Я просто не понимаю translate Turkish

Я просто не понимаю.

Anlamıyorum.

Я не сержусь, я просто не понимаю...

Sana kızdığım yok, sadece anlayamıyorum.

Я просто не понимаю, как женщина с таким вкусом могла выбрать такого мужчину.

Böylesine zevkli bir kadının nasıl böyle bir erkeği seçebileceğini anlayamıyorum.

Я просто не понимаю, как вы обое можете быть такими упрямыми.

Nasıl oluyor da ikiniz de böylesine inatçısınız.

Я просто не понимаю Мишель.

- Michelle'e ne olduğunu hiç anlayamıyorum. - Kadınlar hakkında bilmen gereken şeyler var :

Я просто не понимаю, ну, для чего тебе нужно меня обманывать? Ну, зачем тебе это надо?

Ben sadece anlayamıyorum, neden bana yalan söylemen gerekiyor.

Но должен признать, что я просто не понимаю.

İtiraf etmeliyim ki, anlamıyorum.

Я просто не понимаю, почему меня тошнит от этого.

Kendimi bu şekilde hasta hissetmemi anlayamıyorum.

Я просто не понимаю. Не знаю, что здесь ужасного.

Yapmak istediğim şey neden bu kadar kötü hiç anlamıyorum.

Иногда я просто не понимаю.

Hala kafası karışık.

Иногда я просто не понимаю человеческое поведение.

Efendim, büyük bir olasılıkla bu asteroid dengede değil.

Я просто не понимаю.

Hiç bir şey anlamıyorum.

- Я просто не понимаю, как можно...

- Bu onları durdurur mu sanıyorsunuz? - Buradan birinin nasıl olup da...

Я просто не понимаю. Кто мне Мерал, а?

Hangi çağda yaşıyoruz, ne biçim iş anlamadım ki.

Я просто не понимаю, зачем заниматься бегом?

Şu koşma olayını, hiç anlamıyorum.

Вероятно, я просто не понимаю женщин.

Belki de kadınları anlamıyorumdur.

Я просто не понимаю на что так глазеть.

Bu kadar çekici gelen neydi, anlayamadım.

Я просто не понимаю для чего ты идешь.

Anlamadığım şey senin gitmen hangi amaca hizmet edecek.

Я просто не понимаю, что её привлекает в Крамере.

Kramer'da ne bulduğunu anlayamıyorum.

Я просто не понимаю, как она вписывается во все это.

Bütün bunları nasıl sığdırıyor anlamıyorum.

Я просто не понимаю, как могла исчезнуть вся эта одежда.

O kadar elbise nasıl kaybolur anlamıyorum.

я просто не понимаю.

Yani gerçekten anlamıyorum.

Папа, я просто не понимаю, как я мог провалиться.

Neden başarısız olduğumu anlamıyorum baba.

Я просто не понимаю, зачем они должны идти со мной.

Sadece neden benimle gelmek istediklerini anlamıyorum.

Но я не понимаю, зачем их покупать, если ты можешь просто забрать их.

Ama seni onları almaya ikna etme şansım varken niçin parayla satın alayım ki.

И я понимаю, что с этим не просто смириться.

Ama kabullenmenin zor olduğunu anlıyorum.

Просто я не понимаю его.

Onu anlamıyorum.

А теперь, я понимаю, что все не так просто.

Ama şimdi bakıyorum da, hayat hiç de öyle kolay değilmiş.

Не понимаю. я просто привела в порядок свои ногти.

Ellerimin arasından geçip gidiyor.

Я просто этого не понимаю.

Anlamadım gitti.

Я понимаю, что нужно сказать тысячу вещей... однако они не стоят того... поэтому пожалуйста просто выходи.

Söyleyecek çok şey var ama... biliyorum faydası yok... onun için, lütfen git.

И понимаю, что такого уже не будет. Я просто хотел сказать тебе это.

Onu ne kadar sevdiğini biliyordum ve bir daha hiçbir zaman aynı olamayacağını biliyorum.

Я понимаю, это не так просто, но это сейчас пройдет.

Anlıyorum, bu kolay değildir. Ama bu his biraz sonra geçecek.

Но, как я понимаю, к нему не просто попасть.

Anladigim kadariyla, ulasiImasi zor adamlardan. '

Я просто говорю, что ни черта не понимаю, что они там говорят.

Yani, söylediklerinden bir kelime bile anlayamıyorum.

Я не понимаю. Это просто мертвое животное.

Anlamıyorum, sadece bir leş bu.

Я не понимаю, почему мы не должны шуметь Это ведь просто Город Гоблинов.

Niye sessiz olmamız gerek anlamıyorum burası sadece GobIin şehri.

Я понимаю что не в почете у сержанта, но... если разогнешь свои маленькие пальцы, это просто...

Burada ceset ya da başka bir bok yok çavuş ama kullanabileceğin parmakların var, işte bu gerçek.

Понимаю, что прошу слишком многого, но я просто не знаю, что делать.

Çok şey istediğimi biliyorum Tess, ama başka ne yapabilirim bilmiyorum.

Может, я её просто не понимаю.

Belki de onu anlayamadım.

Я знаю, сэр, Вы просто пытаетесь помочь, но, похоже, я ни говорил ни о чем, кроме этого последние два дня. Я не хочу проходить через это снова. Я понимаю.

Biliyorum yardımcı olmak istiyorsunuz efendim, ama günlerdir bunları konuşuyoruz ve aynı şeyleri tekrar konuşmak istemedim.

Я не понимаю. Нет, тебе просто лень, Норштадт.

Hayır, sen çok tembelsin, Norstadt.

Я просто не понимаю тебя.

Bir türlü kafiyeli konuşmayı beceremiyorum.

Я просто... не понимаю.

Çok üzgünüm... Sadece... Yani anlayamıyorum...

Я просто... не понимаю, почему всё не может вернуться на свои места в конце получаса, как в эпизоде "Семейки Брэди".

Anlamadığım şey... Brady Bunch'daki gibi yarım saatin sonunda her şeyin niye normale dönemediği.

Я понимаю. Но это не простой процесс.

Biliyorum ama bu hiç kolay değil.

Я просто этого не понимаю.

Anlayamıyorum.

Я понимаю, что 100 лет кровавой вражды не забудешь просто так за одну ночь. Но дело в том, Г'Кар что меня это не касается.

100 yıllık bir kan davasının bir gecede unutulmayacağının farkındayım ama açık konuşmak gerekirse, G'Kar bu benim sorunum değil.

И он такой парень, который слушает, когда ты говоришь....... а не говорит "Я понимаю" в действительности просто представляя тебя без одежды.

Ve sen konuşurken dinleyen "anlıyorum" demeyen ama senin çıplak halini merak eden biri.

Единственное, чего я не понимаю, это почему Дакс и Ленара просто не могут начать с того, на чем остановились...

Anlayamadığım tek şey Dax ve Lenara neden kaldıkları yerden devam edemiyor?

Я этого просто не понимаю.

- Anlamıyorum.