English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Обещали

Обещали translate Turkish

1,378 parallel translation
Вы обещали... 500 фунтов.
Bana vaat ettiğiniz... 500 pound.
Они обещали ускорить...
Bu arada nasıl gidiyor?
Вы обещали вытащить меня!
Çıkaracağına söz verdin.
Но вы обещали мне квартиру в Чайнатауне Чтобы я могла работать у подруги в ресторане, начать новую жизнь.
Ama bana Çin Mahallesi'nde apartman bulacağına söz vermiştin, böylelikle arkadaşımın restoranında çalışıp yeni bir hayata başlayabileceğim.
Мы ему обещали.
Bunu ona borçluyuz.
- Вы обещали мне.
- Ne düşündüğünü biliyorum.
Когда вы бросили её, мы обещали заботится о ней, держать её в безопасности, но я... я не могу защитить её от этого.
Sen onu evlatlık verdiğin zaman, ona bakacağımıza söz verdik, onu koruyacağımıza, ama onu bundan koruyamam ki.
Вы обещали мне работу, когда я приехал сюда
Buraya geldiğimde bana iş için söz verdin.
Ричард вы обещали нам что сегодня будет вечер мы ждем когда он начнется и что такое джентельменский вечер?
Hey, Richard bu gecenin ne ile ilgili olduğunu söylemelisin bize. Aptalca davrandın, eğlendin, ama bilirsin, endişelenmeye başladık. Beyefendiler gecesi nedir?
Мы обещали вам главного оратора.
Size ana konuşmacı sözü verdik.
Это Вы купили схемы у Валларианцев, они Вам обещали, что все будет работать!
- Bu planları Wallarian'dan satın aldın, - Onun "çalışıyor" sözüne inandın!
Как нам и обещали, медицинский инспектор входит в здание.
Söylendiği gibi, sağlık müfettişleri binaya girdiler.
Охранники обещали достать тмин, еще нужен розмарин и свежая петрушка.
Gardiyana söyleyeyim de, bana biraz kekik alsın. Biberiye ve taze maydanozum daha var.
Вы обещали Ники Сандерс найти лекарство.
Niki Sanders'a bir tedavi bulacağınıza söz vermiştiniz ve sözünüzü tuttunuz.
А вы обещали мне, что на этом исследования вируса прекратятся.
Sen de, şirketin virüs araştırmalarına son vereceğine dair, bana söz vermiştin.
Обещали доставить сегодня.
Teslimatı bugün yapacaklardı.
Мне обещали стариков.
- Yaşlı birileri olacaktı.
Я не могу. Вы обещали!
- Söz vermiştin!
Завтра обещали дождь.
Sanırım yarın hava yağışlı.
Обещали сегодня выяснить.
Ama bugün öğleden sonra bulacaklarını söylediler.
А мы обещали арестовывать людей, совершивших вооружённое ограбление.
Biz de silahlı soygun yapanları yakalamaya söz verdik.
- Обещали рассмотреть.
- Bremer hâlâ suçlu.
Вы мне обещали.
Bana söz verdiniz.
Мне обещали достать его фотографию.
Ellerinde pasaporttaki fotoğrafı varmış, fakat henüz yakalayamamışlar.
если один из братьев окажется подходящим донором, они обещали, что пересадка костного мозга может совсем вылечить рак Трейси.
Tracy'nin kardeşlerinden birinin uygun bir verici olduğu belirlenecek olursa Tracy'nin kanserini yenmesini sağlayacak umut vaat edici kemik iliği tedavileri vardı.
Вы мне обещали логовориться о встречах С коллегами из профильных лепартаментов ЦРУ И конечно анб, и военной развелки возможных полразлелений
Benim için CIA, DIA, NSA ve tüm silahlı teşkilatların konuyla ilgili müdürleriyle toplantılar ayarlayacaksın.
Чарли становился всё более суеверным и всё чаще прибегал к советам знахарей которые обещали избавить его от невзгод с помощью дыма и горячих припарок.
Charley giderek daha batıl inançlı oluyor giderek ızdırabını puro ve yara lapalarıyla iyileştirmeyi vaat eden falcıların tavsiyelerine bağlı yaşıyordu.
Обещали?
Söz mü verdin?
То, что обещали? Я держу слово
Onları getirebileceğine emin misin?
Мне обещали о вас позаботиться
Bütün gerekli ayarlamaları yaptım.
Им обещали работу и также обманули.
Hepsine iş vaat edildi ve yalanlar söylendi.
Вы обещали что только зададите ей несколько вопросов.
Kızıma birkaç soru soracağınıza dair söz vermiştiniz.
На хуй всё. Ну и что мы девчонкам скажем, раз мы не смогли сделать... то, что обещали - что мы бесхерственные чмыри?
Yeteneksiz ibneler olduğunuz için sözümüzü tutamadığımızı mı?
- Вы обещали сотрудничать.
- İşbirliği yaptığınızı söylemiştin.
Вы обещали заботиться о ней.
Ona iyi bakacağına dair söz vermiştin.
ФБР использовало газ, они обещали, что пожара не будет, но он начался.
FBI göz yaşartıcı gaz kullandı. Yangını bunun başlatmadığını söylediler ama öyle oldu.
Что насчет еды, которую мы обещали?
Ya onlara söz verdiğin ekstra yiyecek?
- Вы обещали держать меня в курсе.
Bir şey bulursan arayacağını söylemiştin.
Вы обещали, что личной встречи не будет.
Yüz yüze görüşme olmayacağı konusunda anlaşmıştık.
А Вы обещали сдать Линдермана.
Linderman'nın ipliğini pazara çıkarma konusunda da anlaşmıştık.
Если они обещали доставить тебя домой, - они врут...
Sana seni eve götüreceklerini söyledilerse, yalan...
Мне обещали вафли.
Bana waffle sözü verilmişti.
- Ближе к вечеру обещали снегопад.
- Hava durumuna göre kar yağabilirmiş.
Помнишь... что мы друг другу обещали?
Birbirimize verdiğimiz sözü hatırlıyor musun?
Заклятье, которое вы обещали снять.
Bu bir büyü ve siz onu ters çevireceğinizi söylemiştiniz.
Продолжай Вы когда-то обещали мне свою любовь
Warin'li kız ağlıyor
От того, что они не относят вещи в прачечную утром, когда обещали
Sabah söz verdikleri gibi çamaşırları yıkamamaktan.
Мы можем допустить ошибку, если будем работать неосмотрительно. Вы обещали дать еще 48 часов.
- Tedbirli davranmak lazım.
И насчет смелости, которую вы обещали Трусливому Льву? - И мозгов Страшилы? - И мозгов Страшилы?
David Lynch'in Lost Highway'inde son derece sinematografı, hatta. yönetmeni simgeleyen gizemli bir adam vardır.
Мы обещали не разглашать имена дарителей.
Bağışçılarımıza kimliklerinin gizli kalacağına dair söz verdik.
Тебе обещали что-нибудь в детстве?
Küçükken sana da söz verirler miydi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]