English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Обещал

Обещал translate Turkish

4,879 parallel translation
Он обещал... обещал заботиться о Роберте...
Bana söz vermişti. Oğluma göz kulak olacağına söz vermişti.
Он обещал, что будет защищать его.
Onu her zaman koruyacağını söyledi!
Но я еще обещал Роберту, я обещал и я сдержу это обещание.
Ama Robert'e verdiğim başka bir söz vardı. Her zaman tutacağım bir söz.
- Папа обещал.
- Babam verdi.
Я ничего не обещал.
Ben söz vermedim.
Генерал Ю Пэк обещал высокий пост победителю боев. Они на все пойдут, чтобы выиграть.
General Yu Baek, dövüş müsabakasının kazananına memuriyet vereceğinden kazanmak için ellerinden geleni yapacaklardır.
Ю Пэк приказал мне убить... и обещал сделать меня полковником.
Yu Baek öldürme emri karşılığında beni albay yapmaya söz verdi.
Обещал сделать меня только полковником, но не генералом.
Yu Baek beni anca albaylığa kadar yükseltebilir generalliğe değil.
Генерал Ю Пэк обещал!
General Yu Baek söz verdi!
- Он обещал мне подарок.
Bana hediye getirirmiş.
Он обещал мне! .. - Слушай...
- Ban söz vermişti.
Я обещал матери заботиться о брате.
Anneme kardeşime göz kulak olacağıma söz verdim.
Майкл обещал помочь мне с починкой ограды.
Michael gelecek hafta çitleri yeniden inşa etmeye yardım etmek için geliyor.
Ты обещал дать мне эту позицию.
Oyun kurucu olacağımı söylemiştin.
* Потом ты вспомнишь тех, кто солгал, * * кто обещал заботиться, * * а потом смеялся, когда ты плакала. *
# Bu yüzden yalan söyleyenleri hatırladığında # # Önemsediklerini söylemiş olanlar # # Ama sen ağladığında gülenler #
Ты обещал найти мою маму!
Annemi bulacağımızı söyledin!
Ты обещал помочь найти мою маму.
Annemi bulmama yardım edecektin.
Ты обещал, что твоя Абсолютная сыворотка создаст армию неуязвимых и непобедимых воинов.
Kusursuz serumunun dayanıklı, yenilmez savaşçılar oluşturacağına söz vermiştin.
- Никто не обещал лёгкую работку.
Kimse bu işin kolay olacağını söylemedi.
- Никто не обещал лёгкую работёнку.
Kimse işin kolay olacağını söylemedi.
Не могу дождаться, когда ты расскажешь мне ту историю, которую обещал рассказать ночью... о твоем студенте из университета и его ужасной курсовой
Dün gece bana anlatacağını söylediğin hikâyeyi merak ediyorum. Üniversitedeki öğrencin ve berbat final projesiyle ilgili olan hani.
Ты обещал, что мы поговорим позже. Да.
- Konuşacağımıza söz vermiştin.
Я обещал, что не буду задавать вопросов, будешь готова - расскажешь.
Bana söylemek istemediğin hiçbir şeyi asla sormayacağımı söylemiştim.
- Ты же обещал.
- Söz verdin.
- Зато я ничего не обещал.
- Ben öyle bir söz vermedim ama.
Никто никогда не обещал тебе эту работу.
- Kimse sana o iş için söz vermedi.
Эй, ребята! Кажется, я выполнил то, что обещал.
Çocuklar, sanırım ben üzerime düşen görevi yaptım.
- Не за что, я же обещал.
Sana geleceğimi söyledim ve burdayım.
Я намерен вести людей на взятие крепости, как и обещал.
Adamlara hisarı almak için önderlik edeceğim.
И, как обещал, призвать Чарльза Вейна к ответу.
Charles Vane'i yaptıklarından ötürü cezalandıracağım.
Ты обещал мне работу. Да?
- İş sözü vermiştin bana.
Простите, я обещал быть хорошим мальчиком.
Üzgünüm, ben iyi biri olma kararı verdim.
Я обещал заполучить расположение короля.
Kral'ın güvenini kazanacağıma söz vermiştim.
Потому что обещал тебе, что такое не повторится. Хорошо?
Çünkü sana bir daha olmayacağına dair söz veriyorum.
Он обещал справиться с этим.
Bununla başa çıkmak için yeni talimatlar veriyor.
- Эй, ты должен быть с нами Толли, я обещал маме.
- Anneme söz verdim bizimle kalman gerekiyor Tolly.
- Хильдур... Ты обещал мне, Чарли!
- Bana söz verdin Charlie!
Обещал Анджеле поехать с ней за туфлями.
Angela'yı ayakkabı bakmaya götürmeye söz verdim.
Ты обещал, что мы вернемся к балу.
Baloya yetişeceğimize söz vermiştin.
Я обещал Эдди, что
Eddie'ye balkabakları konusunda...
А Агустин обещал мне оргию в душе после игры, путь только попробует отвертеться.
Agustin bana sıcak duşta grup seks sözü verdi. Yani doğru olsa iyi olur.
Он обещал нам пять миллионов, а теперь зажимается.
Bize 5 milyon dolar vereceğine söz verdi ama şimdi yan çiziyor.
Ричард, когда я пригласил тебя в свой инкубатор, я обещал подготовить тебя ко встрече с миром, но потерпел неудачу.
Görüyorsun ya Richard, seni benim kuvözüme davet ettiğimde seni dış dünyaya hazırlayacağıma söz vermiştim. Fakat başarısız oldum.
Слушай, Гилфойл, ты обещал собрать и запустить все сервера, но мы уже отстаем от графика на неделю.
Bak, Gilfoyle bütün sunucuları çalışır duruma getireceğini söylemiştin. Çoktan bir hafta gerideyiz.
Гилфойл, ты же обещал!
Gilfoyle, hallettiğini söylemiştin.
Кстати, я ей обещал фотографию "Друзей". Да, дай нам парочку.
Bu arada, ona Friends fotoğrafları vereceğimi söyledim.
И всё же я обещал ему помочь.
En iyisine ihtiyacın yok ki bunun için. Yine de.. Adama iyilik olsun diye yapıyorum bu konuşmayı..
Я такого не обещал.
Ben öyle bir şey demedim.
Я обещал поступить правильно.
Doğru şeyi yapacağıma dair çoktan söz verdim.
- Он обещал мне.
- Bana söz verdi.
- Ага. В общем, вот чек, что я вам обещал.
İşte size söz verdiğim yeni çek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]