Anlamazsın translate English
1,235 parallel translation
Sen anlamazsın Paco.
You wouldn't understand, Paco.
Umarım hiçbir zaman anlamazsın.
I hope you never understand.
Sen anlamazsın, çünkü ben bile anlamıyorum. ... balıklar öldü.
You won't understand because I don't myself- - the fish died.
- Sen anlamazsın. - Anlatmayı dene.
- You wouldn't understand, John.
Farkını anlamazsın.
- Oh, like you would know the difference.
Sen de mi anlamazsın?
How ya doin'?
Sen anlamazsın.
You wouldn't undestand.
Sen anlamazsın, Harry.. ... düzenin boğucu duygusunu? Disiplin?
Can't you feel it, Harry- - the stifling sense of order?
- Tabii anlamazsın.
It's about women.
Monica, ne diyorsun sen? Borsadan hiç anlamazsın ki.
You don't know a thing about the stock market.
- Anlamazsın.
- You don't understand.
Umarım bunu yanlış anlamazsın bazen keşke seninkileri hiç bulmasaydık diyorum.
I hope you don't take this the wrong way, Constable but there are times I wish you'd never found your people.
- Anlamazsın.
- You do not understand.
Nasıl anlamazsın?
I mean, how can you not?
Ama yok ve sen anlamazsın..
But there isn't and you don't, so...
Bunu şimdi anlamazsın, ama şişman bir genç kız olmak pek eğlenceli değildir.
You're not going to understand this now, but being a fat teenager would not be a fun thing. Elizabeth :
- Sen anlamazsın.
- You wouldn't understand.
Anlamazsın.
You wouldn't understand.
Asla anlamazsın.
You never understand.
- Anlamazsınız.
- No, you wouldn't.
İkiniz de çok küçüksünüz. Orta yaşlı bir kadının genç bir erkekte ne aradığını anlamazsınız.
You're too young to understand what an older woman sees in a younger man.
Bugün anlamazsın belki, ya da yarın, ama bir gün anlayacaksın.
You might not understand that today or even tomorrow but someday you will.
Yapısını anlamazsın bile görüntüyü kaybedersin.
You don't understand the scope of it.
Çocukların yok, anlamazsın.
You don't understand. You don't have kids.
Hey, parlamak demişken, elektrikten anlamazsın, değil mi?
Hey, speaking'of sparks, you don't know nothin about electrickery, do ya?
sen anlamazsın.
You'll never understand.
sen anlamazsın.
You won't understand.
birşeyler oluyor Anjali, sen anlamazsın.
Something is happening Anjali, you didn't understand.
Eczaneler gerçekten sorundur çünkü neden bahsettiklerini kesinlikle anlamazsınız.
The drugstore's really challenging because you have no idea what they're talking about.
Hiçbir şey anlamazsınız ama içindekileri okuyorsunuzdur.
And you can't understand anything so you're just reading ingredients.
Bunu çal. Eğer kafanı kaldırmazsan, aslında orada olmadığını asla anlamazsın.
If you don't look up, you'd never know he wasn't really there.
Bu yüzden olayı anlamazsınız.
That's why you don't get the big picture.
Sen bundan anlamazsın!
You don't understand anything about this!
Umarım yanlış anlamazsın ama bu akşam buluşma planımızın olduğunu biliyorum.
I hope you don't take this the wrong way but I know we had plans to meet up tonight.
Benimki gibi yaratıcı bir zekanın nasıl çalıştığını anlamazsın.
- You don't understand how the creative mind works like I do.
- Anlamazsın tabi.
- Yeah, right.
Siz oğlanlar anlamazsınız.
You boys don't understand.
Şey,... müzik Almanca, o yüzden anlamazsınız.
Well the music is in German... so you would not understand it.
# Anlamazsın ne ifade ediyor bana #
You can't see what it means to me!
Sen anlamazsın.
You wouldn't understand.
Zaten anlamazsın.
You wouldn't understand.
Ama sen erkeksin. Anlamazsın.
You wouldn't understand.
Sen anlamazsın çünkü taşradan gelmiş şımarık küçük bir piliçsin.
You just don't know because you're this pampered little suburban chick.
Sen okusan da anlamazsın o nohut kadar beyninle.
You see nothing, you understand nothing because of reduced mental ability.
Biz çok hızlı hareket ederiz bunun nasıl olduğunu anlamazsınız, ayağına vurup vurmadığımı.
We were moving so quickly that you wouldn't know, whether I hit his toes or not.
Böyle yaparız ve siz bunu anlamazsınız.
We make one like these and you can't tell.
Bak, umarım bunu yanlış anlamazsın.
Look, I hope you don't take this the wrong way.
Sen anlamazsın, polis işi.
Police work.
- Bir şey anlamazsınız ki!
You wouldn't understand it.
- Anlamazsın.
- You wouldn't understand.
Hayır, anlamazsın.
- No, you wouldn't.
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66