Anlamıyorsunuz translate English
2,449 parallel translation
İngilizcem var dediniz,... ama anlamıyorsunuz. Sorununuz mu var?
You speak it, but you don't understand it.
Anlamıyorsunuz. Rüyalarımdan kurtulmak istemiyorum.
You don't understand. I don't want to get rid of my dream.
Anlamıyorsunuz!
You don't get it!
- Anlamıyorsunuz.
You don't understand...
- Anlamıyorsunuz, Bay Saito.
- You don't seem to understand, Mr. Saito.
Hayır siz anlamıyorsunuz.
No, you don't understand.
Anlamıyorsunuz.
You don't understand.
Anlamıyorsunuz değil mi?
You don't get it, do you?
Neden bir türlü anlamıyorsunuz?
Why don't you get it?
Neden beni anlamıyorsunuz
Why don't you understand?
Hayır, beni anlamıyorsunuz...
No... you don't underst... Forget it.
Dediğimi anlamıyorsunuz.
You're not hearing me.
Anlamıyorsunuz.
You're missing the point.
Neden hala, birinin öldüğünde tek başına ölmediğini anlamıyorsunuz?
Why don't you understand.. .. that when someone dies, they don't die alone?
Üstelik dostlar, sürücülükten bir bok anlamıyorsunuz.
And besides that, homes, you don't drive worth a shit.
- Hayır, hayır anlamıyorsunuz.
No, no, you don't understand.
Hayır, anlamıyorsunuz.
No, you don't understand.
Beni anlamıyorsunuz.
You're not listening to me.
Bakın anlamıyorsunuz.
No, please you don't understand.
Biz dünyayı bir şekilde görüyoruz ve siz de başka bir şekilde ve bu yüzden anlamıyorsunuz, değiştirmek istiyorsunuz.
We see the world one way and you see it this other way and because you don't understand, you want to change it.
Çocuklar anlamıyorsunuz.
It's just - Enough. You guys aren't getting it.
Anlamıyorsunuz.
You guys got to understand something.
Anlamıyorsunuz!
You don't understand!
Hayır hiç biriniz anlamıyorsunuz.
You don't understand what it is about actually.
- Anlamıyorsunuz.
You don't understand.
"Ama anlamıyorsunuz!"
"But you don't understand!"
Ama anlamıyorsunuz.
But you do not understand.
Anlamıyorsunuz.
You don't get it.
- Anlamıyorsunuz değil mi?
You don't get it, do you?
Beni hiç anlamıyorsunuz.
It's like you don't even understand me at all.
Hey, anlamıyorsunuz.
Hey, you don't understand.
Neden bahsettiğimi anlamıyorsunuz, değil mi?
Ah, you know what I'm talking about, don't you?
Bunun eşcinsellikle alakası olmadığını anlamıyorsunuz.
What you people don't understand is that this isn't a gay thing.
- Anlamıyorsunuz.
- You don't get it.
Anlamıyorsunuz, değil mi?
You people just don't get it, do you?
Niye bunu anlamıyorsunuz?
Why can't you understand that?
- Bay Banks, anlamıyorsunuz.
- Mr. Banks, you don't understand...
Anlamıyorsunuz, o böyle yaşıyor Vera'yı kışkırtıyor ve sonra Skandal
- You do not understand, he just lives this way. He provokes her, then a scandal...
Neden anlamıyorsunuz?
Don't you get it?
Hayır, anlamıyorsunuz.
- You- - You don't understand.
Hayır, anlamıyorsunuz.
No. You don't understand. He's not like other people.
Çocuklar bir türlü anlamıyorsunuz.
You guys aren't getting it right.
Anlamıyorsunuz.
You just don't get it.
Çünkü gerçek pişmanlığı anlamıyorsunuz.
Because you don't acknowledge true repentance.
- Anlamıyorsunuz, beni o kurtardı.
- You don't understand. He saved me.
Bak işte bu yüzden kadınlarla çalışmayı sevmiyorum. Hiç şakadan anlamıyorsunuz.
You have no sense of humor.
- Anlamıyorsunuz. Onun yardıma ihtiyacı var, Cody.
You don't understand.
Bay Rucker, anlamıyorsunuz.
- It has nothing to do with this.
Kelimeleri hep gerçek anlamıyla algılıyorsunuz.
You take things so literally.
Bundan ne anlam çıkarıyorsunuz?
Women cannot. What do you make of that?
Bu yaptığınızı nasıl yapıyorsunuz anlamıyorum.
I don't know how it is you do what you do.
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59