English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Он знает тебя

Он знает тебя translate Turkish

325 parallel translation
Но он знает тебя.
Ama o seni tanıyor.
Мать твою, да потому что он знает тебя, Рок
Çünkü seni iyi tanıyor, Roc!
Уэс говорил мне, что он знает тебя, но я... Я никогда ему не верил.
Wes, sizi tanıdığını söylemişti ama ona inanmamıştım.
Этот твой сутенер бьет тебя, и он знает, что делает.
Pezevengin seni dövüp duruyor ve ne yaptığını da gayet iyi biliyordu.
Зато, похоже, что он тебя знает, дорогуша.
Görünüşe bakılırsa o seni tanıyor, hayatım.
Невозможно узнать человека, с которым знакома всего один день. Он тебя тоже не знает.
Bir gün birlikte olduğun birini asla tanıyamazsın.
Может быть, он тебя не знает?
- Belki seni tanımıyordu.
А он тебя знает, Кэсси.
Senin peşinde, Cassie.
Он совсем ничего не знает о нас с тобой, так что прошу тебя, думай, что говоришь.
İkimiz hakkında bir şey bilmiyor. Lütfen sözlerine dikkat et.
Я полагаю, он уже знает тебя.
Sanırım o seni zaten tanıyor.
Он даже не знает о твоём существовании, и тебя это бесит.
Senin var olduğunu bile bilmiyorum. ... ve sen bundan hoşlanmıyorsun, yoksa hoşlanıyor musun? Yanılıyorsun.
Кто знает, может он протащит тебя на телевидение.
Nazik davran. Ne biliyorsun, belki seni televizyona çıkartır.
Он же не знает тебя.
Tabii, seni tanımıyor ki.
Босс это знает, и я начинаю сомневаться, что это он тебя прислал.
"Adam" bunu biliyor. Seni, o mu gönderdi diye merak etmeye başladım.
Он у тебя в постели, но даже не знает, как тебя зовут.
- Yanlışlıkla. Beni mazur görün, hanımefendi. Adınız neydi?
Да, но он тебя плохо знает.
O seni benim kadar iyi tanımıyor.
Он знает, что я без ума от тебя.
Senin için delirdiğimi biliyor.
Он знает тебя. Он твой. Ему нужен...
Seni tanıyor, ihtiyacı olan gerçek bir baba, her zaman yanında olacak biri değil mi?
Он просто не знает тебя.
O seni tanımıyor ki.
Он просто тебя не знает.
Sadece seni tanımıyor.
Он смотрел на тебя. Он тебя знает.
Ama sana bakıyordu, tanıyor seni.
Он говорит, это было не сложно, ведь он хорошо тебя знает.
Bunun çok kolay olduğunu söyledi. Çünkü seni iyi tanıyormuş.
Бог знает, он пытался забыть тебя.
Tanrı onu seviyor ki üStesinden gelmek için çok uğraştı.
Он даже тебя не знает.
- Seni tanımıyor. Doğru.
Он не знает, что у тебя с этим парнем...
- Saçmalama.
Я встретил парня, который тебя знает, он дал мне твой номер
Seni tanıyan biriyle tanıştım, o bana verdi.
Он тебя избивает, потому что он знает.
Neden onun seninle yüzyüze gelmesini beklediğini düşünüyorsun? O biliyor!
Он будет нежно обнимать тебя в темноте, потому что он не очень хорошо тебя знает.
Karanlıkta vücudunun üst kısmıyla... seni kucaklar. Çünkü seni henüz fazla tanımamaktadır.
Скажи ему, что Строззи знает... что это он украл его товар, так что у тебя, похоже, очень большие проблемы.
Ona, Doyle mallarına senin... el koyduğunu biliyormuş de... Ama daha önemli bir şey daha var.
Он тебя не видел Он не знает, кто ты.
Kim olduğundan haberi yok.
Правила он знает лучше тебя.
Senden daha iyi biliyor kuralları.
- Это потому что он тебя знает.
- Çünkü seni tanıyor
Почему парень может изменять, и его прощают, а я не могу поцеловаться? Потому что он знает, что для тебя поцелуй это не просто поцелуй, а нечто большее.
Neden bir erkek penisiyle aldatıp, sonra affedilmeyi bekleyebiliyor ama ben dudaklarımla yaptığım bir şey için bekleyemiyorum?
Он знает, что от тебя зависит верность войск.
Ordunun sana sadık olduğunu biliyor.
Нет. А он тебя знает.
Hayır.
Если он вроде тебя, то не знает вообще ни черта.
Eğer senin gibiyse hiçbir şey bilmiyordur.
Как насчет : "Он видит тебя, когда ты спишь, он знает, когда ты проснешься"?
- Buna hep şaşırmışımdır.
Потому что он знает о вине намного больше тебя.
- Şarap konusunda senden daha bilgili.
Но, думаю, он знает про тебя.
Ama sanırım senin peşinde.
Это потому, что он знает всё про тебя.
Her zaman benim bir adım önümde.
Похоже, он тебя знает.
O seni tanıyor gibi.
Он не знает, каково это - лежать тут смотреть, как эти уродливые лица пялятся на тебя.
Orada yatarken insanların cama yapışmış çirkin yüzlerini izlemenin ne kadar kötü olduğunu anlayamaz.
Он не знает тебя.
O seni tanımıyor.
Да, я думаю, он тебя хорошо знает.
Tahminimce seni oldukça iyi tanıyor.
Он знает, что ты беден, что у тебя две малютки дочери и старуха-мать.
Senin fakir olduğunu, iki kızın ve bunamış bir annem olduğunu biliyor.
Он даже не знает тебя.
Seni tanımıyor bile.
Делай всё, что он скажет. Он знает, что лучше для тебя.
Senin için doğru kişi mi bilmiyorum?
То есть, он знает, какие у тебя были грехи?
Tüm günahları bilir mi?
Он знает больше, чем ты думаешь. Серьезно, если тебя что-то волнует, и ты в чем-то не уверена, просто спроси его, и он тебе скажет.
O senin düşündüğünden gerçekten daha bilgili, eğer canını sıkan birşeyler olursa ve olup bitenlerden emin değilsen, ona danış, sana yardım edecektir.
- Он тебя знает и не станет...
Seni tanıyor, bize polis muamelesi yapmaz.
Он тебя не знает.
O seni tanımıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]