.
Geleceği değiştirmeyi hepimiz istiyoruz.
Мы должны сделать временной прыжок.
Zaman sıçraması yapmalıyız.
- Это мой стул! Путешествие во времени с самим собой может сделать парадокс ещё большим, чем мы имеем сейчас.
Kendimizle birlikte zamanda yolculuk etmek şu ankinden kat kat daha büyük bir zaman paradoksu yaratabilir.
- Мы должны сделать всё чтобы унести Копье подальше от Легиона.
Mızrağın Legion'ın eline geçmesini engellemek için her şeyi yapmalıyız.
Мы всё ещё в Первой Мировой.
- Hala Birinci Dünya Savaşı'ndayız.
Подожди, как думаешь, как далеко мы сможем - убежать?
Sizce dışarı çıksak nereye kadar varabiliriz?
Мы не будем больше перемещаться вместе.
Beraber zaman sıçraması yapmayacağız.
- Не поверю, что мы справились.
- Başardığımıza inanmıyorum.
Мы мертвы в 2017, помнишь?
2017'de ölmüştük, hatırladın mı?
Мы бы сэкономили достаточно времени.
Boşuna o kadar zaman kaybetmezdik.
Так, что мы тут делаем?
O zaman burada ne işimiz var?
Гидеон сказала, мы возвращаемся в 1942.
Gideon, 1942'ye dönüyoruz dedi. Görev sona erdi.
Я знаю, что у меня есть судьба, и мы не должны нарушать время ещё больше, чем сейчас.
Bir kaderim olduğunu ve zamana daha fazla zarar vermememiz gerektiğini biliyorum.
Точно. Ну, мы оба всегда знали, что у меня нет чувства юмора.
İkimiz de biliyoruz ki bazen espri anlayışım olmuyor.
Мы можем прожить хоть пять минут, не разбив Вейврайдер?
Dalgagüdücü'yü çarpmadan beş dakika bile gidemiyor muyuz?
Кажется мы сломали время.
Galiba zamanı bozduk.
Похоже, мы тут как в Северной Корее.
Sanırım Kuzey Kore böyle bir yer.
Мы уберём этого подонка раз и навсегда.
O piç kurusunu sonsuza kadar ortadan kaldıracağız.
Нет, мы не можем так поступить.
Hayır. Bunu yapmamız mümkün değil.
Мы не просим никого из вас нажимать курок.
Biz zaten ikinizden de tetiği çekmenizi beklemiyoruz.
Мы отказываемся.
Reddediyoruz.
Мы избрали тебя своим историком.
Sen seçilmiş tarihçimizsin. Her zaman öyleydin.
Знаю, мы просим о немыслимом.
Hiç aklından geçmeyen bir şeyi istediğimizi biliyorum.
Мы бессильны и не можем отследить "Шлюпку".
Hareket edemiyoruz. Makineyi takip edemiyoruz.
Ладно. Ну что ж, мы украли сверхсекретное оборудование и нас теперь разыскивают власти.
Yani kocaman bir çok gizli makineyi çaldık, ve BD * karşısında kendimizi kaçak durumuna düşürdük.
При всём уважении, мэм, мы больше не работаем на правительство.
Saygısızlık etmek istemem hanım efendi, ama biz artık devlet için çalışmıyoruz.
Может, мы не за то сражаемся?
Belki de yanlış tarafta savaşıyoruz.
До того, как мы украли машину времени, стали преступниками, а Джия осталась с кучей безумных убийц!
Bu zaman makinesini çalmadan, kaçak durumuna düşmeden, ve Jiya'nın cinayete meyilli heriflerle çalışmaya zorlanmasından önceydi.
Руфус, хочешь - не хочешь, а Флинна можем остановить только мы.
Rufus, hoşuna gitse de gitmese de Flynn'i insanlara zarar vermeden önce sadece biz durdurabiliriz.
Мы не должны поступаться своими родными.
Hiçbirimiz ailesinden vazgeçmek zorunda kalmamalı.
Думаю, в глубине души, мы все это понимаем.
Bence derinlerde bir yerde hepimiz bunu kabullendik.
Почему мы?
Neden mi biz?
Мы выделяемся, как белые вороны.
Çok göze batıyoruz.
О нет, мы не из прессы, мы...
Gazeteci değiliz. Biz...
Мы частные сыщики.
- Özel araştırmacılarız.
Мы тоже.
Biz de değiliz.
Мы думаем, он объединился с Аль Капоне.
Al Capone'la birlikte takım kurduklarını düşünüyoruz.
Мы не смогли отследить тот телефон.
Kullan at, takip edemedik.
Думаешь, мы поверим?
Sana inanmamızı mı bekliyorsun?
Мы что, просто бросим его так?
Onu öylece bırakacak mıyız?
Мы ничем не поможем.
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Куда мы сейчас?
- Nereye gidiyoruz?
Он думал, мы ещё в воздухе, а парашюта найти не смог.
Hala 6,000 metre yukarıda olduklarını sanıyormuş.
"Если ты думал, что мы в 6 км над землёй, зачем бросился наружу без парашюта?"
"Eğer 6,000 metre yüksekte olduğumuzu düşünüyorsan, " paraşütün olmadan kendini neden kapıdan dışarı attın? "
Мы что, похожи на гангстеров?
Mafya gibi mi görünüyoruz?
Мы знаем, вы честный коп, и потому пришли к вам. Нам очень нужна ваша помощь.
İyi bir adam ve şerefli bir polis olduğunuzu biliyoruz, bu yüzden ilk önce size geldik.
Это мы!
Biz geldik!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]