English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Он знает

Он знает translate Turkish

11,677 parallel translation
Ну, он знает, где меня найти.
Beni nerede bulacağını biliyor.
Кажется он знает, что гусей лучше не дразнить
Gören de milletin dalına binmekten daha çok şey biliyor sanacak.
Он знает, что мы на войне.
Mücadele etmemiz gereken bir savaş olduğunu biliyor.
Он знает, что мы должны быть начеку, ведь эти трусы снизу... могут появиться в любой момент.
Dikkat kesilmemiz gerektiğini biliyor. Çünkü aşağıdaki ödlekler her an üstümüze atlayabilir.
* Он знает, что нас ждёт война.
Mücadele etmemiz gereken bir savaş olduğunu biliyor.
А Фостер Старший... он знает только язык угроз и насилия.
Büyük Foster'ın tüm bildiği sindirme, şiddet ve saldırganlık.
Фостер Старший... он знает только язык угроз и насилия.
Büyük Foster'ın tüm bildiği sindirme ve şiddet.
Он знает, что это его последний шанс.
Son şansının koz olduğunu biliyor.
Она может навестить Мелиорна и узнать, что он знает.
Meliorn'u ziyaret edip neler bildiğini öğrenebilir.
Похоже, он знает, что делает.
- İşini biliyor gibi.
Он знает закон лучше, чем кто-либо.
Yasa'yı herkesten daha iyi bilir.
Он знает твоё имя.
İsmini biliyor.
Я думаю, он знает что Люцифер идет за ним по пятам.
Bence Lucifer'ın peşine düşeceğini biliyor.
Да, но он знает знает где их достать.
Evet ama nasıl bulabileceğini bilen bir adam.
Алекс, ты была права, он знает.
- Alex, doğru söylemişsin. Biliyor.
Он знает, кто я, что значит, он знает, где я работаю, он знает, что мы сёстры.
Kim olduğumu biliyor. Bu da nerede çalıştığımı, kardeş olduğumuzu ve Eliza'yı bildiği anlamına geliyor.
Он знает о DEO. Он знает о Каре.
DEO'yu biliyor, Kara'yı biliyor.
- Он знает, что делает.
- Benim yapmamı ister misin?
Ваш клиент говорит мне, что он знает об этом...
Müvekkiliniz o konuyla ilgili bildiklerini bana anlatır...
Если он знает то, что знала Тамика, Прайс мог его убрать
Tamika'nın bildiklerini o da biliyorduysa, Price'lar işini bitirmiş olabilir.
Он знает, зачем вы здесь.
Neden burada olduğunuzu biliyor.
Он знает, что это нехорошо, и безуспешно пытается себя побороть.
Kendisi bunun yanlış bir şey olduğunun farkında buna başarıyla karşı koydu.
Но он знает, зачем ты здесь
Ama neden burada olduğunu biliyor.
Он знает тебя лучше всех.
Aranız çok iyi.
Он знает куда больше, чем говорит.
- Kaldırın kıçınızı!
Он знает, кто я.
O kim olduğumu bilir.
Кроме того, если он покинет Сент Джеймс, кто знает, что предки заставят его сделать в следующий раз.
Diğer yandan, St. James'den ayrılırsa.. .. kim bilir Atalar ona başka neler yaptırır.
* А сейчас он сам не знает, куда его девать.
Artık elinde ne yapacağını dahi bilmediği kadar silah var.
Он тоже никогда не знает, что надеть на вечеринки.
O da bu tür partilerde ne giyeceğini bilmez.
- Больше он ни о ком не знает.
- Bildiği kimse yok.
Они схватили его, что значит, что он что-то знает.
Onu yakaladılar, bu demek ki birşeyler biliyor.
И он тоже не знает.
Ve o da bilmiyor.
Он не знает что говорит.
Yaptıklarının farkında değil, tamam mı?
Он точно знает, кто ограбил доки.
Rıhtımdaki soygunu yapanın kim olduğunu bal gibi biliyor.
Кто знает, с кем или с чем он был связан?
Kime ya da neye bulaştığını kim bilebilir?
Видите? Поверьте мне, он-то знает.
Bana güvenin, ne dediğini biliyor.
Мы показывали ему фото его жены и ребенка, но он не знает, кто они такие.
Karısının ve bebeğinin fotoğraflarını gösterdik ama kim olduklarını tanımıyor.
- Он знает про Галассо.
- Galasso mevzusunu biliyor.
Она единственная, кого он не знает лично
Burada Mark'ın şahsen tanımadığı tek kişi o.
Он что-то знает о наркоторговле Преподобного
Peder'in uyuşturucu ticaretiyle ilgili bir şeyler biliyor.
Он, должно быть, знает, что мы за ним наблюдаем
İzlediğimizi biliyor olmalı.
Он не знает, мэм
- Haberi yok, efendim.
Он это знает.
Bunun farkında.
Он не знает, какими сильными мы можем быть.
Ne kadar güçlenebileceğimizin farkında değil.
Он даже не знает, что я её украл.
Çaldığımdan haberi bile yok.
Но он не знает, что это был ты.
Evet. Ama sen olduğunu bilmiyor.
Она знает как он думает.
Bir yakınlıkları var. Onun nasıl düşüneceğini biliyor.
- Твой папа знает. * Он...
Beni öldürmeye çalıştı.
Он не знает, какие правильные кнопки нажимать
Hangi düğmelere basacağını bilmiyor.
Только он его знает.
O biliyor.
Папу и дядю Томми он тоже знает.
Küçükken babamı ve Tommy amcayı tanıyormuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]