English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Поехало

Поехало translate Turkish

61 parallel translation
На следующий день выпила чуть больше. И пошло-поехало, все больше и больше.
Bir sonraki gün çocuk yine bunu yapmış, kadın biraz daha içmiş.
ќ, поехало, поехало.
Oh, hareket ediyor.
На второй станции, половина пассажиров плюс двое вышла... но удвоенное количество пассажиров, вошедших на первой станции, поехало дальше. "
İkinci durakta, yolcuların yarısından iki fazlası iniyor... fakat ilk durakta binenlerin iki katı kadar daha biniyor. "
- Ну пошло-поехало...
- Yine mi aynı konu?
Он спасает жизнь тебе, ты - ему, и пошло поехало.
O seni kurtarır, sen onu, bu böyle başlar.
Нет, просто я разгорячился, понимаешь? И пошло-поехало.
Kendimizi o kadar kaptırdık ki çıldırdık resmen.
"Чтоб животным легко дышалось". А там - пошло, поехало. Все живут, как хиппи, и сплошная свободная любовь.
Ardından saçlarınızda çiçekler ve herkes birbirine sarılıyor olacak.
Споткнулся, и пошло, поехало.
Üstüne bastım ve olan oldu. Ancak bir geri zekalı yapar bunu.
И как все подражатели быстро прокалывается. А уж потом пошло-поехало.
Çoğu özenti düşkünü gibi, hızlı başladı ve hızlı yükseldi.
Есть один мужчина, живет напротив нас в муниципальном доме, ужасное место. Ну пошло-поехало.
Karşımızdaki dairede bir adam yaşıyor - o iğrenç binada.
- Что это значит : "пошло-поехало"?
İşte yine başladık. Ne demek "yine başladık"?
Я рассказала, что мои родители уезжают, ну и пошло-поехало.
Bizimkilerin şehir dışına çıktığını, partiye adam çağırmasını söyledim.
И поехало.
... diye bağırıyordu.
Ну и пошло-поехало.
Hani derler ya, geçmiş.
Пропустил поворот, вылетел с эстакады, и пошло-поехало.
Çıkışı kaçırdım üstgeçitten uçtum ve her şey birbirini tetikledi.
( РАСПОРЯДИТЕЛЬ ) Пошло-поехало, пять секунд.
Beş saniye sonra başlıyoruz.
ѕошло-поехало, √ ас.
İşte başlıyor, Gus.
Поехало.
İşte gidiyor. Efendim?
Всего-то нужен один друг. и понеслось-поехало опять.
Her şey bir dosta bakar bulmak için yine çalıp çırparsınız.
Пошло-поехало.
Ve koptuk.
- Пошло-поехало.
- Çok incesin.
О, пошло поехало.
İşte başlıyoruz.
- Пошло-поехало.
- İşte başlıyor.
О, пошло-поехало!
Yine başladık!
О, боже, пошло-поехало.
Aman ya, yine başladık.
Пошло-поехало, Сэм.
BaşIıyoruz, Sam.
когда нам нужны были очки, папа прикладывал лицо к сетке и поехало "лицо в сетке.Лицо в сетке"
Ne zaman sayıya ihtiyacımız olsa, babam suratını fileye yapıştırıp "filede, filede" diyordu.
Пошло-поехало. Мне нужны гарантии по программе найма нацменьшинств.
Azınlıkların işe alınması programı için teminat istiyorum.
Пошло-поехало.
Tekrar geliyor.
Ну а потом как пошло, поехало.
Sonra da biraz abarttım.
Пошло-поехало!
Gidiyoruz!
Пошло-поехало.
Yine başladık.
Пошло-поехало.
Yine başladı.
Потом они потрепались и пошло поехало.
Çene çalıyorlardı, işlerini görüyorlardı.
Проследите такси по номеру, узнайте, куда оно поехало.
Taksinin plakasını alın ve nereye gittiğini öğrenin.
Узнай куда поехало такси.
Şu taksiyi bulun.
Поехало!
Ve işte geliyor
Ну и пошло-поехало с того случая.
- Acaba... - Suçlamalar sağda solda uçuştu.
Пошло-поехало.
İşte başlıyoruz.
Пошло-поехало.
İşte oluyor.
Я начал с маленькой кисточки, но потом перешел на гигантскую кисть, макнул её в лак и пошло поехало.
Küçük bir fırçayla yavaşça üzerinden geçtim ve sonunda dev bir fırçayı kapıp, cilayı çektim ve şehre gitmek için hazırlanmaya başladım.
Мы его лишились. Но когда птица на меня наступила и толкнула на землю, в меня вцепился скорпион, и пошло поехало, и теперь мы его едим.
Elimizden kaçırdık ama kuş üzerime atlayıp yerin dibine gömünce akrep yakaladı beni, aksilikler üst üste geldi şimdi de onu yiyoruz.
И пошло-поехало... В общем, мы стали вместе ширяться.
Olaylar birbirini kovaladı ve malı düzenli olarak beraber vurmaya başladık.
Ну вот, пошло-поехало.
Yine başladık.
В смысле, пошло-поехало.
Acayip bir şeydi.
- Пошло - поехало.
İşte başlıyoruz.
ѕошло-поехало.
- Hadi bakalım.
Может, она сыпет кошачий корм себе между ног и пошло-поехало.
Kim bilir kanka. Kesin kukusuna kedi maması sürüp hepsini serbest bırakıyordur kesin.
И если бы... он решил двинуть на север... я уверен - это кресло поехало бы вместе с ним.
Eğer kuzey tarafa gitmiş olsa koltuğunu da yanında götürmüş olacağından gayet eminim.
- Ну пошло-поехало.
Evet.
Вы с девочками начали с текилы, а потом пошло-поехало. - Да.
- Gerçekten mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]