Не раздумывай translate Turkish

Не раздумывайте. Бегите.

- Ne duruyorsun, gitsene!

- Не раздумывайте, Доктор.

- Aklını başına toplasan iyi olur doktor.

- Не раздумывайте, говорите.

- Düşünmeden cevap ver.

Пап, не раздумывай над этими тестами.

Baba bu başvuru formlarının seni yıldırmasına izin verme.

Не раздумывайте слишком долго.

Bu konuyu düşünmen çok sürmesin.

Не раздумывай, поезжай в Aнглию, там ты встретишь принца Уильяма, и выйдешь за него.

İngiltere'ye git, kızım. Prens William'la tanışırsın - sonra onunla evlenirsin.

Так решайся! Не раздумывай! Давай!

Batıdan çok uzakta, o küçük cennet parçasında.

Так решайся! Не раздумывай!

Batıdan çok uzakta O küçük cennet parçasında

Не раздумывай!

Gerginlik yok!

- Не раздумывай! Говори! - Алло?

- Düşünme, düşünme aklına geleni söyle gitsin.

Так что прошу тебя, милая, не раздумывай и сразу произноси наш пароль для эвакуации,... если тебе там станет совсем неуютно.

Lütfen kendini zor duruma sokma. Eğer kayışı erken kopardığını hissetmeye başlarsan, "Mistletoe" de yeter eğer ev rahatsız edici olmaya başlarsa.

Берите её и не раздумывайте.

Onu işe alın ve ardınıza bile bakmayın.

Не раздумывай.

Çok fazla düşünme.

Даже не раздумывай!

Bence hiç düşünme.

Долго не раздумывай!

Çok uzağa gitme!

Долго не раздумывай, Бран

Çok fazla düşünme Bran.

Соглашайся, Эзра. Не раздумывай.

Tamam, de, Ezra, hadi.

Даже и не раздумывай, звони.

Bence aklının hepsini kullan ve yap şunu.

Если ты хочешь поладить со мной, Поуп, то не раздумывай. Просто делай, что я говорю.

Benimle anlaşmak istiyorsan Pope, hiçbir şey sanma.

Если выпадет шанс его взять - не раздумывайте.

Onu indirme şansını bulursanız, sakın tereddüt etmeyin.

Только долго не раздумывай.

Fazla düşünme, ben söyleyeyim de.

Не раздумывай, отвечай как можно быстрее.

Düşünmek yok, sorulara çok çabuk cevap vereceksin.

Не раздумывай, возьми его с собой

Çok fazla düşünme, onu buradan götür.

Не раздумывай долго, Бран.

Çok fazla düşünme Bran.

Ладно, слушайте, я хочу вас всех троих немедленно поместить под защиту, и даже не раздумывайте.

Tama, dinleyin, her üçünüzün de derhal ihtiyati gözaltına girmenizi istiyorum ve bunu aklından bile geçirme.

Не раздумывай, Луи. Просто сделай это!

İki saat kafanda tartmaya çalışma, Louis.

А кто мне всегда говорит : доверься интуиции, и не раздумывай слишком много?

Sürekli "Önsezilerine güven, gerisini fazla düşünme," diyen kim acaba?

Не раздумывай, но делай.

Tereddüt etme, harekete geç.

Не раздумывай, но делай...

Tereddüt etme, harekete geç....

Не раздумывай.

Hiç tereddüt etme.

И если же я буду нужна ему, не раздумывайте, приезжайте.

Bana ihtiyacı olursa çekinmeden gel.

Ага, а если всё же дойдет, лучше не раздумывай.

- Ama gelirse tereddüt etmesen iyi olur.

Не раздумывай.

Tereddüt etme.

Послушай, если правда любишь ее, не сомневайся, Не раздумывай.

Onu gerçekten seviyorsan hiç tereddüt etme hiç düşünme.

Что ж, не раздумывай слишком долго или слишком усиленно.

Fazla derin düşünme.

Не раздумывай, Саймон.

Tereddüt etme, Simon.

Не раздумывай долго.

Fazla düşünme.