English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Таков уговор

Таков уговор translate Turkish

91 parallel translation
Таков уговор.
Anlaşma böyleydi.
Таков уговор.
Anlaşma böyle.
Таков уговор.
Aynen.
Не могу. я не выпущу тебя ; таков уговор.
Maalesef yapamam. Senin gerçekten Kira olup olmadığını anlayana kadar, ne söylersen söyle, seni çıkarmayacağıma dair söz vermiştim.
Таков уговор.
Anlaşma buydu.
Таков уговор.
Anlaşıldı mı?
Да, таков уговор.
Evet, anlaşmamız böyle. Hadi.
Таков уговор.
Anlaşmamız böyle.
Да, таков уговор.
Evet, teklif bu.
- Таков уговор.
- Böyle anlaşmıştık.
Таков уговор.
Anlaşma bu. Tekrar.
Таков уговор, так что забирай.
Anlaşma buydu, o yüzden al.
- Таков уговор.
- Benim uğraştığım mesele de bu.
Таков уговор.
Kalanı senindir. Anlaşma bu.
Таков уговор?
Olay bu mu?
Таков уговор.
Anlaşmamız böyleydi.
Но таков уговор...
Ama anlaşma bu.
Таков был нормальный, дружественный и цивилизованный уговор.
Hoş, dostane ve medeni bir anlaşmaydı.
Да, таков был наш уговор.
Evet, doğru, çünkü anlaşma buydu. - Hain!
Таков уговор.
İşin kuralı bu.
Таков был уговор.
Anlaşma böyleydi.
Для украшения. Таков был уговор.
Dekorasyon.
Таков уж уговор.
Anlaşma bu.
Таков был уговор.
Anlaşmamız böyleydi.
Таков был наш уговор.
Anlaşmamız buydu.
Уговор таков : ты делаешь в точности, как я тебе приказываю или я убиваю старушку и навсегда заточаю в темнице твою дочь.
Bu işin nasıl olacağını söyleyeyim : Sana söylediğim şeyi aynen yapacaksın yoksa yaşlı kadını öldürür, kızını da sonsuza kadar zindana kilitlerim. Anlaşıldı mı?
- Таков уж уговор.
- Anlaşmalarımızda hep bu koşul vardır.
Хорошо, уговор таков.
Tamam, anlaşma şöyle.
Таков был наш уговор с твоей мамой.
Annen ile bu karara vardık.
Таков был уговор.
Böyle anlaşmıştık.
Уговор таков, что она готовит, я мою посуду. Теперь у меня есть посудомоечная машина.
Anlaşma yemeği o yapacak, bulaşığı ben yıkayacağım yönündeydi.
Уговор ведь таков? Я делаю это месяц, а ты тогда не уезжаешь в Индианаполис...
Ben bir ay boyunca bunları yapacağım sen de Indianapolis'e taşınmayacaksın.
- " таков был уговор.
- Böyle anlaşmıştık.
Таков был уговор.
Anlaşma budur.
Таков был уговор.
Anlaşmamız buydu.
Таков был наш уговор.
Anlaşmamız böyleydi.
Уговор был не таков.
Anlaşmamız böyle değildi.
Таков был уговор.
Anlaşma buydu.
Что-то, что я не... я не приношу домой, но таков был... таков был уговор, верно?
Eve getirmediğim şeyler ama bu konu ikimizi de ilgilendiriyordu, değil mi?
Таков уговор, ясно?
Hayır.
– Таков был уговор.
- Anlaşma buydu.
- Когда я закончу свои дела с Кимбером, Оружие будет возвращено. Таков был уговор.
Kimber benimle iş yaptığında silahları geri vereceğim.
Таков был уговор, да?
Anlaşma böyle, değil mi?
Ты получишь свои деньги, когда вернешься к работе. Таков был уговор.
Bak, parayı göreve döndüğünde alacaksın.
Ведь таков был уговор?
Anlaşma böyleydi, değil mi?
Потому что таков был уговор, помнишь?
İşte böyle davranmayacak mıydık?
Но таков был уговор. Байез, тебе нужно научиться не привязываться к бывшим знакомым.
Baez, eski bağlarını koparmayı öğrenmelisin.
Уговор был таков : ты забираешь свою долю, я - свою и мы разбегаемся.
- Sus dedim. Anlaşma, senin kendi, benim kendi payımı alıp yollarımızı ayırmak.
Поэтому уговор таков.
Anlaşmamız şöyle olacak.
Таков был уговор.
Evet. Anlaşma bu işte.
– Таков был уговор.
Anlaşma buydu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]