Такие дела translate Turkish

Такие дела требуют особого подхода или нарушится заклятье.

Hassas bir biçimde yapılmalı yoksa büyü tutmayabilir.

Такие дела. Нет уже ни в чем уверенности.

Artık hiçbir şeyden emin değilim.

Евреи не должны вмешиваться в такие дела.

Biz Yahudilerin böyle işlere karışmamaları gerekir.

Это я, шеф.Тут такие дела.

Alo, Ed. Dinle.

Такие дела.

- Evet efendim.

Он правильно сделал. Раз такие дела.

Onun uyuması lazım, benim değil.

Такие дела я люблю! Молодость, любовь, веселье!

- Metrevna pelerinimi getirsin.

Нет, у меня больше нет времени на такие дела

Hayır. Artık öyle şeyler için vaktim yok.

- Знаю, но такие дела не происходят по расписанию. Я же не автобус.

Biliyorum evlat ama bu tür işler otobüs tarifesi gibi işlemiyor.

Да, такие дела...

Lütfen.

Такие дела.

Başıma gelenler!

Подумайте - вместе мы такие дела провернем.

Beraber neler yapabileceğimizi düşün.

Ненавижу такие дела.

Nefret ederim.

Они скажут тебе, как делаются такие дела.

Bu işlerin nasıl yapıldığını sana söylerler.

А Барри был знаком кое с кем кто знал, как делать такие дела.

Aslında Barry bu işlerin nasıl yapıldığını bilen biriyle tanışmıştı.

И что? Ну, ты знаешь, тебе тоже хорошо известны такие дела.

- Onu payladılar.

Я делал такие дела время от времени, когда не было денег.

- Fakat iş umduğumuz gibi olmadı. Aziz'i vurdular.

На самом деле, пацаны, вам надо их поубивать, за такие дела.

Ama hayır, cidden, sen onların dostlarını bunu yaptıkları için öldürecekmisin?

Такие дела.

Ve bu şekilde.

Нет, нет, такие дела, детки.

Tek yol bu canlarım.

Ненавижу такие дела.

Basın işlerinden nefret ediyorum. Özellikle çılgın basın davalarından.

Если бы Вы порыскали с мое, быстро научились бы распознавать такие дела.

Cesaretin kırılmasın, Poirot. Bu işlerde benim kadar tecrübeli olunca, insan artık adeta olayın kokusunu alıyor.

И часто у него бывают такие дела?

- Sık sık önemli davaları olur mu?

Суду не нравятся такие дела.

Mahkemeler bu tip davaları sevmezler.

Но, вот такие дела.

Savaş bu işte.

Вот такие дела происходят в этих краях.

Burada böyle oluyor.

- У всех свои проблемы, такие дела.

- Herkesin kendi sorunları var. Bu işler böyle...

что отныне он сам по себе. Такие дела...

Buna rağmen, Maestro kendi istifa etmiş gibi davrandı.

Извините, но я в такие дела не вмешиваюсь.

Üzgünüm. Karışmak istemiyorum.

Вот такие дела.

Al bakalım oğlum.

Такие дела.

Ne dedi?

Вот такие дела.

Acı, ama gerçek.

Такие, знаете ли, мелкие, нудные дела...

Oldukça sıkıcı bir işle ilgilenmem gerekiyor.

Как замечательно, что на свете есть еще такие люди особенно в наше время, когда никому и дела нет до окружающих. Людей беспокоят только их собственные проблемы.

Böyle insanların olduğunu bilmek çok güzel hele ki, ilgisiz yardım etmeye yanaşmayan insanların olduğunu duydukça.

Такие вот дела.

İşte oldu.

- Такие дела, Мехмет.

- İşte böyle Mehmet kardeş. - Nasıl oldu?

и они такие... когда говорят... как дела?

Sen ayakkabına bakarsın, o devam eder. Konuşurken çok mırıldanırlar. "Nasıl gidiyor?"

Если бы не я, ты бы стал партнером и вел такие вот дела.

Eğer ben olamsaydım, ortaklığı alacaktın ve sonra böyle davalarla uğraşacaktın.

Да, такие вот дела.

Hepsi bu

Такие дела.

Bugün de böyle.

- Не надо, не смотри так Не делай такие глаза

Bana böyle bakma! Gözlerini dikip bana o şekilde bakma.

Из тех, с кем никто не желает иметь дела. Такие партнеры или погибают, или совсем чокаются.

Kimsenin birlikte çalışmak istemediği ortaklarının sonunda ya ölüp ya delirdiği tiplerden.

Такие женщины не влияют на дела государства.

Bayan Vanderlyn'in nasıl bir kadın olduğu milli bir önem taşımıyor.

Такие дела.

Bir bomba.

Такие вот дела. Если у Жака и были секреты, он унёс их с собой в могилу.

Jacques'in sırları varsa, yer altına beraberinde götürdü.

Такие вот дела.

Öyle olacaktı.

Ну, чё за дела такие!

Kahretsin!

Что, блядь, за дела такие?

Kıç kafa, senin derdin ne?

Такие вот дела.

Oradan bir kibrit kutum yok, değil mi?

- Что это за дела такие?

- Bu iş ne olabilir?

Такие дела.

Ondan çalmışsın.