English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не болтай

Не болтай translate Turkish

230 parallel translation
Не болтай так громко!
Ağzından yer alsın!
Не болтай чепуху.
Franz! Saçma sapan konuşma.
- Всё-всё. И прошу, не болтайте.
Saklan ve ağzını sıkı tut.
- Лучше не болтай, а поцелуй ее.
- Konuşacağına öpsene onu. - Anlamadım?
- Что? Не болтай, а поцелуй ее.
Konuşacağına öpsene onu.
- Не переживай и не болтай так много.
- Ağır ol, çok konuşuyorsun.
- Только не болтайте лишнего.
Tamam. Ona söylediklerine çok dikkat et.
Не болтай чепуху.
Tamam bana yerlerini söyleme.
- Не болтай.
Bana laf anlatma.
И не болтайся в городе, не напивайся.
Ve şehrin ortasında asılmak istemiyorsan içme.
Не болтай зря
Saçma sapan konuşma.
Не болтай Бог весть что.
Sözlerimi papağan gibi tekrarlama. Burası bir sahne değil.
- Не болтай ерунду, тогда я Карузо.
- O zaman ben Caruso'yum.
Не болтай!
Konuşma!
- Жемчуг искусственный. Не болтай.
Nasıl olsa sahte değil mi?
И не болтай!
Çene yapma!
А не болтай.
Çok konuşma.
Только не болтай... сама знаешь о чем. Буду говорить о чем захочу! Ладно, ладно, исчезни!
Nedenini bildiğin şeyler için çeneni yorma.
Не навечно, конечно. Только не болтай об этом.
Bu konuda dalaşma.
Не болтайте вулканщины тут, Спок.
Bana detay verme.
Не болтайтесь вокруг.
Sallanmayın.
Я не знаю точно, ехать мне или нет. Не болтай ерунду.
- Gidip gitmeyeceğimden emin değilim.
- Я всем расскажу! Только лишнего не болтай.
- Bunu fazla abartma.
И не болтайте на своем непонятном немецком.
Sizin Almancanızdan bile anlamıyorum. Ben sanatçı ve yazarım.
- Не болтай, а иди туда!
- Konuşma ve git!
- Отвечай, не болтай глупости.
- Zırvalamayı kes!
Не болтай ты.
Saçmalama.
- Давай, не болтай!
Soytarılığı bırak!
Так слушай, а не болтай.
Çeneni tut.
Не болтай ерунду. Беду накличешь!
Saçma sapan konuşmayı kes!
Не болтай! Пойду поговорю с этой...
Seni simarik, ben sununla konusayim Ada.
Только не болтай ".
Ama kimseye söyleme " dedi.
И не болтайся по женскому туалету. Ты смущаешь посетителей.
Bayanlar arasında dolaşma, müşterileri utandıracaksın.
Далеко не уходи, но и на виду не болтайся.
Etrafa bakın ama göze batma.
Не болтай глупостей!
- Saçmalamayı bırakın.
Выполняйте свой долг и не болтайте лишнего.
Sizinle konuşurken esas duruşunuzu gösterin!
Не болтайте глупостей и вставайте.
- Saçmalamayın, ayağa kalkın!
Не болтай об этом.
Anlattıklarım ortalıkta yayılmasın.
- Джерри, не болтай чушь.
- Jerry, zorluyorsun.
- Не болтай, Дебра.
- Konuşma yok, Debra.
Просто дай мне две кружки синтэля, двойную порцию хаспарата и эээ... не болтай со мной.
Sadece bana iki bardak synthale getir iki porsiyon hasperat, ve... konuşmayı kes.
- Отлично, тогда не болтай ерунду.
- Güzel. Önemli değilmiş gibi konuşma.
Ладно, не болтай.
- Dırdır etmeyi kes...
Много не болтай.
Bu kadar heyecana gelemiyorum.
Болтайте, пока язык не отсохнет.
Diliniz yere değene kadar konuşabilirsiniz.
Не болтай.
Bunu bir daha söyleme.
Не болтай чепухи! У меня их 28.
Aptal olma, yalnızca 28 tane.
Не болтай.
Kes sesini!
Ох, ну что ж ты делаешь! ? Не болтайся - лети.
Ne yapıyorsun?
Я не могу летать с этим. - Можешь, не болтай.
Bu şeylerle asla uçamam.
И не болтайся долго.
Fazla uzaklaşma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]