Я думал translate Turkish

Я думал, что надо сидеть на жёсткой диете, чтоб так выглядеть.

Sizin gibi görünmek için cidden sıkı bir diyete ihtiyacım var sanırım.

Именно так я думал.

Kesinlikle böyle düşündüm.

Я думал, они убивают.

Seni öldürmesi gerekmez miydi?

Я думал, ваш народ вне закона.

Senin tayfanın yasa dışı olduğunu sanıyordum.

Я думал, вы выше.

Daha uzun boylu olursun sanmıştım.

А я думал, что с тобой стало.

Ben de başına ne geldiğini merak ediyordum.

- Он меньше, чем я думал.

- Sandığımdan daha küçükmüş.

Я думал, ты просто пешка.

Sıradan bir piyon olduğunu sanıyordum.

Я думал, мы будем дополнять друг друга сочинять вместе музыку.

Birbirimizi tamamlıyorduk. Birlikte müzik yapıyorduk.

Я думал, что устал.

Sanırım yorgunum.

Просто я думал...

Sandım ki burada...

Я думал, есть ещё один.

Bir tane daha var sandim.

Я думал, что вы мертвы.

Öldüğünüzü sanmıştım.

Я думал...

Sandım ki...

Я думал, это было...

Ben bunu şey sanmıştım.

Я не знаю, что я думал об этом.

Ne sandım ben de bilmiyorum.

Я думал, что ты, возможно, не придешь.

Gelmeyeceksin sanmıştım.

Я думал, ты посильнее будешь.

Sert mizaçlısın sanırdım.

Белль. Я думал, что лишился тебя.

Seni kaybettiğimi sandım.

Я думал, цистерна должна служить барьером.

O tankın, bariyer görevi göreceğini sanıyordum.

Я думал, это ты.

Sen olduđunu sanýyordum.

- Я не знаю, о чем я думал!

- Ne düşündüğümü bilmiyorum!

Эй, я думал, ты будешь рад.

Hey, mutlu olacağını düşünmüştüm.

Я думал, вы, ребята, знаете, как это работает.

Nasıl çalıştığını bildiğini sanıyordum.

Я думал, что для этого вывода нужно что-то особенное.

Akıllıca bir şey yaptığını sanmıştım.

Я думал, тебе понравится.

Memnun olursan diye düşünmüştüm.

А я думал, он совсем рехнулся.

Onu deli sanmıştım.

Я думал, это был какой-то...

- Bunun bir tür... - Ne?

Но я думал, что вы двое старые друзья!

İkinizin eski arkadaş olduğunuzu sanıyordum.

Я думал, мы просто так тут сидим.

Öylesine takıldığımızı sanıyordum.

Я думал, щенки всё рвут.

Yavrular her şeyi parçalar sanıyordum.

Я думал, они меня любят.

Beni sevdiklerini sanıyordum.

Я думал, твоя фишка - меч.

Senin olayının kılıç olduğunu sanıyordum.

Я думал, твой отец - Йонду.

Yondu'nun baban olduğunu düşünmüştüm.

Я думал, ты была главной садисткой в галактике.

Senin galaksinin en büyük sadisti olduğunu sanıyordum.

Я знала одного мальчика, который думал, что слышит свою мертвую сестру через зубья старого гребня.

Eskiden tanıdığım bir çocuk vardı. Eski bir tarağın dişleri sayesinde merhum ablasını duyacağını sanırdı.

Не думал, что он так популярен, я его первый раз вижу.

Bu kadar popüler olduğu halde tanımadığıma şaşırdım.

Я так и думал.

Hiç sanmam.

Думал я не узнаю об этом?

Ya da bunu bilmediğimi mi sanıyordun?

Ник, о чём бы ты сейчас не думал, как бы я... к тебе не относилась,

Bak. Ne düsünürsen düsün yanlis olduğunu bilsem bile sana değer veriyorum.

Я не думал, что ты так охотно отдашь его мне, и хотя этот камень слаб без его второй половины, он далеко не бесполезный.

Rüya Taşı'nı istemekle alabileceğimi düşünmemiştim ki zaten diğer yarısı olmadan hiç bir işe yaramaz.

Знаю, он так выглядит, но он раньше уже думал - я видел.

Öyle gibi görünüyor ama daha önce onu böyle görmüştüm.

Мы должны потанцевать ". Я не думал, что она согласится.

"Bu akşam bir dans vermeliyiz." Kabul edeceğini hiç düşünmemiştim.

О чём я только думал?

Ne düşünüyordum ben?

Я уже думал, что придется сказать той милой девочке в приемной, что её папа умер.

Bekleme odasındaki tatlı kıza babasının öldüğünü söylemem gerekeceğini düşünmeye başlamıştım.

Я пришел сюда и думал меня уволят

Yani, bak. Hey, bugün saat 2'de gelin.

А те из вас, кто думал, что я спятил, когда ушел из "Merrill Lynch" и начал варить пиво в гараже, вы ошибались.

Merrill Lynch'ten istifa edip garajımda bira mayalamaya başladığımda çıldırdığımı düşünenler yanıldınız.

Я хотела, чтобы ты всегда обо мне так думал.

Benim için her zaman öyle düşünmeni istedim.

Я не хотела, чтобы ты видел меня такой или думал обо мне так.

Beni böyle görmeni ya da böyle olduğunu düşünmeni istemedim.

Я уж думал, ты труп, Сливко.

Çoktan ölmüşsündür diyordum, Slivko.

"Должна быть другая жизнь на просторах Вселенной, помимо меня", - думал я.

"Evrende sadece benim dışımda" bir hayat olmalı " diye düşündüm.